Babasız doğan bir peygamberdir.
ÎSÂ ALEYHİSSELÂM
İsrâiloğullarına
gönderilen ve Kur'an-ı kerim'de ismi bildirilen
peygamberlerden.Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine
Ülülazm denilen altı peygamberin beşincisidir.Annesi hazret-i
Meryem'dir.Allahü teâlâ onu babasız yarattı.Kudüs'te doğdu.Otuz yaşında
peygamber oldu.Kendisine İncil adlı kitab gönderildi.Otuzüç yaşında
diri olarak göğe kaldırıldı.Kıyâmete yakın yeryüzüne tekrar inecektir.
Îsâ
aleyhisselâmın annesi Meryem Hâtun,Süleyman aleyhisselâmın neslinden
sâlihâ ve temiz bir hanımdı.Hazret-i Meryem,onbeş yaşına geldiği
zaman,Yûsuf-i Neccâr isminde biriyle nişanlanmıştı.Fakat onunla
evlenmeden Allahü teâlâ,hazret-i Meryem'e babazız olarak bir çocuk
vereceğini müjdeledi.Hazret-i Meryem,Allahü teâlânın emri ve kudretiyle
Îsâ aleyhisselâma hâmile oldu. Bundan bir müddet sonra,normal olarak
hâmilelik hâlleri görülmeye başlandı.Bu hâlleri gören
Îsrâiloğulları,dedikodu yapmaya başladılar.Çeşit çeşit iftirâda bulunup
akla gelmeyecek,ağıza alınmayacak şeyler söylediler.Bu dedikodulara
tahammül edemeyen hazret-i Meryem,Kudüs'ün 10km kadar güneyindeki sâkin
bir kasaba olan Beyt-i Lahm'e çekildi.Her şeyin Allahü teâlânın takdîri
ve dilemesiyle olduğunu düşünerek,insanların kendi hakkındaki sözlerine
sabretti.Îsâ aleyhisselâmın doğumu yaklaştığı sırada,bulunduğu yerin
bahçesinde yürürken kurumuş bir hurma ağacının altına geldi.Doğum
sancıları şiddetlendiğinden bu ağaca yaslandı.Yaslandığı kuru hurma
ağacı yeşillendi.Mevsim kış olduğu hâlde meyve verdi.Ayağının altında
küçük bir su kanalı akmaya başladı.Bu hâl,hazret-i Meryem'i tesellî
etti.Bu sırada hazret-i Îsâ dünyâya geldi.Îsâ aleyhisselâm doğduğu
zaman,doğudaki ve batıdaki bütün putlar yıkılıp,yere döküldü.Şeytanlar
bu duruma şaştılar.Nihâyet büyükleri olan İblîs,onlara Îsâ
aleyhisselâmın dünyaya geldiğini haber verdi.O doğunca gökte büyük bir
yıldız göründü.
Hazret-i Îsâ'nın doğduğunu öğrenen
İsrâiloğulları,Beyt-i Lahm 'e geldiler. Hazret-i Meryem'in kucağında
yeni doğmuş çocuğu görünce; "Ey Meryem!Bu nedir? Gerçekten çok çirkin
bir iş yapmış olarak geldin.Sen pek genç,fakat kocası olmayan bir kız
olduğun hâlde bu çocuğu nereden aldın? Bu ne acâip ve ne şaşılacak bir
hâldir?" dediler.Hezret-i Meryem,bütün söylenilenleri sabırla
dinledi.Hiç cevap vermedi.Ancak; "İşin hakîkatini size o haber
versin.Siz onunla konuşun.Ondan sorup anlayın!" mânâsına kundakta
bulunan hazret-i Îsâ'yı işâret etti. Onlar kundakdaki çocuğun
konuşamayacağını söyleyince,kundakta bulunan hazret-i Îsâ elini
kaldıraarak cevap verdi ve dedi ki: "Ey câhiller! Benim yüksek şânıma
taarruz etmeyiniz ve annemi ayıplamayınız.Muhakkak ki ben,Allahü
teâlânın kuluyum. O,bana kitap verip,beni peygamber kılacaktır.Her
nerede olsam beni mübârek kıldı ve hayatta olduğum müddetçe namaz
kılmamı ve zekât vermemi emretti.Beni anneme hürmetkâr kıldı...
