Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    YAHYÂ ALEYHİSSELÂM

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 55
    Ülke : Almanya

    YAHYÂ ALEYHİSSELÂM Empty YAHYÂ ALEYHİSSELÂM

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 2:02 am

    Zekeriyyâ aleyhisselâmın oğludur. Yahudi Herod şehid etti.

    YAHYÂ ALEYHİSSELÂM


    İsrâiloğullarına
    gönderilen peygamberlerden. Zekeriyyâ aleyhisselâmın oğludur. Annesinin
    ismi Elisa olup, İmran'ın kızıydı. Hıristiyanlar Elizabeth diyorlar.
    Dâvûd aleyhisselâmın neslinden olup, hazret-i Meryem'in teyzesinin
    oğludur. Allahü teâlâ, onu babası Zekeriyya aleyhisselâmın duâsı
    üzerine ihsân etti. Zekeriyyâ aleyhisselâm doksan dokuz veya yüz yirmi
    yaşına geldiği hâlde neslini devam ettirecek bir evladı yoktu.Hanımı da
    doksan sekiz yaşındaydı. Gerek kendisinin,gerekse hanımının çocuk
    sâhibi olma yaşları geçmişti. Fakat içine evlâd sevgisi düşüp kendisine
    sâlih bir evlâd ihsân etmesi için Allahü teâlâya duâ etti. Allahü teâlâ
    Zekeriyyâ aleyhisselâmın duâsını kabul etti. Zekeriyyâ aleyhisselâm
    odasında namaz kıldığı sırada Cebrâil aleyhisselâm ona şöyle nidâ etti:
    ''Yâ Zekeriyyâ muhakkak Allahü teâlâ sana kendinden gelen bir kelimeyi
    (İsâ aleyhisselâmı) tasdik edici ve kereminin seyyidi ve nefsine hâkim
    se sâlihlerden bir peygamber olmak üzere Yahyâ'yı müjdeliyor.'' Bu
    husus Âl-i imrân sûresi 38-39. âyetlerinde bildirilmiştir. Zekeriyyâ
    aleyhisselâmın ihtiyar olan hanımı hâmile kaldı ve belirli müddetten
    sonra Yahyâ aleyhisselam doğdu. Rivâyete göre Yahyâ aleyhisselâmın
    doğumu ile İsâ aleyhisselâmın doğumu aynı seneye rastlamaktadır.
    Doğumundan itibaren fevkâledelikler içinde olan Yahyâ aleyhisselâm
    babası Zekerriyyâ aleyhisselâmın nezâretinde yetişti. Küçük yaşta
    Tevrât'ı okumaya ve hükümlerini anlamaya başladı.Zâten Allahü teâlâ
    tarafından ona küçük yaşından itibâren hikmet ihsân edildiği, Tevrât'ı
    okuyup hükümlerini anlama kâbiliyeti verildiği bildirilmiştir. Tevrât'ı
    ve hükümlerini küçük yaşta öğrenmiş olan Yahyâ aleyhisselâm bâzen
    Beyt-ül Makdis'te (Mescid-i Aksâ) bâzen de tenhâ ve ıssız yerlerde
    Allahü teâlâya ibâdet ve tâatla meşgul olurdu. Öğrendiklerini
    İsrâiloğullarına anlatır, onları Allahü teâlânın emirleriniyapmaya
    yasaklarından kaçınmaya dâvet ederdi. Gâyet mütevâzi ve sâde bir hayat
    yaşar, kıldan elbise giyer, arpa ekmeği yerdi. Dünyâya gönül vermezdi.
    Gece gündüz Allahü teâlâya ibâdet eder, Allah korkusundan dolayı çok
    ağlardı. Göz yaşları sebeviyle nûrlu yüzü yara olurdu. Yahyâ
    aleyhisselâm rüşd (olgunluk) çağına ulaştığı zaman, kendisine Allahü
    teâlâ tarafından peygamberlik emri bildirildi. İlk önce Mûsâ
    aleyhisselâmın bildirdiği dinin esaslarına uyması ve Tevrât'ın
    hükümlerini insanlara tebliğ etmesi emredildi. İsâ aleyhisselâma İncil
    nâzil olup, Tevrât'ın hükmü kaldırılınca İsrâiloğularını İncil'in emir
    ve yasaklarına uymaya çağırdı. Daha sonra Şam'a giderek insanları hak
    dine dâvet etti. Yahyâ aleyhisselâmın dâvetini kabul edenler olduğu
    gibi, türlü bahânelerle ona karşı çıkanlar da oldu. Peygamberlerin
    mûcizelerini gördüklerü hâlde onlara inanmayıp, karşı çıkan ve birçok
    peygamberleri şehit eden İsrâiloğulları İsâ aleyhisselâma karşı çıkıp
    onu şehit etmek istediler. Allahü teâlâ İsâ aleyhisselâmı göğe
    kaldırdıktan sonra Yahyâ aleyhisselâm İncil'in hükümlerini insanlara
    anlatmaya devâm etti. Zâlim Yahûdi hükümdârı Herod'un torunu Birinci
    Herod, hazret-i Yahyâ'ya iyi muâmelede bulunurdu. Kendi kardeşinin kızı
    veya hanımının önceki kocasından bir kızı vardı. Yahûdi hükümdârı
    Birinci Herod bu kızla evlenmeyi ve nikâhlarını Yahyâ aleyhisselâmın
    yapmasını istedi. Yahyâ aleyhisselâm böyle bir evliliğin hazret-i
    İsâ'nın tebliğ ettiği İncil kitabında yasaklandığını ve böyle bir
    nikâhın imkânsız olduğunu bildirdi. Bu duruma içerleyen kızın annesi,
    Yahyâ aleyhisselâmın öldürülmesini istedi.

