YESEVi
TARiKATI VE AHMEDEL YESEVi (k.s) Türkistan’da yetisen büyük velilerden,
ismi Ahmed b. ibrahim b. ilyas Yesevi olup, Pir-i Türkistan, hazreti
Türkistan, hazret Sultan , Hace ahmed, kul Hace ahmed diye taninir.
Babasi Hace ibrahim’in nesebi Hz. Ali’nin oglu Muhammed b. Hanifiyyeye
ulasir. Soyu hz.Fatima validemize dayanmadigi icin seyyid degildir.
Annesi evliyadan Seyh Musa’nin kerimesi Ayse olup, saliha ,temiz kalpli
ve iffetli bir hatun idi. Ahmed Yesevi hz.annesini cok kücük,
babasinida yedi yasinda kaybetti. Babasi son nefesinde Gevher Sehnaz
ismindeki kizina; “ Ey benim kizim; Kardesin bu dünyada yetisen ender
bir kisi olacaktir. Ona göz kulak ol. Benim dergahimda, bagli bir sofra
durur. Ahmed o sofrayi kendi basina actigi zaman onun cihan mülkünde
görünme vaktinin geldigini bilmelisin. Zamani gelmeyince, bu sirri
kimseye acma“ dedi Hace Ahmed önce Arslan Baba hazretlerinden ders
aldi. Böylece yüksek makam ve derece sahibi oldu. Hocasinin vefatindan
sonra , Ehli sünnet alimlerinin en büyüklerinden olan Yusuf-i
Hamedaniye baglandi. Ondan manevi ilimleri tahsil etti. Ahmed Yesevi
hz. vaktini üce bölmüstü. Günün büyük bölümünde ibadet ve zikirle
mesgul olurdu. Ikinci kisminda, talebelerine zahiri ve batini ilimler
ögretirdi.Ücüncü ve en kisa zamaninda ise alin teri ile gecimini
saglamak icin, tahta kacis ve kepce yaparak bunlari satardi. Ahmed
Yesevi hz. yetistirdigi talebelerinin her birini bir memlekete
göndermek surety ile islamiyetin dogru olarak yayilmasini sagladi.Bir
gün Yesevi hz.ne iftira etmek istediler. Bir yere toplanarak,
iclerinden birinin öküzünü getirip kestiler. Sadece ayaklarini
biraktilar. Ertesi günde kadiya gidip sikayet ettiler. Öküzlerinin
calinip kesldigini, kanlari akarak acele ile götürüldügünü, kan
izlerini takip ettiklerini ve öküzlerinin Ahmed Yesevi hz.lerinin
tekkesine götürüldügünü anladiklarini bildirdiler. Kadi, tekkeye
giderek öküzlerini arayabileceklerine izin Verdi. Yesevi hz.leri kalp
gözleri ile ve yüksek feraseti ile iftiracilarin cirkin tertibini
görmüs ve anlamisti.Iftiracilarin iceri girmelerine izin verildi.
Iftiracilar dogruca gece biraktiklari öküsüz yanina vardilar. Tam
amaclarina kavusmus olduklarini zannederken, Yesevi hz.lerinin kerameti
tecelli ederek hepsi bir anda kopek olup o öküzün etine hucüm ettiler.
Kisa zamanda yiyip bitirdiler ve böylece esas halleri belli oldu. Ahmed
Yesevi hz. Sohbetlerinde talebelerine buyurduki: “Ey dostlar!