Doğduğum günde,öleceğim günde ve diri olarak kabrimden kaldırılacağım
günde selâm benim üzerimedir." dedi.Hazret-i Îsâ'nın kundakta
konuşmasına hayret eden İsrâiloğulları,dillerini yutmuş gibi
oldular.Hiçbir şey söyleyemediler.Buna rağmen dedi-kodu yapmaktan,çeşit
çeşit iftirâlarda bulunmaktanda geri durmadılar.
Roma
imparatorunun Şam vâlisi,babazız doğduğu için ikisini öldürmek
istedi.Annesi onu alarak Mısır'a götürdü.Hazret-i Îsâ oniki yaşına
gelinceye kadar Mısır'da kaldılar.Sonra tekrar Kudüs'e gelerek Nâsıra
şehrine yerleştiler.Otuz yaşına girince,Hak teâlâ tarafından peygamber
olduğu bildirildi.Peygamberlik emri bildirilince,hemen tebliğe
başladı.İnsanların Allahü teâlâya inanmalarını ve O'nun emirlerini
yapıp yasaklarından sakınmalarını ve isyânda bulunmamalarını
istedi.İsrâiloğulları bu dâveti kabul etmediler.Îsâ aleyhisselâm
inanmayanlara mûcizeler gösterdi.Îsâ aleyhisselâm var gücüyle gayret
göstermesine rağmen,pek az kişi inandı.İsrâiloğulları ona îmân
etmedikleri gibi,dâvetine karşı çıktılar ve günden güne
hırçınlaştılar.Îsâ aleyhisselâmın yumuşaklığını görerek
inanmadılar.Hattâ daha da ileri giderek hazret-i Îsâ'yı öldürmeye
teşebbüs ettiler.Bunun üzerine hazret-i Îsâ, kendisine îmân edenler
arasından seçtiği havârî adı verilen oniki kişiden Allahü teâlâya îmân
ve ibâdet edeceklerine ve kendisine yardımcı olacaklarına dâir söz aldı.
Yahûdîlerden
bir topluluk Îsâ aleyhisselâm ve annesi hazret-i Meryem'e dil
uzattılar.Îsâ aleyhisselâm bunu duyunca,onlar hakkında bedduâda
bulundu.Allahü teâlâ bu duâyı kabul edip,hazret-i Îsâ'ya ve annesine
dil uzatanları maymun ve domuza çevirdi. Bu durumu gören
Yahûdîler,hâdiseyi aralarında görüştüler.Hepsi hazret-i Îsâ'yı öldürmek
üzere anlaştılar.Hazret-i Îsâ'yı aramaya başladılar.Roma İmparatoru'nun
Kudüs Vâlisi Jones Pilot'u kandırıp,Îsâ aleyhisselâmın Roma
İmparatorluğu aleyhinde bulunduğuna ve Filistin'de yeni bir hükümek
kurmaya çalıştığına inandırdılar.Hazret-i Îsâ,son defâ olarak
Havârileri ile bir gece gizlice sohbet etti ve onlara "Horoz ötmeden
(yani sabah olmadan) sizin biriniz beni inkâr edecek ve pek az paraya
satacaktır." dedi.Hakikâten Yahuda isimli Havârî,sabah olmadan
Yahûdîlerden bir miktar para alıp,hazret-i Îsâ'nın yerini haber verdi.
Îsâ
aleyhisselâmı yakalamak için Yahûdîlerle berâber eve girince,Allahü
teâlâ Yehûdâ'yı Îsâ aleyhisselâma benzetti.Yahûdîler de onu Îsâ
aleyhisselâm diye yakaladılar ve haça (çarmıha) gerip asarak
öldürdüler.Allahü teâlâ,Îsâ aleyhisselâmı göğe kaldırdı.Îsâ
aleyhhisselâm bu sırada otuzüç yaşındaydı.Îsâ aleyhisselâm göğe
çıkarıldıktan kırk sene sonra,Romalılar Kudüs'e hücum etti.Yahûdîlerin
çoğunu öldürüp,bir kısmını esir ettiler.Şehri yağmaladılar.Kitaplarını
yaktılar.Îsâ aleyhisselâma yaptıklarının cezâsı olarak,hakîr ve zelîl
oldular.Hiristiyanlar,Îsâ aleyhisselâmın haça gerilip orada
öldüğüne,fakat sonra dirilip göğe çıktığına inanırlar.Müslümanlar
ise,Îsâ aleyhisselâmın haça gerilmediğine doğrudan doğruya göğe
kaldırıldığına inanırlar.Bu husus Kur'ân-ı kerîm'de Nisâ sûresi 158.