    Yahyâ aleyhisselâma
    karşı iyi niyet sâhibi olan birinci Herod da kadının ve kralla evlenmek
    isteyen kızının isrârı üzerine Yahyâ aleyhisselâmın yakalanıp
    getirilmesi veya öldürülüp, başının getirilmesini adamlarına emretti.
    Herod'un adamları Yahyâ aleyhisselâmı yakalayıp, başını kesmek
    sûretiyle şehit ettiler. Başka bir rivâyette de yakalayıp getirdiler.
    Herod kendisi başını kesmek sûretiyle şehit etti. Kesilmiş olmasına
    rağmen Yahyâ aleyhisselâmın başı mûcize olarak: ''Bu kızı almak sana
    helâl değildir.'' diye defâlarca söyledi. Allahü teâlâ Yahyâ
    aleyhisselâmın intikâmını almak için onların başına bâzı musibetler
    gönderdi. Bâzı rivâyetlerde Herod ve evlenmek istediği kızı, Kârûn gibi
    yerin yuttuğu bildirilmektedir. Yahyâ aleyhisselâm şehit edildiği zaman
    otuz dört yaşlarında bulunuyordu. Yahyâ aleyhisselâmın mübârek
    bedeninin parçaları, başka başka şehirlerdedir. Başı ise Şma'daki
    Ümeyye Câmiindeki türbededir. Yahyâ aleyhisselâm sûret itibârıyla
    zamânındaki insanların en güzeli ve hüsn-ü Cemâl sâhibiydi. İnsanlara
    karşı yumuşak huylu, tevâzu ve şefkât sâhibiydi. Başındaki saçları
    seyrek ve sesi inceydi. Ondan önce Yahyâ ismiyle isimlendirilen olmamış
    ve ismi Allahü teâlâ tarafından bildirilmişti. Bu husus Meryem sûresi
    7. âyetinde bildirilmiştir. Yahyâ aleyhisselâm günahlardan temiz
    kılınmış olup, takvâ sâhibiydi. Tevâzu sâhibi olup itâatkar ve halim
    selimdi. Yahyâaleyhisselâm doğduğu, öldüğü ve dirildiği günlerde Allahü
    teâlâ tarafından selâmete erdirildi. Bu hususiyetleri Meryem sûresi 13,
    14 ve 15. âyetlerinde bildirilmiştir.

    Mûcizeleri

    1-Taşın
    dile gelmesi: İsrâiloğulları, Yahûdi hükümdârı Birinci Herod'un emri
    üzerine Yahyâ aleyhisselâmı şehit etmek için arıyorlardı. Bu haberi
    duyan Yahyâ aleyhisselâm onlardan uzaklaşıyordu. Bu sırada bir kaya
    dile geldi: ''Ey Allahın peygamberi! Bana gel!'' Yahyâ aleyhisselâm
    kayaya yaklaştığı zaman içinin kovan gibi oyulmuş olduğunu gördü. O
    taşın içine girdi. Yahyâ aleyhisselâmı şehit etmek üzere arayan
    kâfirler o kayaya yaklaştıkları zaman, o kayadan kâfirlerin üzerine
    oklar atılmaya başlandı. Bu durumu gören Yahûdiler geriye dönüp
    kaçtılar. 2- Gündüz vakti yıldız göstermesi: Yahyâ aleyhisselâm
    peygamber olarak vazifelendirilip Şam'a geldikten sonra insanlar ona;
    ''Hakikaten peygambersen , bize gündüz gözü ile yıldızı göster.''
    dediler. İnsanların bu isteği üzerine Yahyâ aleyhisselâm duâ edip
    gündüz güneşin çevresindeki yıldızlar görünmeye başladı. Kur'ân-ı
    kerimde Âl-i imrân, Meryem ve Enbiyâ sûrelerinde Yahyâ aleyhisselâmdan
    bahsedilmektedir.

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 7:25 am