Cahillerle dostluk kurmaktan sakininiz. Akilli vr uyanik kimse isen,
dünyaya gönül baglama. Seytan seni kandirip, dünyaya meylettirirse,
seni emri altina almis demektir. Bundan sonra felaketlerden felaketlere
sürüklenirsin de hic haberin olmaz.“ “Himmet ve yardim kusagini
saglamca beline sarmayan insan, dünyaya meyil ve muhabbetten
kurtulamaz. Allah yolunda göz yaslari dökerek aglamadikca, Allahü
Tealaya ait sirlara kavusamaz ve bu yolda ilerlemesi mümkün degildir.“
Ahmed Yesevi hz. herkese iyilik eder, kendisinden hic kimse rahatsiz
olacak bir hareket görmezdi. Bütün insanlarin dünya, ahiret saadeti ve
rahatlari icin gayret ederdi. Dergahi fakir ve yoksullar, yetim ve
öksüzler, dertliler ve caresizler icin siginak yeriydi.“ YESEVi
TARiKATININ USULLERi Tasavvuf yolunda ahmed Yesevi hazretlerine
baglananlarin bazi belirli hususiyetleri vardir. Yesevi yolunda bulunan
bir müridin uymasi mecburi lazim olan belli basli edebler ve kurallar
sunlardir: 1- Kendisinden dinini ögrendigi üstadinin, talebelerin
hepsinden efdal oldugunu bilmek ve ona tabi olmak ve teslim olmak. Ona
uyarak, onun huzurunda her gün cesit cesit yemekler yemek, geceler
uyumak, ona uymaksizin kendi anlayis ve görüsüne uyarak nafile oruc
tutmaktan farksiz, hatta daha faydalidir. Cünkü birincisinde tabiiyet
(tabi olmak) ve teslimiyet, ikincisinde ise kendi bildigine göre
hareket etmek vardir.2- Mürid gayet uyanik, zeki ve dikkatli olup,
hocasinin sözlerinden, rumuzlarindan ve isaretlerinden hemen
anlamalidir.3- Hocasinin bütün sözlerinden ve islerinden razi ve ona
itaatkar olmalidir.4- Hocasinin hususi hizmetinde veya bildirdigi
emrettigi bir hizmeti yaparken gayet atik, dikkatli, agirbasli olmali.
fakat agir canli olmamalidir. Isteksizlik, gevseklik, hali, hocasinin
rizasizligina sebep olabilir. Onun rizasizligi ise silsile yoluyla
Peygamber efendimize, dolayisiylede Allahü Tealaya gider.5- Sözünde
saglam, güvenilir ve vadinde sadik olmalidir. Hocasinin büyüklügü
hususunda hicbir zaman sek ve süpheye düsmemelidir. Allah korusun, buh
al hüsrana sebep olur.6- Ahde vefa ve Hocasina olan tabi olma, uyma ve
teslimiyyette cok titizlik göstermelidir.7- Hocasinin ufak bir isareti
ile bütün mal ve mülkünü onun emrettigi yere feda etmege hazir olmali,
bunda en ufak bir tereddüt hali bulunmamalidir.8- Hocasina ait hususi
hal ve sirlarini tutmasini bilmeli, bunlari uygun olmayan bir sekilde
ifsa etmekten , aciklamaktan cok sakinmalidir.9- Hocasinin bütün
hareketlerini, sözlerini ve nasihatlarini dikkatle takip etmeli, bunda
ve bunlara uymakta kacamak ve gevseklik yapmamalidir. Bunlari yapmakta
ihmalkat ve gevsek davranmanin zararlarini düsünmelidir.10-Allahü
Tealaya kavusmak yolunda, kendisini vesile, vasita yaptigi hocasi icin,
her fedakarliga hazir olmalidir. Onu sevenlere dost olmali
,sevmeyenlere, sevmediklerine ve istemedigi seylere meyl ve muhabbet
etmeyi öldürücü zehir bilmelidir. Ahmed Yesevi hz. 63 yasina gelmisti.
O cocuklugundan bu ana gelinceye kadar, Rasulullah Efendimizin sünnet-i
seniyyesine uymakta hic gevseklik göstermedi. Rasulullah Efendimizin
ahirete göctügü andan itibaren yeryüzünde bulunmayi kendilerine münasip
görmediler. Bu sebeple dergahin bahcesine derin bir yer kazdirdi ve
icini kerpic ördürdü. Nihayet hazirliklar tamamlaninca talebelerini
dergahin avlusunda toplayip “Ey gönül dostlari, Allahü Tealanin en
sevgili kulu olan Peygamberimiz (s.a.v) 63 yasinda bu dünyadan ayrildi.
Bende simdi63 yasindayim. Artik su gördügünüz cilehaneye cekilecek,
ömrümün kalan günlerini bu hücrede tamamliyacagim“ buyurdu. Ahmed
Yesevi hz. mezar misali olan o yerde, vefat edinceye kadar, devamli
ibadet, taat ve Allahü Tealayi düsünmekle mesgul oldu. Talebelerine
ilim ögretmeye oradada devam etti. Kendisini vefat etmis kabre konmus
sekilde hissederek bambaska bir hüsü, baglilik ve teslimiyetle
ibadetlerini yapti. Burada evliyalik yolundaki makam ve dereceleri kat
kat artti. 63 yasindan sonra ömrünün diger yarisini orada ibadetle
gecirdi. M. 1197 (H.590) tarihinde ahiret alemine intikal etti. -Allah
(c.c) cümlemizi feyiz ve bereketi ile nasiplendirsin- -AMIN-
TARiKATI VE AHMEDEL YESEVi (k.s) Türkistan’da yetisen büyük velilerden,
ismi Ahmed b. ibrahim b. ilyas Yesevi olup, Pir-i Türkistan, hazreti
Türkistan, hazret Sultan , Hace ahmed, kul Hace ahmed diye taninir.