âyetinde meâlen şöyle bildirildi: "Onu asmadılar,onu öldürmediler.
Bilakis Allahü teâlâ onu katına yükseltti..."
Ayrıca hadîs-i
şerîflerde buyruldu ki:"Îsâ (aleyhisselâm) ölmemiştir.O kıyâmetten önce
size dönecektir.", "Ben Meryem oğlu Îsâ'nın (aleyhisselâm) dünya ve
âhirette en yakınıyım.","Benimle Îsâ (aleyhisselâm) arasında başka bir
peygamber yoktur."
Allahü teâlâ,Îsâ aleyhisselâmı 33 yaşında
İdris aleyhisselâm gibi göğe kaldırdı.İnsanları üç sene dîne dâvet
etti.Vasiyeti üzerine Havârileri etrafa dağıldılar.Îsevîliği insanlara
anlatmaya başladılar.Bu hak dînin yayılması 80 sene sürdü.Sonra
Hıristiyanlar sapıklığa düştüler.İncil'i değiştirdiler.Nasıl ki
Yahûdîler hazret-i Meryem ve hezret-i Îsâ'ya iftirâ
ettilerse,Hıristiyanlar da onun hakkında üç yanlış inanca saplandılar.
Bir
kısmı,"Meryem oğlu Îsâ Allah'tır." dedi.Bazıları,"Allahın oğludur."
dedi.Bir başka grup da;"Baba,oğul ve rûhül-kudüs'ten biridir" dedi.
Îsâ
aleyhisselâm hiç evlenmemiş.Dünyâya kıymet vermemiştir.Kıyâmete takın
Şam'da Ümeyye Câmiinin minâresine inecek,evlenecek,çocukları
olacaktır.Hazret-i Mehdî ile buluşacak,40 sene yaşayıp,Medîne'de vefât
edip,Peygamberimizin kebrinin bulunduğu hücre-i saâdete
defnedilecektir.İslâm dîninin hükümlerine tâbi olacak,ictihâd edecektir.
Avrupa
kitaplarında Eflâtun'un mîlattan 347 sene önce öldüğü
yazılıdır.Îsâaleyhisselâm gizli dünyâya gelip,dünyâda az kalıp göğe
çıkarıldığından ve kendisini ancak oniki havârî bilip,Îsevîler az ve
asırlarca gizli yaşadıklarından mîlât,yâni noel gecesi doğru
anlaşılmamıştır.Mîlâdın,birinci kânunun (Aralık) yirmi beşinde veya
ikinci kânunun (Ocak) altıncı veya başka gün olduğu sanıldığı
gibi,bugünki mîlâdisenenin beş sene az olduğu çeşitli dillerdeki
kitaplarda yazılıdır.O halde mîlâdi sene doğru ve kat'î olmayıp,günü de
senesi de şüpheli ve yanlıştır.İmâm-ı Rabbânî'nin (kuddise sirruh) ve
Burhan-ı Kâtı'nın bildirdiklerine göre,Yunan filozofu Eflatun (Platon)
Îsâ aleyhisselâm zamanında yaşamıştır.Buna göre mîlâdi takvim 300
seneden fazla olarak noksandır ve Îsâ aleyhisselâm ile Muhammed
aleyhisselâm arasındaki zaman bin seneden az değildir.
Îsâ (aleyhisselâm) peygamberliği îcâbı mûcızeler gösterdi.Mûcizeleri dokuz çeşitti:
1. Beşikteyken konuştu.
2.Ölüleri
diriltirdi.Bilhassa dört ölüyü dirilttiği meşhurdur.Bunlar Sam bin
Nûh,Şeddad bin Âd,Mâsân bin Mâlân ve Beni İsrail'den bir çocuktur.
3.Anadan
doğma kör olanları sağlamlar gibi gödürür,bir cilt hastalığı olan baras
illetini iyi ederdi.Eliyle hastaya dokunguğunda iyi olurdu.Eliyle mesh
etmek sûretiyle hastaları tedâvi ettiği için kendisine Îsâ-i Mesih
dendi.(Mâide sûresi:110)
4.Âl-i İmrân sûresi 49. âyetinde bildirildiği gibi kavminin yedikleri veya yemek üzere sakladıkları şeyleri haber verdi.
