Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    HÂRÛN ALEYHİSSELÂM

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 55
    Ülke : Almanya

    HÂRÛN ALEYHİSSELÂM Empty HÂRÛN ALEYHİSSELÂM

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 1:53 am

    Mûsâ aleyhisselâmın âbisidir.

    HÂRÛN ALEYHİSSELÂM


    İsrâiloğullarına
    gönderilen peygamberlerden. Hazret-i Mûsâ'nın ana-baba bir büyük
    kardeşidir. Babasının ismi, İmrân bin Yasher'dir. Soy itibârıyla Yâkûb
    aleyhisselâmın oğullarından Lâvi'ye dayanır. Mısır'da doğdu. Mûsâ
    aleyhisselâmdan üç sene önce Tûr-i Sinâ'da vefât etti. Hârûn
    aleyhisselâm, isrâiloğulları üzerine firavun'un ve Kıbtilerin zulüm ve
    baskılarının arttığı sırada doğdu. Çocukluğu ve gençliği Mısır'da
    geçti. Mûsâ aleyhisselâma peygamberlik emri bildirildikten sonra, Hârûn
    aleyhisselâma da peygamberlik emri bildirildi. Mûsâ aleyhisselâmla
    birlikte Firavun'a gitmeleri, onu ve avânesini Allahü teâlâya imâna
    dâvet etmeleri emredildi. Hârûn aleyhisselâm, Mûsâ aleyhisselâmla
    birlikte Firavun'u ve adamlarını hak dine inanmaya dâvet ettiler.
    Kendisinin tanrı olduğunu iddiâ eden ve insanların kendisine secde
    etmelerini isteyen Firavun, Mûsâ ve Hârûn aleyhisselâmın dâvetini ve
    izahlarını kabul etmedi. İlk önce alay edip hakâret dolu sözler sarf
    etti. Mûsâ aleyhisselâma inananlara ve İsrâiloğullarına korkunç
    zulümler yaptırdı. İsrâiloğulları durumlarını Mûsâ ve Hârûn
    aleyhisselâma bildirip duâ istediler. Allahü teâlâ, Firavun ve kavmine
    ikâz olarak musibetler gönderdi. Mûsâ ve Hârûn aleyhisselâm, Allahü
    teâlânın emriyle İsrâiloğullarını Mısır'dan çıkarıp, Kızıldeniz'den
    yürüyerek Sinâ Yarımadasına geçtiler. Firavun ve ordusu da geçmek için
    denize yürüyünce, küfür ve azgınlıklarının cezâsı olarak, boğulup helâk
    oldular.

    Mûsâ aleyhisselâm, kavmiyle berâber Tih
    sahrasındayken Allahü teâlâdan gelen vahiyle Tevrât-ı şerif'i almak
    üzere Tûr Dağına gittiği sırada Hârûn aleyhisselâmı yerine vekil
    bıraktı. Mûsâ aleyhisselâm Tûr Dağındayken, İsrâiloğulları Hârûn
    aleyhisselâmı dinlemeyşp Sâmiri adında bir münâfığın hilelerine
    kapılarak, yaptıkları altın buzağı heykeline taptılar. Hârûn
    aleyhisselâm kavminin bu câhilce ve azgınca hareketi karşısında onlara
    nasihatlerde bulundu. Onları bu inanış ve hareketlerinden
    uzaklaştırmaya çalıştı. Onun nasihat ve uyarılarını bir kısmı kabul
    ettiyse de bir kısmı kabul etmedi. Hârûn aleyhisselâmı tehdit ettiler.
    Hârûn aleyhisselâm, kendisine tâbi olan 12.000 kişiyle birlikte onların
    içinden ayrılmak veya onlarla sert bir şekilde mücâdele etmek istedi.
    Fakat Mûsâ aleyhisselâmın, ''İsrâiloğullarını parçaladın, birbirinden
    ayırdın!'' diyeceğini düşünerek, bu işten vazgeçti. Mûsâ aleyhisselâmın
    Tûr'dan dönmesini bekledi.

    Mûsâ aleyhisselâm, Tûr Dağından
    dönüşünde kavminin altın buzağı heykeline taptığını görünce çok üzüldü.
    Bu hâlin sebebini Hârûn aleyhisselâma sordu. Hârûn aleyhisselâm da
    İsrâiloğullarının kendisini dinlemediklerini ve kendisini ölümle tehdit
    ettiklerini, Sâmiri adında bir münâfığa uyarak bu yola saptıklarını
    bildirdi. Mûsâ aleyhisselâm Sâmiri'ye bedduâ etti ve İsrâiloğullarının
    tövbe etmelerini bildirdi. İsrâiloğulları, Mûsâ aleyhisselâmın
    dediklerini kabul ettiler ve tövbe ettiler. Bu mücâdeleler sırasında
    Hârûn aleyhisselâm da Mûsâ aleyhisselâmla birlikte gayret etti. Allahü
    teâlâ, Mûsâ aleyhisselâma kavmini toplayıp, Arz-ı Mev'ût denilen
    bölgeye (Filistin ve Şam bölgesi) götürmesini ve puta tapan Amâlika
    kavmiyle harp etmesini emretti. İsrâiloğulları, o beldelerde zâlim ve
    kuvvetli hükümdârların bulunduğunu ileri sürerek harbe gitmediler.
    Allahü teâlâ bu isyânları sebebiyle İsrâiloğullarına kırk yıl müddetle
    Arz-ı Mev'ûd'a girmeyi haram kıldı. İsrâiloğulları bu kırk sene içinde
    Tih sahrâsında şaşkın ve perişan şekilde dolaştılar. Bu sırada Hârûn
    aleyhisselâm da Mûsâ aleyhisselâmla birlikte İsrâiloğullarının
    sıkıntılarına sabretti.

    Hârûn aleyhisselâm, İsrâiloğullarının
    nankörlükleri üzerine, cenâb-ı Hakk'ın kendilerini Tih çölünde kalmaya
    mahkûm ettiği kırk senenin sonlarına doğru, hazret-i Mûsâ'dan birkaç
    sene veya bir rivâyete göre üç sene evvel vefât etti. Kabrinin nerede
    olduğu husûsunda çeşitli rivâyetler vardır. Hârûn aleyhisselâmla ilgili
    olarak Kur'ân-ı kerim'in Mâide, A'râf, Yûnus, Tâha, Furkan, Şuarâ,
    Kasas, Saffât, sûrelerinde bilgi verilmektedir.

      Forum Saati Salı Kas. 26, 2024 8:10 am