NAMAZI BOZAN ŞEYLER
Namazı bozan belli başlı hususlar şunlardır:
1 - Namazda konuşmak.
İster yanılarak olsun, ister unutarak, isterse uyuklayarak, az veya çok her türlü konuşma namazı bozar.
2 - Namazda bir şey yeyip içmek.
Namazda
iken ağza hariçten susam tanesi kadar küçük bir şey bile alınıp yutulsa
namaz bozulur. Dişler arasında kalmış nohut büyüklüğündeki bir yemek
artığını yutmak da namazı bozar. Ayrıca (sakız gibi) ağza bir şey alıp
yutmadan gevelemek ve çiğnemek de, namazı bozucu bir haldir. Namazdan
önce yenen tatlının tadının boğazda hissedilmesinde ise bir beis yoktur.
3 - Kendi işiteceği kadar gülmek.
Yanındakiler
işitecek kadar gülmek, namazla birlikte abdesti de bozar. Tebessümün
ise, ne namaza, ne de abdeste bir zararı yoktur.
4 - Kıbleden göğsünü çevirmek.
5 - Namazda iken selâm vermek ve selâm almak. İsterse yanılarak yapılmış olsun...
6
- Namazda iken, dıştan bakana kesinlikle namazda olmadığı intibaını
verecek şekilde bir işle meşgul olmak. Meselâ, tarakla saçını taramak
gibi. Buna fıkıhta amel-i kesîr denir ki, mânası çok iş, namaza mâni
olan iş demektir. Dıştan bakınca namaz kılıp kılmadığında şüphe
uyandıran, insana kesin bir kanaat vermiyen hareketler ise, namazı
bozmaz. Bu hareketlere de amel-i kalîl, yani az iş, namaza mâni olmayan
iş denir.
7 - Dünyaya ait bir işi hatırlayarak sesli ağlamak
veya ağrı veya sızıdan dolayı ve bezginlikle, ah of deyip inlemek.
Ağlamak, cennet ve cehennemi hatırlamak sebebiyle meydana gelmişse
huşû'dan ileri geldiği için namazı bozmaz. Hadîs-i şerîfte: "Cenâb-ı
Hakk'a, ağlıyarak itâat eden, gülerek cennete dahil olur ve gülerek
günah işleyen, ağlayarak cehenneme girer" buyurulmuştur.
8 - Öksürüğü yok iken, zorla öksürmeğe çalışmak, boğazını hırıldatmak.
9 - Mum, lâmba gibi bir şey'i üflemek.
10 - Aksırana yerhamükellah demek.
11 - Birine bir cevab vermek maksadıyla bir âyet okumak.
12 - Kötü haber işittiğinde innâ lillâh, iyi haberde ise elhamdü lillâh demek.
Bütün bunlar, namazda mâsivadan ve dış âlemden alâkayı kesmeye zıd olan şeylerdir.
13 - Teyemmüm almış kimsenin namazda iken suyu görmesi.
14 - Sabah namazını kılarken güneşin doğması.
Bâzılarına göre güneş doğarken kılınan namaz bozulmaz, nâfile namaza döner. Sabah namazı ise kazaya kalmış olur.
* Şâfiî'ye göre, güneş doğarken kılınmakta olan sabah namazı sahihtir, fâsid olmaz.
15 - Mest üzerine yapılan meshin müddeti, namazda iken bitmesi.
16 - Âyeti yanlış okuyarak mânâsını bozmak.
17 - Erkekle kadının yanyana bir hizada namaza durmaları.
Bunun
namazı bozması için, erkekle kadının kıldıkları namazın müşterek olması
şarttır. Bu müştereklik de, ya ikisinin de aynı imama uyması veya
kadının, hizasında durduğu erkeğe uyması şeklinde olur.
Bu
sebeble, camilerde erkekle kadın namaz kılarken kadınlar arkadaki
saflara dururlar, erkeklerin önünde veya hizasında bulunmazlar.
Namazda
kadın erkeğin önüne veya yanına durursa, sadece erkeğin namazı bozulur.
Kadın, hizasına durduğu erkeğe uymuşsa o takdirde ikisinin de namazları
bozulur.
Kadın ve erkek ayrı ayrı kendi başlarına namaz
kılıyorlarsa, aynı hizada olmalarının veya kadının önde olmasının
namaza hiçbir mâniliği yoktur.
18 - Namazda zamm-ı sûreyi Mushaf'a bakarak okumak.
19
- İmama uymuş bir kimsenin namazın bir rüknünü imamdan önce yapması.