5.Mâide sûresi 110. âyetinde bidirildiği gibi çamurdan kuş yapıp üzerine üfleyince,Allahü teâlânın izniyle canlanıp kuş olurdu.
6.Mâide
sûresi 114. âyetinde bildirildiği üzere Havârîler,içinde yiyecek
bulunan bir sofranın indirilmesini teklif ettiler.Hazret-i Îsâ ellerini
kaldırıp duâ edince,ekmeği ve eti bulunan bir sofra indi.
7.Îsâ aleyhisselâm uykudayken yanında her konuşulanı ve yapılanı bilirdi.
8.Ne zaman istese ellerini göğe kaldırıp duâ edınce o anda yemek ve meyveler önüne gelirdi.
9.Îsâ aleyhisselâm Yahûdîlerden (Benî İsrâil) uzak olduğu hâlde sözlerini ve gizli hallerini bilirdi.
Îsâ aleyhisselâmın dîni;Îsevîlik:
Mûsâ
aleyhisselâmın dîni,Îsâ aleyhisselâmın zamânına kadar devâm
etti.Fakat,Îsâ aleyhisselâm gelince,bunun dîni olan Îsevîlik Mûsâ
aleyhisselâmın dînini nesh etti,yâni Tevrat'ın hükmü kalmadı.Bundan
sonra,Mûsâ aleyhisselâmın dînine uymak câiz olmayıp,tâ Muhammed
aleyhisselâmın dîni gelinceye kadar,Îsâ aleyhisselâmın dînine uymak
lâzım oldu.Fakat,İsrâiloğullarının çoğu Îsâ aleyhisselâma îmân
etmeyip,Tevrat'a uymak için inâd etti.Yahûdîlik ile Îsevîlik böylece
ayrıldı.
Yahûdîlerin ileri gelenlerinden ve Îsevîlerin en büyük
dğşmanlarından olan Paul,Îsevîliği kabul ettiğini,Îsâ aleyhisselâmın
kendisini,Yahûdî olmayan milletleri Îsevîlere dâvet için şâkirt
(talebe) tâyin ettiği yalanını uydurdu.İsmini Pavlos (Bolüs) olarak
değiştirdi.Çok iyi bir Îsevî görünerek,Îsâ aleyhisselâmın dînini
bozdu.Tevhidi (tek Allah inancını),teslise (üç tanrı inancına=
Baba-oğul-kutsal rûh);Îsevîliği Hıristiyanlığa çevirdi.İncil'i
değiştirdi.Îsâ Allah'ın oğludur,dedi...
Îsâ aleyhisselâmın hikmetli sözlerinden bâzıları:
"Dünyâ
sevgisi bütün kötülüklerin başıdır.Gözde bakışı,kalpte şehveti
büyütür.(İnsanı açgözlü doymez eder.) Yemin edeim ki, şehvet (nefsin
isteklerine uymak),sâhibine uzun süren sıkıntı bırakır.Dünyâdan geçmeye
bakın.Tâmiri ile uğraşmayın."
"Dünyâyı isteyen deniz suyu içene benzer.Ne kadar içerse,harâreti o kadar artar ve nihâyet ölür."
"Günâhlarını hatırladığı zaman ağlayana,dilini koruyana ve başını sokacak kadar evi olana müjdeler olsun."
Allah
katında en sevgili şey,sâlih kalplerdir.Allahü teâlâ onların hürmetine
dünyâyı yaşatır.Onlar bozulunca yeryüzünü harâb eder."
"Ağaçlar çoktur,ama hepsi meyve vermez.Meyveler çoktur ama,hepsi tatlı değildir.İlimler çoktur ama hepsi faydalı olmaz."
"Sağırı,dilsizi
tedâvi ettim,ölüyü dirilttim.Fakat celh-i mürekkebin (câhilliği ilim ve
olgunluk sanak) ilâcını bulamadım.(Çünkü böyle kimse câhilliğini ilim
ve kemâl sanmaktadır)
Kur'ân-ı kerîm'in Bakara,Âl-i
İmrân,Nisâ,Mâide,Tevbe,Meryem,Mü'münûn,.Zuhruf,Hadîd,Sâf sûrelerinde
Îsâ aleyhisselâmla ilgili haberler verilmiştir.