Babasi Hace ibrahim’in nesebi Hz. Ali’nin oglu Muhammed b. Hanifiyyeye
ulasir. Soyu hz.Fatima validemize dayanmadigi icin seyyid degildir.
Annesi evliyadan Seyh Musa’nin kerimesi Ayse olup, saliha ,temiz kalpli
ve iffetli bir hatun idi. Ahmed Yesevi hz.annesini cok kücük,
babasinida yedi yasinda kaybetti. Babasi son nefesinde Gevher Sehnaz
ismindeki kizina; “ Ey benim kizim; Kardesin bu dünyada yetisen ender
bir kisi olacaktir. Ona göz kulak ol. Benim dergahimda, bagli bir sofra
durur. Ahmed o sofrayi kendi basina actigi zaman onun cihan mülkünde
görünme vaktinin geldigini bilmelisin. Zamani gelmeyince, bu sirri
kimseye acma“ dedi Hace Ahmed önce Arslan Baba hazretlerinden ders
aldi. Böylece yüksek makam ve derece sahibi oldu. Hocasinin vefatindan
sonra , Ehli sünnet alimlerinin en büyüklerinden olan Yusuf-i
Hamedaniye baglandi. Ondan manevi ilimleri tahsil etti. Ahmed Yesevi
hz. vaktini üce bölmüstü. Günün büyük bölümünde ibadet ve zikirle
mesgul olurdu. Ikinci kisminda, talebelerine zahiri ve batini ilimler
ögretirdi.Ücüncü ve en kisa zamaninda ise alin teri ile gecimini
saglamak icin, tahta kacis ve kepce yaparak bunlari satardi. Ahmed
Yesevi hz. yetistirdigi talebelerinin her birini bir memlekete
göndermek surety ile islamiyetin dogru olarak yayilmasini sagladi.Bir
gün Yesevi hz.ne iftira etmek istediler. Bir yere toplanarak,
iclerinden birinin öküzünü getirip kestiler. Sadece ayaklarini
biraktilar. Ertesi günde kadiya gidip sikayet ettiler. Öküzlerinin
calinip kesldigini, kanlari akarak acele ile götürüldügünü, kan
izlerini takip ettiklerini ve öküzlerinin Ahmed Yesevi hz.lerinin
tekkesine götürüldügünü anladiklarini bildirdiler. Kadi, tekkeye
giderek öküzlerini arayabileceklerine izin Verdi. Yesevi hz.leri kalp
gözleri ile ve yüksek feraseti ile iftiracilarin cirkin tertibini
görmüs ve anlamisti.Iftiracilarin iceri girmelerine izin verildi.
Iftiracilar dogruca gece biraktiklari öküsüz yanina vardilar. Tam
amaclarina kavusmus olduklarini zannederken, Yesevi hz.lerinin kerameti
tecelli ederek hepsi bir anda kopek olup o öküzün etine hucüm ettiler.
Kisa zamanda yiyip bitirdiler ve böylece esas halleri belli oldu. Ahmed
Yesevi hz. Sohbetlerinde talebelerine buyurduki: “Ey dostlar!
