Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    AHMED-EL BEDEVi hazretleri

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    AHMED-EL BEDEVi hazretleri Empty AHMED-EL BEDEVi hazretleri

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 2:17 am

    MISIR
    evliyasindan, ismi ahmed olup, babasinin adi Ali dir. Nesebi Peygamber
    Efendimize ulasir. Künyasi Ebul Fityan ve ebul- Abbas lakabi ise
    Sihabüddin dir.Seyyid-i Bedevi diye taninmistir. Annesinin ismi Fatima
    binti Muhammed dir. M. 1200 H.596 da Fas’da dogdu. Ahmed Bdevi hz.leri
    6 yaslarinda iken babasina rüyasinda; “Ya Ali ! Bu beldeleri birak
    mekke’ye tasin, arda yasa bunda bir cok hikmetler vardir.“ Dendi.Bu
    manevi isaret üzerine ailesi ile birlikte 1206 senesinde Fas’dan yola
    cikti. Dört sene süren uzun yolculuk sirasinda yolda herkesden yardim
    hürmet ve ikram gördüler. Mekke’ye yerlestikden bir müddet sonra babasi
    vefat etti. Bab-i Muallaya defnedildi. Ahmed Bedevi hz.leri kücük yasta
    ilim tahsiline basladi. Kur’an-i kerim’i ezberledi. Önceleri cok cesur,
    atilgan bir mizaca sahipti. Cok iyi ata biner, kendine eza eden olursa
    onlara karsilik verirdi. Bunun icin Attab diye tanindi. 1236 yilinda
    rüyasinda Misir’in Tanta sehrine gitmesi isaret olundu. Yola cikti,
    kahire’ye geldiginde Misir Sultani onu askerleriyle karsiladi. Ve
    hususi misafir hanesinde agirladi. Kendisine hürmet etti,
    talebelerinden oldu. Bu sirada Misir´in Tanta sehrinde bulunan bir cok
    Alim ve Evliya arasinda en meshurlarindan olan Hasan Saik ve Seyyid
    Salim Magribi Hz.´ri Seyyid Ahmed Bedevi Hz.´nin Tanta sehrine tesrif
    edecegini ve yolda oldugunu haber alinca, Tanta´dan ayrilip, baska bir
    beldeye yerlestiler. Sebebi: sual edildiginde “Kasabanin asil sahibi
    geliyor. Onun bulundugu yerde bulunmak bize yakismaz. Bizim yapacagimiz
    olsa olsa ona talebe olmaktir. Ona yakin bulunmakla ona karsi edeple ve
    hizmette kusur etmekten korkuyoruz.“ Dediler. Ahmed Bedevi Hz.`ri
    herkes tarafindan tanindi ve meshur oldu. Hak asiklari kosarak yanina
    gelip sohbetiyle sereflenmek icin can atiyorlardi. Taninan, bilinen
    büyük Alimler bile kendisine talebe oldular. Ahmed-i Bedevi devamli
    zikir ve murakabe halindeydi. Her an rabbine tevekkül eder hep O´nu
    düsünür, hic aklindan cikarmazdi, Hic Evlenmedi. Evlenmesini teklif
    edenlere: “Beni kendi halime birakiniz. Cennet hurilerinden baska biri
    ile evlenmemege azmettim.“ derdi. Dünya malinin, onun kalbinde yeri
    yoktu. Üzerine giydigi elbise ve basina sardigi sarigi eskiyip
    kullanilmayacak hale gelmedikce yenisini almazdi. Devmali oruc tutardi.
    Iftar ve sahurda birer zeytin ile nefsini krlettigi ve buna 40 gün
    devam ettigi rivayet edilir. Uzun boylu, bugday benizli, kollar uzun,
    bacaklari etli, pazulari iri olup, gayet heybetli idi. Sag yanaginda
    bir ve sol yanaginda iki ben vardi. Burnunun iki yaninda birer tane ben
    vardi. Yüzü Büyükce gözleri sürmeliydi. Seyyid Ahmed Bedevi Hz.
    talebelerini teveccühle terbiye eder ve konusmazdi. Halifesi Abdül´al