ÎSÂ ALEYHİSSELÂM
İsrâiloğullarına
gönderilen ve Kur'an-ı kerim'de ismi bildirilen
peygamberlerden.Peygamberler arasında en yüksekleri olan ve kendilerine
Ülülazm denilen altı peygamberin beşincisidir.Annesi hazret-i
Meryem'dir.Allahü teâlâ onu babasız yarattı.Kudüs'te doğdu.Otuz yaşında
peygamber oldu.Kendisine İncil adlı kitab gönderildi.Otuzüç yaşında
diri olarak göğe kaldırıldı.Kıyâmete yakın yeryüzüne tekrar inecektir.
Îsâ
aleyhisselâmın annesi Meryem Hâtun,Süleyman aleyhisselâmın neslinden
sâlihâ ve temiz bir hanımdı.Hazret-i Meryem,onbeş yaşına geldiği
zaman,Yûsuf-i Neccâr isminde biriyle nişanlanmıştı.Fakat onunla
evlenmeden Allahü teâlâ,hazret-i Meryem'e babazız olarak bir çocuk
vereceğini müjdeledi.Hazret-i Meryem,Allahü teâlânın emri ve kudretiyle
Îsâ aleyhisselâma hâmile oldu. Bundan bir müddet sonra,normal olarak
hâmilelik hâlleri görülmeye başlandı.Bu hâlleri gören
Îsrâiloğulları,dedikodu yapmaya başladılar.Çeşit çeşit iftirâda bulunup
akla gelmeyecek,ağıza alınmayacak şeyler söylediler.Bu dedikodulara
tahammül edemeyen hazret-i Meryem,Kudüs'ün 10km kadar güneyindeki sâkin
bir kasaba olan Beyt-i Lahm'e çekildi.Her şeyin Allahü teâlânın takdîri
ve dilemesiyle olduğunu düşünerek,insanların kendi hakkındaki sözlerine
sabretti.Îsâ aleyhisselâmın doğumu yaklaştığı sırada,bulunduğu yerin
bahçesinde yürürken kurumuş bir hurma ağacının altına geldi.Doğum
sancıları şiddetlendiğinden bu ağaca yaslandı.Yaslandığı kuru hurma
ağacı yeşillendi.Mevsim kış olduğu hâlde meyve verdi.Ayağının altında
küçük bir su kanalı akmaya başladı.Bu hâl,hazret-i Meryem'i tesellî
etti.Bu sırada hazret-i Îsâ dünyâya geldi.Îsâ aleyhisselâm doğduğu
zaman,doğudaki ve batıdaki bütün putlar yıkılıp,yere döküldü.Şeytanlar
bu duruma şaştılar.Nihâyet büyükleri olan İblîs,onlara Îsâ
aleyhisselâmın dünyaya geldiğini haber verdi.O doğunca gökte büyük bir
yıldız göründü.
Hazret-i Îsâ'nın doğduğunu öğrenen
İsrâiloğulları,Beyt-i Lahm 'e geldiler. Hazret-i Meryem'in kucağında
yeni doğmuş çocuğu görünce; "Ey Meryem!Bu nedir? Gerçekten çok çirkin
bir iş yapmış olarak geldin.Sen pek genç,fakat kocası olmayan bir kız
olduğun hâlde bu çocuğu nereden aldın? Bu ne acâip ve ne şaşılacak bir
hâldir?" dediler.Hezret-i Meryem,bütün söylenilenleri sabırla
dinledi.Hiç cevap vermedi.Ancak; "İşin hakîkatini size o haber
versin.Siz onunla konuşun.Ondan sorup anlayın!" mânâsına kundakta
bulunan hazret-i Îsâ'yı işâret etti. Onlar kundakdaki çocuğun
konuşamayacağını söyleyince,kundakta bulunan hazret-i Îsâ elini
kaldıraarak cevap verdi ve dedi ki: "Ey câhiller! Benim yüksek şânıma
taarruz etmeyiniz ve annemi ayıplamayınız.Muhakkak ki ben,Allahü
teâlânın kuluyum. O,bana kitap verip,beni peygamber kılacaktır.Her
nerede olsam beni mübârek kıldı ve hayatta olduğum müddetçe namaz
kılmamı ve zekât vermemi emretti.Beni anneme hürmetkâr kıldı...