Meselâ, imamdan evvel rükû'a gidip ondan önce rükû'dan kalkması.
20 - Ümmî ve özürlü kimseleri imam yapmak.
21 - Namazda abdesti bozulmak.
22 - Namazda iken bayılmak.
23
- Namaz içinde bulunan bir erkeğin namazı, kendisini hanımının öpmesi
veya okşaması ile, şehveti galeyana gelmedikçe, bozulmaz. Fakat kadının
namazı, kocasının şehvetle okşaması ve şehvetli şehvetsiz öpmesi ile
bozulur.
24 - Kalbe ihtiyarsız gelen vesveseler, kuruntular, çirkin hayaller de namazı bozmaz.
25
- Bir kimse namazda vücudunu bir kere veya üstüste iki kere veya başka
başka rek'atlarda birer veya ikişer kere kaşısa, namazı bozulmaz. Fakat
bir rek'at içinde birbiri ardınca üç kere kaşıyacak olsa, namaz bozulur.
26
- Namaz kılanın secde yerinden bir kimsenin geçmesi ile namaz bozulmaz.
Ancak geçen kimse günahkâr olur. Namaz kılanın önünden geçmenin günah
olduğu yer, büyük câmilerde ve açık arazilerde namaz kılanın,
ayaklarından itibaren secde ettiği yere kadar olan kısımdır. Küçük
camilerde namaz kılanla onun önünden geçen arasında, direk, insan gibi
bir engel bulunmazsa, namaz kılanın önünden nereden geçilirse mekruh
olur. Esasen namaz kılan kimsenin, önünden geçilme ihtimali varsa, bir
sütre edinmesi sünnettir.
* İmam kırâette yanılırsa veya
takılırsa ona hatırlatmak (feth-i kırâet) câizdir. Resûl-i Ekrem (asm)
bir namaz sırasında Mü'minûn sûresini okurlarken bir kelimeyi
geçmişlerdi. Namazdan sonra: "İçinizde Übey yok muydu?" diye Übey bin
Kâ'b'ı sormuşlardı. Übey ashabın hıfzı ve kırâeti en kuvvetli olanıydı.
Übey orada olduğunu ifade edince, Resûlüllah efendimiz: "Bana feth
etmeli (hatırlatmalı) değil miydin?" buyurmuşlardı
Namazı bozan belli başlı hususlar şunlardır:
1 - Namazda konuşmak.
İster yanılarak olsun, ister unutarak, isterse uyuklayarak, az veya çok her türlü konuşma namazı bozar.
2 - Namazda bir şey yeyip içmek.
Namazda
iken ağza hariçten susam tanesi kadar küçük bir şey bile alınıp yutulsa
namaz bozulur. Dişler arasında kalmış nohut büyüklüğündeki bir yemek
artığını yutmak da namazı bozar. Ayrıca (sakız gibi) ağza bir şey alıp
yutmadan gevelemek ve çiğnemek de, namazı bozucu bir haldir. Namazdan
önce yenen tatlının tadının boğazda hissedilmesinde ise bir beis yoktur.
3 - Kendi işiteceği kadar gülmek.
Yanındakiler
işitecek kadar gülmek, namazla birlikte abdesti de bozar. Tebessümün
ise, ne namaza, ne de abdeste bir zararı yoktur.
4 - Kıbleden göğsünü çevirmek.
5 - Namazda iken selâm vermek ve selâm almak. İsterse yanılarak yapılmış olsun...
6
- Namazda iken, dıştan bakana kesinlikle namazda olmadığı intibaını
verecek şekilde bir işle meşgul olmak. Meselâ, tarakla saçını taramak
gibi. Buna fıkıhta amel-i kesîr denir ki, mânası çok iş, namaza mâni
olan iş demektir. Dıştan bakınca namaz kılıp kılmadığında şüphe
uyandıran, insana kesin bir kanaat vermiyen hareketler ise, namazı
bozmaz. Bu hareketlere de amel-i kalîl, yani az iş, namaza mâni olmayan
iş denir.
7 - Dünyaya ait bir işi hatırlayarak sesli ağlamak
veya ağrı veya sızıdan dolayı ve bezginlikle, ah of deyip inlemek.
Ağlamak, cennet ve cehennemi hatırlamak sebebiyle meydana gelmişse
huşû'dan ileri geldiği için namazı bozmaz. Hadîs-i şerîfte: "Cenâb-ı
Hakk'a, ağlıyarak itâat eden, gülerek cennete dahil olur ve gülerek
günah işleyen, ağlayarak cehenneme girer" buyurulmuştur.