    disardan cahil, manevi terbiyeden mahrum gafil bir kimseyi Seyyid´in
    huzuruna getirince, Seyyid Hz. hemen bir kere nazar buyurmakla o kimse,
    manevi haller ve yüksek dereceler ile dolmus durdu. Sonra Seyyid Bedevi
    Abdül´ake: „ Söyle, o kimse falan belde de sakin olup yerlessin! Ordaki
    insanlara faydali olsun buyurdu. Talebelerini terbiye etmesi,
    yetistirmesi bu sekilde idi. Bir bakisla uzun yillar zahmet ve mesakkat
    cekmekle elde edilen derecelere bir anda yükseltirdi. Ahmed-i Bedevi,
    umumiyetle evinin daminda bulunur. Orda ibadet ve taatla mesgul olurdu.
    Bunun icin ona talebe olanlara “Sütühi” veya “Eshab-I sath” denirdi. Bu
    sebeple Seyyid Ahmed Bedevi, Seyyid Ahmed Sütühi diye de tanindi. Bir
    adam omuzunda süt dolu kap ile Ahmed-i Bedevi Hazretlerinin yanindan
    gecerken, Ahmed-i Bedevi parmagi ile kapi isaret eder etmez, kap yere
    düsüp süt tamamen döküldü. Bu hale cani sikilan adam, yere dökülen süte
    bakinca, icinde sismis bir yilan gördü. Bu hali görünce sevindi cünkü
    kendisi ve cocuklari ölümden dönmüstü. Bu lütufdan dolayi Allahü
    tealaya hamd, Bedevi Hz. Ne tesekkür etti. Amhed-I Bedevi M.1276 H. 675
    senesinde Misir´in tanta sehrinde Vefat etti. Kabri serifi üzerine
    yapilan türbede her sene düzenlenen toplantilarda, Mevlid ve Kur´an
    okunmasi adet oldu. Kerametleri vefatindan sonra da devam etti. Bedevi
    Tarikatinin Esaslari 1- Allah (c.c) emirlerini yerine getirecek kadar
    bilgi sahibi olmak ve bunu artirmaya calismak.2- Görgüsünü artirmak
    icin, seyhler ve ihvan sohbetlerine devam etmek.3- Haramlardan
    korunabilmek icin, ruhsatli ve tevilleri birakmak.4- Gönül huzuru icin
    zikir vakitlerini tesbit ve o vakitlerde devam etmek.5- Hatadan salim
    olmak, heva ve hevesten, siyrilip cikmak icin her seyde nefsini
    horlamak ve bencilligini kirmak. Her isini rastgele salivermek,
    Allah´tan uzak olan insanlarin isidir. Her isittigine kulak verip,
    gönül acmak, dinlemek nefsine maglup olmus, kimselerin isidir. Bu ise
    geriye dönüs ve asagiya düsüsün ta kendisidir. Vesvesenin temli bidat,
    bidatin temeli de sünneti bilmemek ve O´na uymaktir. Bid´at ayni
    zamanda akil üzerinde de bir kilittir. Onun normal calismasina engel
    dir. Allah (c.c) tan baskasinin teveccühünü kazanmak icin yaltaklanmak,
    Allah (c.c) karsi arka cevirmektir. Bilhassa dalkavuk olmayan alimler,
    gafil zalimler, cahil sofiler bu guruba girerler. Dinden olmayan
    uydurulmus seyleri sohbet diye mana pazarina cikarip sergilemek
    zulmettir. Din icinde dünya icin de ardir, ayiptir, sikilmadir. Bu
    Allah dostlari da Allah´tan baskasina teveccüh etmediklerinden ondan
    gayrisina yönelmediklerinden, onlar fani olduktan sonra yüzyillardan
    beri islam ümmeti onlarin ysantilarini, hallerini ve amellerini örnek
    almis, onlar gibi yasamaya calismis, onlarin feyizlerinden istifade
    etmis, bereketlenmislerdir. Allah (c.c) cümlemizi feyiz ve bereketiyle
    nasiplendirsin. –AMIN-

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 12:06 am