Doğduğum günde,öleceğim günde ve diri olarak kabrimden kaldırılacağım
günde selâm benim üzerimedir." dedi.Hazret-i Îsâ'nın kundakta
konuşmasına hayret eden İsrâiloğulları,dillerini yutmuş gibi
oldular.Hiçbir şey söyleyemediler.Buna rağmen dedi-kodu yapmaktan,çeşit
çeşit iftirâlarda bulunmaktanda geri durmadılar.
Roma
imparatorunun Şam vâlisi,babazız doğduğu için ikisini öldürmek
istedi.Annesi onu alarak Mısır'a götürdü.Hazret-i Îsâ oniki yaşına
gelinceye kadar Mısır'da kaldılar.Sonra tekrar Kudüs'e gelerek Nâsıra
şehrine yerleştiler.Otuz yaşına girince,Hak teâlâ tarafından peygamber
olduğu bildirildi.Peygamberlik emri bildirilince,hemen tebliğe
başladı.İnsanların Allahü teâlâya inanmalarını ve O'nun emirlerini
yapıp yasaklarından sakınmalarını ve isyânda bulunmamalarını
istedi.İsrâiloğulları bu dâveti kabul etmediler.Îsâ aleyhisselâm
inanmayanlara mûcizeler gösterdi.Îsâ aleyhisselâm var gücüyle gayret
göstermesine rağmen,pek az kişi inandı.İsrâiloğulları ona îmân
etmedikleri gibi,dâvetine karşı çıktılar ve günden güne
hırçınlaştılar.Îsâ aleyhisselâmın yumuşaklığını görerek
inanmadılar.Hattâ daha da ileri giderek hazret-i Îsâ'yı öldürmeye
teşebbüs ettiler.Bunun üzerine hazret-i Îsâ, kendisine îmân edenler
arasından seçtiği havârî adı verilen oniki kişiden Allahü teâlâya îmân
ve ibâdet edeceklerine ve kendisine yardımcı olacaklarına dâir söz aldı.
Yahûdîlerden
bir topluluk Îsâ aleyhisselâm ve annesi hazret-i Meryem'e dil
uzattılar.Îsâ aleyhisselâm bunu duyunca,onlar hakkında bedduâda
bulundu.Allahü teâlâ bu duâyı kabul edip,hazret-i Îsâ'ya ve annesine
dil uzatanları maymun ve domuza çevirdi. Bu durumu gören
Yahûdîler,hâdiseyi aralarında görüştüler.Hepsi hazret-i Îsâ'yı öldürmek
üzere anlaştılar.Hazret-i Îsâ'yı aramaya başladılar.Roma İmparatoru'nun
Kudüs Vâlisi Jones Pilot'u kandırıp,Îsâ aleyhisselâmın Roma
İmparatorluğu aleyhinde bulunduğuna ve Filistin'de yeni bir hükümek
kurmaya çalıştığına inandırdılar.Hazret-i Îsâ,son defâ olarak
Havârileri ile bir gece gizlice sohbet etti ve onlara "Horoz ötmeden
(yani sabah olmadan) sizin biriniz beni inkâr edecek ve pek az paraya
satacaktır." dedi.Hakikâten Yahuda isimli Havârî,sabah olmadan
Yahûdîlerden bir miktar para alıp,hazret-i Îsâ'nın yerini haber verdi.
Îsâ
aleyhisselâmı yakalamak için Yahûdîlerle berâber eve girince,Allahü
teâlâ Yehûdâ'yı Îsâ aleyhisselâma benzetti.Yahûdîler de onu Îsâ
aleyhisselâm diye yakaladılar ve haça (çarmıha) gerip asarak
öldürdüler.Allahü teâlâ,Îsâ aleyhisselâmı göğe kaldırdı.Îsâ
aleyhhisselâm bu sırada otuzüç yaşındaydı.Îsâ aleyhisselâm göğe
çıkarıldıktan kırk sene sonra,Romalılar Kudüs'e hücum etti.Yahûdîlerin
çoğunu öldürüp,bir kısmını esir ettiler.Şehri yağmaladılar.Kitaplarını
yaktılar.Îsâ aleyhisselâma yaptıklarının cezâsı olarak,hakîr ve zelîl
oldular.Hiristiyanlar,Îsâ aleyhisselâmın haça gerilip orada
öldüğüne,fakat sonra dirilip göğe çıktığına inanırlar.Müslümanlar
ise,Îsâ aleyhisselâmın haça gerilmediğine doğrudan doğruya göğe
kaldırıldığına inanırlar.Bu husus Kur'ân-ı kerîm'de Nisâ sûresi 158.