8 - Öksürüğü yok iken, zorla öksürmeğe çalışmak, boğazını hırıldatmak.
9 - Mum, lâmba gibi bir şey'i üflemek.
10 - Aksırana yerhamükellah demek.
11 - Birine bir cevab vermek maksadıyla bir âyet okumak.
12 - Kötü haber işittiğinde innâ lillâh, iyi haberde ise elhamdü lillâh demek.
Bütün bunlar, namazda mâsivadan ve dış âlemden alâkayı kesmeye zıd olan şeylerdir.
13 - Teyemmüm almış kimsenin namazda iken suyu görmesi.
14 - Sabah namazını kılarken güneşin doğması.
Bâzılarına göre güneş doğarken kılınan namaz bozulmaz, nâfile namaza döner. Sabah namazı ise kazaya kalmış olur.
* Şâfiî'ye göre, güneş doğarken kılınmakta olan sabah namazı sahihtir, fâsid olmaz.
15 - Mest üzerine yapılan meshin müddeti, namazda iken bitmesi.
16 - Âyeti yanlış okuyarak mânâsını bozmak.
17 - Erkekle kadının yanyana bir hizada namaza durmaları.
Bunun
namazı bozması için, erkekle kadının kıldıkları namazın müşterek olması
şarttır. Bu müştereklik de, ya ikisinin de aynı imama uyması veya
kadının, hizasında durduğu erkeğe uyması şeklinde olur.
Bu
sebeble, camilerde erkekle kadın namaz kılarken kadınlar arkadaki
saflara dururlar, erkeklerin önünde veya hizasında bulunmazlar.
Namazda
kadın erkeğin önüne veya yanına durursa, sadece erkeğin namazı bozulur.
Kadın, hizasına durduğu erkeğe uymuşsa o takdirde ikisinin de namazları
bozulur.
Kadın ve erkek ayrı ayrı kendi başlarına namaz
kılıyorlarsa, aynı hizada olmalarının veya kadının önde olmasının
namaza hiçbir mâniliği yoktur.
18 - Namazda zamm-ı sûreyi Mushaf'a bakarak okumak.
19
- İmama uymuş bir kimsenin namazın bir rüknünü imamdan önce yapması.
Meselâ, imamdan evvel rükû'a gidip ondan önce rükû'dan kalkması.
20 - Ümmî ve özürlü kimseleri imam yapmak.
21 - Namazda abdesti bozulmak.
22 - Namazda iken bayılmak.
23
- Namaz içinde bulunan bir erkeğin namazı, kendisini hanımının öpmesi
veya okşaması ile, şehveti galeyana gelmedikçe, bozulmaz. Fakat kadının
namazı, kocasının şehvetle okşaması ve şehvetli şehvetsiz öpmesi ile
bozulur.
24 - Kalbe ihtiyarsız gelen vesveseler, kuruntular, çirkin hayaller de namazı bozmaz.
25
- Bir kimse namazda vücudunu bir kere veya üstüste iki kere veya başka
başka rek'atlarda birer veya ikişer kere kaşısa, namazı bozulmaz. Fakat
bir rek'at içinde birbiri ardınca üç kere kaşıyacak olsa, namaz bozulur.
26
- Namaz kılanın secde yerinden bir kimsenin geçmesi ile namaz bozulmaz.
Ancak geçen kimse günahkâr olur. Namaz kılanın önünden geçmenin günah
olduğu yer, büyük câmilerde ve açık arazilerde namaz kılanın,
ayaklarından itibaren secde ettiği yere kadar olan kısımdır. Küçük
camilerde namaz kılanla onun önünden geçen arasında, direk, insan gibi
bir engel bulunmazsa, namaz kılanın önünden nereden geçilirse mekruh
olur. Esasen namaz kılan kimsenin, önünden geçilme ihtimali varsa, bir
sütre edinmesi sünnettir.
* İmam kırâette yanılırsa veya
takılırsa ona hatırlatmak (feth-i kırâet) câizdir. Resûl-i Ekrem (asm)
bir namaz sırasında Mü'minûn sûresini okurlarken bir kelimeyi
geçmişlerdi. Namazdan sonra: "İçinizde Übey yok muydu?" diye Übey bin
Kâ'b'ı sormuşlardı. Übey ashabın hıfzı ve kırâeti en kuvvetli olanıydı.
Übey orada olduğunu ifade edince, Resûlüllah efendimiz: "Bana feth
etmeli (hatırlatmalı) değil miydin?" buyurmuşlardı