Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    ÎSÂ ALEYHİSSELÂM

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 55
    Ülke : Almanya

    ÎSÂ ALEYHİSSELÂM Empty ÎSÂ ALEYHİSSELÂM

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 2:02 am

    Babasız doğan bir peygamberdir.

    ÎSÂ ALEYHİSSELÂM


    İsrâiloğullarına
    gönderilen ve Kur'an-ı kerim'de ismi bildirilen
    peygamberlerden.Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine
    Ülülazm denilen altı peygamberin beşincisidir.Annesi hazret-i
    Meryem'dir.Allahü teâlâ onu babasız yarattı.Kudüs'te doğdu.Otuz yaşında
    peygamber oldu.Kendisine İncil adlı kitab gönderildi.Otuzüç yaşında
    diri olarak göğe kaldırıldı.Kıyâmete yakın yeryüzüne tekrar inecektir.

    Îsâ
    aleyhisselâmın annesi Meryem Hâtun,Süleyman aleyhisselâmın neslinden
    sâlihâ ve temiz bir hanımdı.Hazret-i Meryem,onbeş yaşına geldiği
    zaman,Yûsuf-i Neccâr isminde biriyle nişanlanmıştı.Fakat onunla
    evlenmeden Allahü teâlâ,hazret-i Meryem'e babazız olarak bir çocuk
    vereceğini müjdeledi.Hazret-i Meryem,Allahü teâlânın emri ve kudretiyle
    Îsâ aleyhisselâma hâmile oldu. Bundan bir müddet sonra,normal olarak
    hâmilelik hâlleri görülmeye başlandı.Bu hâlleri gören
    Îsrâiloğulları,dedikodu yapmaya başladılar.Çeşit çeşit iftirâda bulunup
    akla gelmeyecek,ağıza alınmayacak şeyler söylediler.Bu dedikodulara
    tahammül edemeyen hazret-i Meryem,Kudüs'ün 10km kadar güneyindeki sâkin
    bir kasaba olan Beyt-i Lahm'e çekildi.Her şeyin Allahü teâlânın takdîri
    ve dilemesiyle olduğunu düşünerek,insanların kendi hakkındaki sözlerine
    sabretti.Îsâ aleyhisselâmın doğumu yaklaştığı sırada,bulunduğu yerin
    bahçesinde yürürken kurumuş bir hurma ağacının altına geldi.Doğum
    sancıları şiddetlendiğinden bu ağaca yaslandı.Yaslandığı kuru hurma
    ağacı yeşillendi.Mevsim kış olduğu hâlde meyve verdi.Ayağının altında
    küçük bir su kanalı akmaya başladı.Bu hâl,hazret-i Meryem'i tesellî
    etti.Bu sırada hazret-i Îsâ dünyâya geldi.Îsâ aleyhisselâm doğduğu
    zaman,doğudaki ve batıdaki bütün putlar yıkılıp,yere döküldü.Şeytanlar
    bu duruma şaştılar.Nihâyet büyükleri olan İblîs,onlara Îsâ
    aleyhisselâmın dünyaya geldiğini haber verdi.O doğunca gökte büyük bir
    yıldız göründü.

    Hazret-i Îsâ'nın doğduğunu öğrenen
    İsrâiloğulları,Beyt-i Lahm 'e geldiler. Hazret-i Meryem'in kucağında
    yeni doğmuş çocuğu görünce; "Ey Meryem!Bu nedir? Gerçekten çok çirkin
    bir iş yapmış olarak geldin.Sen pek genç,fakat kocası olmayan bir kız
    olduğun hâlde bu çocuğu nereden aldın? Bu ne acâip ve ne şaşılacak bir
    hâldir?" dediler.Hezret-i Meryem,bütün söylenilenleri sabırla
    dinledi.Hiç cevap vermedi.Ancak; "İşin hakîkatini size o haber
    versin.Siz onunla konuşun.Ondan sorup anlayın!" mânâsına kundakta
    bulunan hazret-i Îsâ'yı işâret etti. Onlar kundakdaki çocuğun
    konuşamayacağını söyleyince,kundakta bulunan hazret-i Îsâ elini
    kaldıraarak cevap verdi ve dedi ki: "Ey câhiller! Benim yüksek şânıma
    taarruz etmeyiniz ve annemi ayıplamayınız.Muhakkak ki ben,Allahü
    teâlânın kuluyum. O,bana kitap verip,beni peygamber kılacaktır.Her
    nerede olsam beni mübârek kıldı ve hayatta olduğum müddetçe namaz
    kılmamı ve zekât vermemi emretti.Beni anneme hürmetkâr kıldı...
    Doğduğum günde,öleceğim günde ve diri olarak kabrimden kaldırılacağım
    günde selâm benim üzerimedir." dedi.Hazret-i Îsâ'nın kundakta
    konuşmasına hayret eden İsrâiloğulları,dillerini yutmuş gibi
    oldular.Hiçbir şey söyleyemediler.Buna rağmen dedi-kodu yapmaktan,çeşit
    çeşit iftirâlarda bulunmaktanda geri durmadılar.