âyetinde meâlen şöyle bildirildi: "Onu asmadılar,onu öldürmediler.
Bilakis Allahü teâlâ onu katına yükseltti..."
Ayrıca hadîs-i
şerîflerde buyruldu ki:"Îsâ (aleyhisselâm) ölmemiştir.O kıyâmetten önce
size dönecektir.", "Ben Meryem oğlu Îsâ'nın (aleyhisselâm) dünya ve
âhirette en yakınıyım.","Benimle Îsâ (aleyhisselâm) arasında başka bir
peygamber yoktur."
Allahü teâlâ,Îsâ aleyhisselâmı 33 yaşında
İdris aleyhisselâm gibi göğe kaldırdı.İnsanları üç sene dîne dâvet
etti.Vasiyeti üzerine Havârileri etrafa dağıldılar.Îsevîliği insanlara
anlatmaya başladılar.Bu hak dînin yayılması 80 sene sürdü.Sonra
Hıristiyanlar sapıklığa düştüler.İncil'i değiştirdiler.Nasıl ki
Yahûdîler hazret-i Meryem ve hezret-i Îsâ'ya iftirâ
ettilerse,Hıristiyanlar da onun hakkında üç yanlış inanca saplandılar.
Bir
kısmı,"Meryem oğlu Îsâ Allah'tır." dedi.Bazıları,"Allahın oğludur."
dedi.Bir başka grup da;"Baba,oğul ve rûhül-kudüs'ten biridir" dedi.
Îsâ
aleyhisselâm hiç evlenmemiş.Dünyâya kıymet vermemiştir.Kıyâmete takın
Şam'da Ümeyye Câmiinin minâresine inecek,evlenecek,çocukları
olacaktır.Hazret-i Mehdî ile buluşacak,40 sene yaşayıp,Medîne'de vefât
edip,Peygamberimizin kebrinin bulunduğu hücre-i saâdete
defnedilecektir.İslâm dîninin hükümlerine tâbi olacak,ictihâd edecektir.
Avrupa
kitaplarında Eflâtun'un mîlattan 347 sene önce öldüğü
yazılıdır.Îsâaleyhisselâm gizli dünyâya gelip,dünyâda az kalıp göğe
çıkarıldığından ve kendisini ancak oniki havârî bilip,Îsevîler az ve
asırlarca gizli yaşadıklarından mîlât,yâni noel gecesi doğru
anlaşılmamıştır.Mîlâdın,birinci kânunun (Aralık) yirmi beşinde veya
ikinci kânunun (Ocak) altıncı veya başka gün olduğu sanıldığı
gibi,bugünki mîlâdisenenin beş sene az olduğu çeşitli dillerdeki
kitaplarda yazılıdır.O halde mîlâdi sene doğru ve kat'î olmayıp,günü de
senesi de şüpheli ve yanlıştır.İmâm-ı Rabbânî'nin (kuddise sirruh) ve
Burhan-ı Kâtı'nın bildirdiklerine göre,Yunan filozofu Eflatun (Platon)
Îsâ aleyhisselâm zamanında yaşamıştır.Buna göre mîlâdi takvim 300
seneden fazla olarak noksandır ve Îsâ aleyhisselâm ile Muhammed
aleyhisselâm arasındaki zaman bin seneden az değildir.
Îsâ (aleyhisselâm) peygamberliği îcâbı mûcızeler gösterdi.Mûcizeleri dokuz çeşitti:
1. Beşikteyken konuştu.
2.Ölüleri
diriltirdi.Bilhassa dört ölüyü dirilttiği meşhurdur.Bunlar Sam bin
Nûh,Şeddad bin Âd,Mâsân bin Mâlân ve Beni İsrail'den bir çocuktur.
3.Anadan
doğma kör olanları sağlamlar gibi gödürür,bir cilt hastalığı olan baras
illetini iyi ederdi.Eliyle hastaya dokunguğunda iyi olurdu.Eliyle mesh
etmek sûretiyle hastaları tedâvi ettiği için kendisine Îsâ-i Mesih
dendi.(Mâide sûresi:110)
4.Âl-i İmrân sûresi 49. âyetinde bildirildiği gibi kavminin yedikleri veya yemek üzere sakladıkları şeyleri haber verdi.
