SÜHREVERDi TARiKATI VE SiHABÜDDiN-i SÜHREVERDi (k.s) Evliyanin
büyüklerinden ve fikih alimi olan Sihabüddin-i Sühreverdi (ks.) hz.nin
ismi ömer, babasinin adi Muhammed olup, H. 539 M.1144 senesinde
Sühreverd ’ de dogdu. Soyu Ebu Bekir siddik’a ulasir. Sihabüddin
Sühreverdi ilim ögrenmekicin Bagdat’a gitti. Amcasi büyük alim
Abü’n-Necip Abdülkahir’in sohbetlerinde bulundu. Ondan tasavvuf ilmini
ögrendi. Abdulkadir Geylani hz.nin ve Basra’daki Ebu Muhammed b.
Abdullah’in sohbetlerine devam etti. Bircok alimden hadis-i serif
dinleyip rivayette bulundu. Kendisine ebu Hafs ve ebu’l Kasim sufi de
denildi. Ebu Hafs Sühreverdi,
fakih, fazil, sufi, vera sahibi, zahid, arif, ilm-i hakikatte zamanin
seyhi idi. Safii mezhebinde idi. Cok ibadet eder eline gecen mali mülkü
fakir ve muhtaclara dagitirdi. Ibn-i
Neccar onun hakkinda; “Ebü HAfs Ömer Sühreverdi ilm-i hakikatte zamanin
seyhi idi. Riyazet ve mücahede yolunu tuttu. Fikih, mukayeseli hukuk ve
arab dili ve edebiyatini okudu. Bircok alimden hadis-i serif dinledi.
Sonra tasavvuf yolunu tuttu. Önceleri zikir ve ibadetle mesgul olurdu.
Sonra insanlara vaaz vermeye basladi. Amcasinin Dicle kenarindaki
Medresesinde ders verdi. Islam beldelerinin her tarafindan onun sohbet
ve derslerini dinlemeye bircok alim ve halk gelirdi. Onun sözlerinin
bereketi ile günahkarlar derhal tövbe ederdi. Talebeleri o zamanda
yildizlar misali etrafa ilim yayarlardi. Onun Sultanlar katinda sahip
oldugu mevkiyi ve hürmete, baska kimse nail olmadi. Ömrünün sonunda
rahatsizlandi, bununla beraber zikirleri azalmadi. Allahü Teala’yi
zikre devam etti. Cemaatte yine hazir bulundu. 110 yasina dogru hacca
gitti. Vefat ettiginde geride kefen parasi bile birakmamisti. Ebu
Hafs Sühreverdi byurdu ki: “Evliyadan, yüksekMertebede bulunan birine,
hicbir keramet ve harika verilmeyebilir. Cünkü, kerametler yakini
inanmayi arttirmak icin verilir. Yakin ihsan edilen birinin
kerametlere, harikalara ihtiyaci olmaz. Bütün bu kerametler, Zat-i
ilahinin zikrinden ve kalbin bu zikirle zinetlenmesinden asagida kalir.“ Sihabüddin
Ebu Hafs Ömer bin Muhammed Sühreverdi ogluna yaptigi nasihatte söyle
buyurdu: “Ey ogul ! Sana Allahü Teala’dan korkmayi, Allahü Teala’nin ve
Rasülünün, ana – babanin ve evliyanin hakkina riayet etmeyi tavsiye
ederim. Egerbunu yaparsan, allahü Teala senden razi olur. Aciktan ve
gizli olarak allahü Teala’nin emir ve yasaklarini riayet et. Gizli ve
acik. Icten ve distan, tefekkürle, hüzünle ve aglayarak Kur’an-i Kerim
okumayi ihmal etme. Ilimden bir adim bile yüz cevirme. Ilim ögren.
Tasavvuf ehli oldugunu söyleyip de delalet icerisinde olanlardan
onlarin avamindan olma. Cünkü onlar, din hirsizlari ve müslümanlari
dogru yoldan saptiranlardir. Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine
iyi saril. Dinde sonradan ortaya cikip, dinden imis gibi inanilan,
halbuki dinde olmayan bid’adlerden sakin. Cünkü, her bid’at delalettir.
Kadinlarla, bid’at sahibi kimselerle, zenginlerle ve nefslerinin
pesinde giden avam ile beraber olma. Cünkü bunlar, senin dinini
giderir. Dünyada az seyle kanaat et, yalnizliga iyi saril. Hata ve
günahlarin icin agla, helalinden yemeye calis. Cünkü, helal yemek ve
haramlardan kacinmak, bütün hayir ve iyiliklerin anahtaridir. Harama
meyletme cünkü harama meyledersen, kiyamet günü Cehennem’de yanarsin.