    Roma
    imparatorunun Şam vâlisi,babazız doğduğu için ikisini öldürmek
    istedi.Annesi onu alarak Mısır'a götürdü.Hazret-i Îsâ oniki yaşına
    gelinceye kadar Mısır'da kaldılar.Sonra tekrar Kudüs'e gelerek Nâsıra
    şehrine yerleştiler.Otuz yaşına girince,Hak teâlâ tarafından peygamber
    olduğu bildirildi.Peygamberlik emri bildirilince,hemen tebliğe
    başladı.İnsanların Allahü teâlâya inanmalarını ve O'nun emirlerini
    yapıp yasaklarından sakınmalarını ve isyânda bulunmamalarını
    istedi.İsrâiloğulları bu dâveti kabul etmediler.Îsâ aleyhisselâm
    inanmayanlara mûcizeler gösterdi.Îsâ aleyhisselâm var gücüyle gayret
    göstermesine rağmen,pek az kişi inandı.İsrâiloğulları ona îmân
    etmedikleri gibi,dâvetine karşı çıktılar ve günden güne
    hırçınlaştılar.Îsâ aleyhisselâmın yumuşaklığını görerek
    inanmadılar.Hattâ daha da ileri giderek hazret-i Îsâ'yı öldürmeye
    teşebbüs ettiler.Bunun üzerine hazret-i Îsâ, kendisine îmân edenler
    arasından seçtiği havârî adı verilen oniki kişiden Allahü teâlâya îmân
    ve ibâdet edeceklerine ve kendisine yardımcı olacaklarına dâir söz aldı.

    Yahûdîlerden
    bir topluluk Îsâ aleyhisselâm ve annesi hazret-i Meryem'e dil
    uzattılar.Îsâ aleyhisselâm bunu duyunca,onlar hakkında bedduâda
    bulundu.Allahü teâlâ bu duâyı kabul edip,hazret-i Îsâ'ya ve annesine
    dil uzatanları maymun ve domuza çevirdi. Bu durumu gören
    Yahûdîler,hâdiseyi aralarında görüştüler.Hepsi hazret-i Îsâ'yı öldürmek
    üzere anlaştılar.Hazret-i Îsâ'yı aramaya başladılar.Roma İmparatoru'nun
    Kudüs Vâlisi Jones Pilot'u kandırıp,Îsâ aleyhisselâmın Roma
    İmparatorluğu aleyhinde bulunduğuna ve Filistin'de yeni bir hükümek
    kurmaya çalıştığına inandırdılar.Hazret-i Îsâ,son defâ olarak
    Havârileri ile bir gece gizlice sohbet etti ve onlara "Horoz ötmeden
    (yani sabah olmadan) sizin biriniz beni inkâr edecek ve pek az paraya
    satacaktır." dedi.Hakikâten Yahuda isimli Havârî,sabah olmadan
    Yahûdîlerden bir miktar para alıp,hazret-i Îsâ'nın yerini haber verdi.

    Îsâ
    aleyhisselâmı yakalamak için Yahûdîlerle berâber eve girince,Allahü
    teâlâ Yehûdâ'yı Îsâ aleyhisselâma benzetti.Yahûdîler de onu Îsâ
    aleyhisselâm diye yakaladılar ve haça (çarmıha) gerip asarak
    öldürdüler.Allahü teâlâ,Îsâ aleyhisselâmı göğe kaldırdı.Îsâ
    aleyhhisselâm bu sırada otuzüç yaşındaydı.Îsâ aleyhisselâm göğe
    çıkarıldıktan kırk sene sonra,Romalılar Kudüs'e hücum etti.Yahûdîlerin
    çoğunu öldürüp,bir kısmını esir ettiler.Şehri yağmaladılar.Kitaplarını
    yaktılar.Îsâ aleyhisselâma yaptıklarının cezâsı olarak,hakîr ve zelîl
    oldular.Hiristiyanlar,Îsâ aleyhisselâmın haça gerilip orada
    öldüğüne,fakat sonra dirilip göğe çıktığına inanırlar.Müslümanlar
    ise,Îsâ aleyhisselâmın haça gerilmediğine doğrudan doğruya göğe
    kaldırıldığına inanırlar.Bu husus Kur'ân-ı kerîm'de Nisâ sûresi 158.
    âyetinde meâlen şöyle bildirildi: "Onu asmadılar,onu öldürmediler.
    Bilakis Allahü teâlâ onu katına yükseltti..."