5.Mâide sûresi 110. âyetinde bidirildiği gibi çamurdan kuş yapıp üzerine üfleyince,Allahü teâlânın izniyle canlanıp kuş olurdu.
6.Mâide
sûresi 114. âyetinde bildirildiği üzere Havârîler,içinde yiyecek
bulunan bir sofranın indirilmesini teklif ettiler.Hazret-i Îsâ ellerini
kaldırıp duâ edince,ekmeği ve eti bulunan bir sofra indi.
7.Îsâ aleyhisselâm uykudayken yanında her konuşulanı ve yapılanı bilirdi.
8.Ne zaman istese ellerini göğe kaldırıp duâ edınce o anda yemek ve meyveler önüne gelirdi.
9.Îsâ aleyhisselâm Yahûdîlerden (Benî İsrâil) uzak olduğu hâlde sözlerini ve gizli hallerini bilirdi.
Îsâ aleyhisselâmın dîni;Îsevîlik:
Mûsâ
aleyhisselâmın dîni,Îsâ aleyhisselâmın zamânına kadar devâm
etti.Fakat,Îsâ aleyhisselâm gelince,bunun dîni olan Îsevîlik Mûsâ
aleyhisselâmın dînini nesh etti,yâni Tevrat'ın hükmü kalmadı.Bundan
sonra,Mûsâ aleyhisselâmın dînine uymak câiz olmayıp,tâ Muhammed
aleyhisselâmın dîni gelinceye kadar,Îsâ aleyhisselâmın dînine uymak
lâzım oldu.Fakat,İsrâiloğullarının çoğu Îsâ aleyhisselâma îmân
etmeyip,Tevrat'a uymak için inâd etti.Yahûdîlik ile Îsevîlik böylece
ayrıldı.
Yahûdîlerin ileri gelenlerinden ve Îsevîlerin en büyük
dğşmanlarından olan Paul,Îsevîliği kabul ettiğini,Îsâ aleyhisselâmın
kendisini,Yahûdî olmayan milletleri Îsevîlere dâvet için şâkirt
(talebe) tâyin ettiği yalanını uydurdu.İsmini Pavlos (Bolüs) olarak
değiştirdi.Çok iyi bir Îsevî görünerek,Îsâ aleyhisselâmın dînini
bozdu.Tevhidi (tek Allah inancını),teslise (üç tanrı inancına=
Baba-oğul-kutsal rûh);Îsevîliği Hıristiyanlığa çevirdi.İncil'i
değiştirdi.Îsâ Allah'ın oğludur,dedi...
Îsâ aleyhisselâmın hikmetli sözlerinden bâzıları:
"Dünyâ
sevgisi bütün kötülüklerin başıdır.Gözde bakışı,kalpte şehveti
büyütür.(İnsanı açgözlü doymez eder.) Yemin edeim ki, şehvet (nefsin
isteklerine uymak),sâhibine uzun süren sıkıntı bırakır.Dünyâdan geçmeye
bakın.Tâmiri ile uğraşmayın."
"Dünyâyı isteyen deniz suyu içene benzer.Ne kadar içerse,harâreti o kadar artar ve nihâyet ölür."
"Günâhlarını hatırladığı zaman ağlayana,dilini koruyana ve başını sokacak kadar evi olana müjdeler olsun."
Allah
katında en sevgili şey,sâlih kalplerdir.Allahü teâlâ onların hürmetine
dünyâyı yaşatır.Onlar bozulunca yeryüzünü harâb eder."
"Ağaçlar çoktur,ama hepsi meyve vermez.Meyveler çoktur ama,hepsi tatlı değildir.İlimler çoktur ama hepsi faydalı olmaz."
"Sağırı,dilsizi
tedâvi ettim,ölüyü dirilttim.Fakat celh-i mürekkebin (câhilliği ilim ve
olgunluk sanak) ilâcını bulamadım.(Çünkü böyle kimse câhilliğini ilim
ve kemâl sanmaktadır)
Kur'ân-ı kerîm'in Bakara,Âl-i
İmrân,Nisâ,Mâide,Tevbe,Meryem,Mü'münûn,.Zuhruf,Hadîd,Sâf sûrelerinde
Îsâ aleyhisselâmla ilgili haberler verilmiştir.