Cahillerle dostluk kurmaktan sakininiz. Akilli vr uyanik kimse isen,
dünyaya gönül baglama. Seytan seni kandirip, dünyaya meylettirirse,
seni emri altina almis demektir. Bundan sonra felaketlerden felaketlere
sürüklenirsin de hic haberin olmaz.“ “Himmet ve yardim kusagini
saglamca beline sarmayan insan, dünyaya meyil ve muhabbetten
kurtulamaz. Allah yolunda göz yaslari dökerek aglamadikca, Allahü
Tealaya ait sirlara kavusamaz ve bu yolda ilerlemesi mümkün degildir.“
Ahmed Yesevi hz. herkese iyilik eder, kendisinden hic kimse rahatsiz
olacak bir hareket görmezdi. Bütün insanlarin dünya, ahiret saadeti ve
rahatlari icin gayret ederdi. Dergahi fakir ve yoksullar, yetim ve
öksüzler, dertliler ve caresizler icin siginak yeriydi.“ YESEVi
TARiKATININ USULLERi Tasavvuf yolunda ahmed Yesevi hazretlerine
baglananlarin bazi belirli hususiyetleri vardir. Yesevi yolunda bulunan
bir müridin uymasi mecburi lazim olan belli basli edebler ve kurallar
sunlardir: 1- Kendisinden dinini ögrendigi üstadinin, talebelerin
hepsinden efdal oldugunu bilmek ve ona tabi olmak ve teslim olmak. Ona
uyarak, onun huzurunda her gün cesit cesit yemekler yemek, geceler
uyumak, ona uymaksizin kendi anlayis ve görüsüne uyarak nafile oruc
tutmaktan farksiz, hatta daha faydalidir. Cünkü birincisinde tabiiyet
(tabi olmak) ve teslimiyet, ikincisinde ise kendi bildigine göre
hareket etmek vardir.2- Mürid gayet uyanik, zeki ve dikkatli olup,
hocasinin sözlerinden, rumuzlarindan ve isaretlerinden hemen
anlamalidir.3- Hocasinin bütün sözlerinden ve islerinden razi ve ona
itaatkar olmalidir.4- Hocasinin hususi hizmetinde veya bildirdigi
emrettigi bir hizmeti yaparken gayet atik, dikkatli, agirbasli olmali.
fakat agir canli olmamalidir. Isteksizlik, gevseklik, hali, hocasinin
rizasizligina sebep olabilir. Onun rizasizligi ise silsile yoluyla
Peygamber efendimize, dolayisiylede Allahü Tealaya gider.5- Sözünde
saglam, güvenilir ve vadinde sadik olmalidir. Hocasinin büyüklügü
hususunda hicbir zaman sek ve süpheye düsmemelidir. Allah korusun, buh
al hüsrana sebep olur.6- Ahde vefa ve Hocasina olan tabi olma, uyma ve
teslimiyyette cok titizlik göstermelidir.7- Hocasinin ufak bir isareti
ile bütün mal ve mülkünü onun emrettigi yere feda etmege hazir olmali,
bunda en ufak bir tereddüt hali bulunmamalidir.8- Hocasina ait hususi
hal ve sirlarini tutmasini bilmeli, bunlari uygun olmayan bir sekilde
ifsa etmekten , aciklamaktan cok sakinmalidir.9- Hocasinin bütün
hareketlerini, sözlerini ve nasihatlarini dikkatle takip etmeli, bunda
ve bunlara uymakta kacamak ve gevseklik yapmamalidir. Bunlari yapmakta
ihmalkat ve gevsek davranmanin zararlarini düsünmelidir.10-Allahü
Tealaya kavusmak yolunda, kendisini vesile, vasita yaptigi hocasi icin,
her fedakarliga hazir olmalidir. Onu sevenlere dost olmali
,sevmeyenlere, sevmediklerine ve istemedigi seylere meyl ve muhabbet
etmeyi öldürücü zehir bilmelidir. Ahmed Yesevi hz. 63 yasina gelmisti.
O cocuklugundan bu ana gelinceye kadar, Rasulullah Efendimizin sünnet-i
seniyyesine uymakta hic gevseklik göstermedi. Rasulullah Efendimizin
ahirete göctügü andan itibaren yeryüzünde bulunmayi kendilerine münasip
görmediler. Bu sebeple dergahin bahcesine derin bir yer kazdirdi ve
icini kerpic ördürdü. Nihayet hazirliklar tamamlaninca talebelerini
dergahin avlusunda toplayip “Ey gönül dostlari, Allahü Tealanin en
sevgili kulu olan Peygamberimiz (s.a.v) 63 yasinda bu dünyadan ayrildi.
Bende simdi63 yasindayim. Artik su gördügünüz cilehaneye cekilecek,
ömrümün kalan günlerini bu hücrede tamamliyacagim“ buyurdu. Ahmed
Yesevi hz. mezar misali olan o yerde, vefat edinceye kadar, devamli
ibadet, taat ve Allahü Tealayi düsünmekle mesgul oldu. Talebelerine
ilim ögretmeye oradada devam etti. Kendisini vefat etmis kabre konmus
sekilde hissederek bambaska bir hüsü, baglilik ve teslimiyetle
ibadetlerini yapti. Burada evliyalik yolundaki makam ve dereceleri kat
kat artti. 63 yasindan sonra ömrünün diger yarisini orada ibadetle
gecirdi. M. 1197 (H.590) tarihinde ahiret alemine intikal etti. -Allah
(c.c) cümlemizi feyiz ve bereketi ile nasiplendirsin- -AMIN-