    Ayrıca hadîs-i
    şerîflerde buyruldu ki:"Îsâ (aleyhisselâm) ölmemiştir.O kıyâmetten önce
    size dönecektir.", "Ben Meryem oğlu Îsâ'nın (aleyhisselâm) dünya ve
    âhirette en yakınıyım.","Benimle Îsâ (aleyhisselâm) arasında başka bir
    peygamber yoktur."

    Allahü teâlâ,Îsâ aleyhisselâmı 33 yaşında
    İdris aleyhisselâm gibi göğe kaldırdı.İnsanları üç sene dîne dâvet
    etti.Vasiyeti üzerine Havârileri etrafa dağıldılar.Îsevîliği insanlara
    anlatmaya başladılar.Bu hak dînin yayılması 80 sene sürdü.Sonra
    Hıristiyanlar sapıklığa düştüler.İncil'i değiştirdiler.Nasıl ki
    Yahûdîler hazret-i Meryem ve hezret-i Îsâ'ya iftirâ
    ettilerse,Hıristiyanlar da onun hakkında üç yanlış inanca saplandılar.

    Bir
    kısmı,"Meryem oğlu Îsâ Allah'tır." dedi.Bazıları,"Allahın oğludur."
    dedi.Bir başka grup da;"Baba,oğul ve rûhül-kudüs'ten biridir" dedi.

    Îsâ
    aleyhisselâm hiç evlenmemiş.Dünyâya kıymet vermemiştir.Kıyâmete takın
    Şam'da Ümeyye Câmiinin minâresine inecek,evlenecek,çocukları
    olacaktır.Hazret-i Mehdî ile buluşacak,40 sene yaşayıp,Medîne'de vefât
    edip,Peygamberimizin kebrinin bulunduğu hücre-i saâdete
    defnedilecektir.İslâm dîninin hükümlerine tâbi olacak,ictihâd edecektir.

    Avrupa
    kitaplarında Eflâtun'un mîlattan 347 sene önce öldüğü
    yazılıdır.Îsâaleyhisselâm gizli dünyâya gelip,dünyâda az kalıp göğe
    çıkarıldığından ve kendisini ancak oniki havârî bilip,Îsevîler az ve
    asırlarca gizli yaşadıklarından mîlât,yâni noel gecesi doğru
    anlaşılmamıştır.Mîlâdın,birinci kânunun (Aralık) yirmi beşinde veya
    ikinci kânunun (Ocak) altıncı veya başka gün olduğu sanıldığı
    gibi,bugünki mîlâdisenenin beş sene az olduğu çeşitli dillerdeki
    kitaplarda yazılıdır.O halde mîlâdi sene doğru ve kat'î olmayıp,günü de
    senesi de şüpheli ve yanlıştır.İmâm-ı Rabbânî'nin (kuddise sirruh) ve
    Burhan-ı Kâtı'nın bildirdiklerine göre,Yunan filozofu Eflatun (Platon)
    Îsâ aleyhisselâm zamanında yaşamıştır.Buna göre mîlâdi takvim 300
    seneden fazla olarak noksandır ve Îsâ aleyhisselâm ile Muhammed
    aleyhisselâm arasındaki zaman bin seneden az değildir.

    Îsâ (aleyhisselâm) peygamberliği îcâbı mûcızeler gösterdi.Mûcizeleri dokuz çeşitti:

    1. Beşikteyken konuştu.
    2.Ölüleri
    diriltirdi.Bilhassa dört ölüyü dirilttiği meşhurdur.Bunlar Sam bin
    Nûh,Şeddad bin Âd,Mâsân bin Mâlân ve Beni İsrail'den bir çocuktur.
    3.Anadan
    doğma kör olanları sağlamlar gibi gödürür,bir cilt hastalığı olan baras
    illetini iyi ederdi.Eliyle hastaya dokunguğunda iyi olurdu.Eliyle mesh
    etmek sûretiyle hastaları tedâvi ettiği için kendisine Îsâ-i Mesih
    dendi.(Mâide sûresi:110)
    4.Âl-i İmrân sûresi 49. âyetinde bildirildiği gibi kavminin yedikleri veya yemek üzere sakladıkları şeyleri haber verdi.
    5.Mâide sûresi 110. âyetinde bidirildiği gibi çamurdan kuş yapıp üzerine üfleyince,Allahü teâlânın izniyle canlanıp kuş olurdu.
    6.Mâide
    sûresi 114. âyetinde bildirildiği üzere Havârîler,içinde yiyecek
    bulunan bir sofranın indirilmesini teklif ettiler.Hazret-i Îsâ ellerini
    kaldırıp duâ edince,ekmeği ve eti bulunan bir sofra indi.
    7.Îsâ aleyhisselâm uykudayken yanında her konuşulanı ve yapılanı bilirdi.
    8.Ne zaman istese ellerini göğe kaldırıp duâ edınce o anda yemek ve meyveler önüne gelirdi.
    9.Îsâ aleyhisselâm Yahûdîlerden (Benî İsrâil) uzak olduğu hâlde sözlerini ve gizli hallerini bilirdi.

    Îsâ aleyhisselâmın dîni;Îsevîlik:

    Mûsâ
    aleyhisselâmın dîni,Îsâ aleyhisselâmın zamânına kadar devâm
    etti.Fakat,Îsâ aleyhisselâm gelince,bunun dîni olan Îsevîlik Mûsâ
    aleyhisselâmın dînini nesh etti,yâni Tevrat'ın hükmü kalmadı.Bundan
    sonra,Mûsâ aleyhisselâmın dînine uymak câiz olmayıp,tâ Muhammed
    aleyhisselâmın dîni gelinceye kadar,Îsâ aleyhisselâmın dînine uymak
    lâzım oldu.Fakat,İsrâiloğullarının çoğu Îsâ aleyhisselâma îmân
    etmeyip,Tevrat'a uymak için inâd etti.Yahûdîlik ile Îsevîlik böylece
    ayrıldı.

    Yahûdîlerin ileri gelenlerinden ve Îsevîlerin en büyük
    dğşmanlarından olan Paul,Îsevîliği kabul ettiğini,Îsâ aleyhisselâmın
    kendisini,Yahûdî olmayan milletleri Îsevîlere dâvet için şâkirt
    (talebe) tâyin ettiği yalanını uydurdu.İsmini Pavlos (Bolüs) olarak
    değiştirdi.Çok iyi bir Îsevî görünerek,Îsâ aleyhisselâmın dînini
    bozdu.Tevhidi (tek Allah inancını),teslise (üç tanrı inancına=
    Baba-oğul-kutsal rûh);Îsevîliği Hıristiyanlığa çevirdi.İncil'i
    değiştirdi.Îsâ Allah'ın oğludur,dedi...

    Îsâ aleyhisselâmın hikmetli sözlerinden bâzıları:

    "Dünyâ
    sevgisi bütün kötülüklerin başıdır.Gözde bakışı,kalpte şehveti
    büyütür.(İnsanı açgözlü doymez eder.) Yemin edeim ki, şehvet (nefsin
    isteklerine uymak),sâhibine uzun süren sıkıntı bırakır.Dünyâdan geçmeye
    bakın.Tâmiri ile uğraşmayın."
    "Dünyâyı isteyen deniz suyu içene benzer.Ne kadar içerse,harâreti o kadar artar ve nihâyet ölür."
    "Günâhlarını hatırladığı zaman ağlayana,dilini koruyana ve başını sokacak kadar evi olana müjdeler olsun."
    Allah
    katında en sevgili şey,sâlih kalplerdir.Allahü teâlâ onların hürmetine
    dünyâyı yaşatır.Onlar bozulunca yeryüzünü harâb eder."
    "Ağaçlar çoktur,ama hepsi meyve vermez.Meyveler çoktur ama,hepsi tatlı değildir.İlimler çoktur ama hepsi faydalı olmaz."
    "Sağırı,dilsizi
    tedâvi ettim,ölüyü dirilttim.Fakat celh-i mürekkebin (câhilliği ilim ve
    olgunluk sanak) ilâcını bulamadım.(Çünkü böyle kimse câhilliğini ilim
    ve kemâl sanmaktadır)

    Kur'ân-ı kerîm'in Bakara,Âl-i
    İmrân,Nisâ,Mâide,Tevbe,Meryem,Mü'münûn,.Zuhruf,Hadîd,Sâf sûrelerinde
    Îsâ aleyhisselâmla ilgili haberler verilmiştir.

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 2:46 am