Helal olan esyalar giyin, eger bunlara riayet edersen imanin ve
ibadetin tadini duyarsin. Allah (c.c) dan kork, yarin kiyamet gününde
Allah’in (c.c) huzurunda halinin ne olacagini unutma. Gece namaz
kilmayi, gündüz oruc tutmayi cogalt. Imam ve müezzin olmadigin zamanda,
cemaatle namaz kilmayi elden birakma. Baskan olmayi isteme, cünkü
baskan olmayi isteyen ve seven kimse ebediyyen felah bulamaz. Hüküm
verenlerin ve sultanlarin meclisinde bulunma. Münakasa etme, seni medh
eden kimsenin sözüne aldanma. Seni kötüleyen kimsenin sözlerinden
dolayida üzülme. Herkese karsi iyi huylu ol, tevazuya yapis. Cünkü
Rasulullah (s.a.v) Efendimiz : “kim Allah’in (c.c) rizasi icin tevazu
yaparsa, Allah (c.c) onu yükseltir. Kim kibirlenirse, böbürlenirse,
Allah (c.c) onu alcaltir.“ Buyurdular.Her
zaman iyi veya kötü herkese karsi edepli ol. Kücük-büyük herkese
merhametli ol, onlara sefkat ve merhamet gözüyle bak. Cok gülme, gülmek
gaflettir, kalbi öldürür. Allah (c.c) ‚in rahmetinden ümid kesme, ümid
ile korku arasinda yasa. Ey ogul !
Devamli cömert ol, cimrilikten, hasd, kin ve hileden sakin. Hicbir
zaman halini insanlara acma. Zahirini süsleme, rizik konusunda Allah
(c.c) güven , insanlardan hicbirsey bekleme. Hakki söyle, mahlukattan
hcbirine meyletme, malayaniyi terk et. Ey
ogul ! insanlara nasihat edici, faydali ol. Yemek icmek, konusmak ve
uyumayi azalt. Namaz oruc ve Allah (c.c) zikri ile mesgul ol. Kalbin
mahzun, güzün yaslar dökücü, amelin halis, duan hamd, arkadaslarin
fakir, evin mescid, malin ilim, zinetin zühd olsun. Ey
ogul ! Bu fani dünyanin zinetine aldanip gururlanma. Bir kimse dünyaya
meylederse helak olur. Ahiret yolculuguna hazir ol. Firsat elde iken
Allah (c.c) baskasina gönül baglama. Bir gün gelir pismanligin fayda
vermez. Sihabüddin-i Sühreverdi
(k.s) hz.ri M. 1234-H.632 senesi Muharrem ayinda Rabbine (c.c) kavustu.
Allah (c.c) O ve onlardan razi olsun. Allah (c.c) cümlemizi fayiz ve bereketi ile nasiplendirsin.-AMIN-
büyüklerinden ve fikih alimi olan Sihabüddin-i Sühreverdi (ks.) hz.nin
ismi ömer, babasinin adi Muhammed olup, H. 539 M.1144 senesinde
Sühreverd ’ de dogdu. Soyu Ebu Bekir siddik’a ulasir. Sihabüddin
Sühreverdi ilim ögrenmekicin Bagdat’a gitti. Amcasi büyük alim
Abü’n-Necip Abdülkahir’in sohbetlerinde bulundu. Ondan tasavvuf ilmini
ögrendi. Abdulkadir Geylani hz.nin ve Basra’daki Ebu Muhammed b.
Abdullah’in sohbetlerine devam etti. Bircok alimden hadis-i serif
dinleyip rivayette bulundu. Kendisine ebu Hafs ve ebu’l Kasim sufi de
denildi. Ebu Hafs Sühreverdi,
fakih, fazil, sufi, vera sahibi, zahid, arif, ilm-i hakikatte zamanin
seyhi idi. Safii mezhebinde idi. Cok ibadet eder eline gecen mali mülkü
fakir ve muhtaclara dagitirdi. Ibn-i
Neccar onun hakkinda; “Ebü HAfs Ömer Sühreverdi ilm-i hakikatte zamanin
seyhi idi. Riyazet ve mücahede yolunu tuttu. Fikih, mukayeseli hukuk ve
arab dili ve edebiyatini okudu. Bircok alimden hadis-i serif dinledi.
Sonra tasavvuf yolunu tuttu. Önceleri zikir ve ibadetle mesgul olurdu.
Sonra insanlara vaaz vermeye basladi. Amcasinin Dicle kenarindaki
Medresesinde ders verdi. Islam beldelerinin her tarafindan onun sohbet
ve derslerini dinlemeye bircok alim ve halk gelirdi. Onun sözlerinin
bereketi ile günahkarlar derhal tövbe ederdi. Talebeleri o zamanda
yildizlar misali etrafa ilim yayarlardi. Onun Sultanlar katinda sahip
oldugu mevkiyi ve hürmete, baska kimse nail olmadi. Ömrünün sonunda
rahatsizlandi, bununla beraber zikirleri azalmadi. Allahü Teala’yi
zikre devam etti. Cemaatte yine hazir bulundu. 110 yasina dogru hacca
gitti. Vefat ettiginde geride kefen parasi bile birakmamisti. Ebu
Hafs Sühreverdi byurdu ki: “Evliyadan, yüksekMertebede bulunan birine,
hicbir keramet ve harika verilmeyebilir. Cünkü, kerametler yakini
inanmayi arttirmak icin verilir. Yakin ihsan edilen birinin
kerametlere, harikalara ihtiyaci olmaz. Bütün bu kerametler, Zat-i
ilahinin zikrinden ve kalbin bu zikirle zinetlenmesinden asagida kalir.“ Sihabüddin
Ebu Hafs Ömer bin Muhammed Sühreverdi ogluna yaptigi nasihatte söyle
buyurdu: “Ey ogul ! Sana Allahü Teala’dan korkmayi, Allahü Teala’nin ve
Rasülünün, ana – babanin ve evliyanin hakkina riayet etmeyi tavsiye
ederim. Egerbunu yaparsan, allahü Teala senden razi olur. Aciktan ve
gizli olarak allahü Teala’nin emir ve yasaklarini riayet et. Gizli ve
acik. Icten ve distan, tefekkürle, hüzünle ve aglayarak Kur’an-i Kerim
okumayi ihmal etme. Ilimden bir adim bile yüz cevirme. Ilim ögren.
Tasavvuf ehli oldugunu söyleyip de delalet icerisinde olanlardan
onlarin avamindan olma. Cünkü onlar, din hirsizlari ve müslümanlari
dogru yoldan saptiranlardir. Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesine
iyi saril. Dinde sonradan ortaya cikip, dinden imis gibi inanilan,
halbuki dinde olmayan bid’adlerden sakin. Cünkü, her bid’at delalettir.
Kadinlarla, bid’at sahibi kimselerle, zenginlerle ve nefslerinin
pesinde giden avam ile beraber olma. Cünkü bunlar, senin dinini
giderir. Dünyada az seyle kanaat et, yalnizliga iyi saril. Hata ve
günahlarin icin agla, helalinden yemeye calis. Cünkü, helal yemek ve
haramlardan kacinmak, bütün hayir ve iyiliklerin anahtaridir. Harama
meyletme cünkü harama meyledersen, kiyamet günü Cehennem’de yanarsin.
Helal olan esyalar giyin, eger bunlara riayet edersen imanin ve
ibadetin tadini duyarsin. Allah (c.c) dan kork, yarin kiyamet gününde
Allah’in (c.c) huzurunda halinin ne olacagini unutma. Gece namaz
kilmayi, gündüz oruc tutmayi cogalt. Imam ve müezzin olmadigin zamanda,
cemaatle namaz kilmayi elden birakma. Baskan olmayi isteme, cünkü
baskan olmayi isteyen ve seven kimse ebediyyen felah bulamaz. Hüküm
verenlerin ve sultanlarin meclisinde bulunma. Münakasa etme, seni medh
eden kimsenin sözüne aldanma. Seni kötüleyen kimsenin sözlerinden
dolayida üzülme. Herkese karsi iyi huylu ol, tevazuya yapis. Cünkü
Rasulullah (s.a.v) Efendimiz : “kim Allah’in (c.c) rizasi icin tevazu
yaparsa, Allah (c.c) onu yükseltir. Kim kibirlenirse, böbürlenirse,
Allah (c.c) onu alcaltir.“ Buyurdular.Her
zaman iyi veya kötü herkese karsi edepli ol. Kücük-büyük herkese
merhametli ol, onlara sefkat ve merhamet gözüyle bak. Cok gülme, gülmek
gaflettir, kalbi öldürür. Allah (c.c) ‚in rahmetinden ümid kesme, ümid
ile korku arasinda yasa. Ey ogul !
Devamli cömert ol, cimrilikten, hasd, kin ve hileden sakin. Hicbir
zaman halini insanlara acma. Zahirini süsleme, rizik konusunda Allah
(c.c) güven , insanlardan hicbirsey bekleme. Hakki söyle, mahlukattan
hcbirine meyletme, malayaniyi terk et. Ey
ogul ! insanlara nasihat edici, faydali ol. Yemek icmek, konusmak ve
uyumayi azalt. Namaz oruc ve Allah (c.c) zikri ile mesgul ol. Kalbin
mahzun, güzün yaslar dökücü, amelin halis, duan hamd, arkadaslarin
fakir, evin mescid, malin ilim, zinetin zühd olsun. Ey
ogul ! Bu fani dünyanin zinetine aldanip gururlanma. Bir kimse dünyaya
meylederse helak olur. Ahiret yolculuguna hazir ol. Firsat elde iken
Allah (c.c) baskasina gönül baglama. Bir gün gelir pismanligin fayda
vermez. Sihabüddin-i Sühreverdi
(k.s) hz.ri M. 1234-H.632 senesi Muharrem ayinda Rabbine (c.c) kavustu.
Allah (c.c) O ve onlardan razi olsun. Allah (c.c) cümlemizi fayiz ve bereketi ile nasiplendirsin.-AMIN-