Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    İDRİS ALEYHİSSELÂM

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 55
    Ülke : Almanya

    İDRİS ALEYHİSSELÂM Empty İDRİS ALEYHİSSELÂM

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 1:32 am

    Dördüncü kat semâdadır. Şît aleyhisselâmın torunlarındandır.

    İDRİS ALEYHİSSELÂM


    Kur'ân-ı
    kerim'de ismi geçen peygamberlerden. Şit aleyhisselâmın
    torunlarındandır. Asıl ismi Ahnûh veya Hanûh'tur. Kur'ân-ı kerim'de
    İdris diye bidirildi. Kendisine peygamberlik, hikmet ve sultanlık
    verildiği için ''Müselles bin-Ni'me'' (kendisine üç nimet verilen) de
    denilmiştir. Babasının adı Yerd, annesinin adı Berre veya Eşvet'tir.
    Bâbil'de veya Mısır'da Münif denilen yerde doğduğu rivâyet edilmiştir.
    Kendisine otuz suhuf (forma) kitap verildi. Diri olarak göğe
    kaldırıldı. Âdem aleyhisselâmdan ve Şit aleyhisselâmdan sonra insanlar
    madden ve mânen bozuldular. İdris aleyhisselâm, içinde yaşamış olduğu,
    Kâbil'in evlâdından bir topluluğa peygamber olarak gönderildi. Her
    türlü isyân, kötülük ve günâhın işlendiği bu topluluğa Allahü teâlânın
    kulluk etmeleri gerektiğini sabırla anlattı. Allahü teâlâ ona otuz
    sayfa (forma) kitap gönderdi. Cebrâil aleyhisselâm dört defâ gelerek
    Allahü teâlânın emir ve yasaklarını tebliğ etti.İdris aleyhisselâm,
    kavmine kendisinden sonra gelecek peygamberleri, Muhammed
    aleyhisselâmın vasıflarını bildirdi. Kendisinden sonra gelecek olan Nûh
    tûfânını ve Âhir zaman peygamberi muhammed aleyhisselâmı bütün
    tafsilâtıyla anlattı. Peygamber olduğunu ispat eden birçok mûcizeler
    gösterdi. Fakat kendisine kavminden pek az kimse itâat etti, pek çoğu
    ise karşı geldi. Bunun üzerine İdris aleyhisselâm yaşamış olduğu Bâbil
    diyârından Mısır'a hicret etti. Kendisine imân edenlerle birlikte
    burada yerleşti. Allahü teâlâ ona yetmiş iki lisanla konuşmayı nasip
    etti. Her kavmi kendi lisanıyla hak dine dâvet etti. Harp âletleri
    yapıp, kâfirlerle cihâd etti. İnsanlara şehir kurmak sanatını ve
    idârecilik ilmini öğretti. Yüz şehir kurdu. Bunların en küçüğü
    Diyarbakır yakınında bulunan Rehâ şehridir. Her millet deöğrendikleri
    bu kâidelere göre kendi bölgelerinde pekçok şehirler kurdu. İnsanlara
    muhtelif ilimleri de öğretti. Pekçok kimseye hikmet ve riyâziye
    (matematik) dersleri verdi. Fen ilimleri, tıp ve yıldızlarla alâkalı
    ince ve derin meselelerden bahsetti. Allahü teâlâ ona göklerin
    terkiplerini, neden meydana geldiklerini, yıldızlarla alâkalı derin
    bilgileri, senelerin sayısını ve hesâp ilmini öğretti. İdris
    aleyhisselâm kavmine kalem ile yazı yazmasını, iğne ile dikiş dikmesini
    öğretti. Öğrettiği ilimler, Allahü teâlânın bildirmesi ile oldu. Yoksa
    insanoğlunun aklı va zekâsı, sâdece araştırma yoluyla bu bilgilere
    ulaşamazdı. Eski yunanlılar ve daha sonra gelen filozoflar, fizik,
    kimyâ ve tıb bilgilerini İdris aleyhisselâmın kitâbından aldılar.

    İdris
    aleyhisselâm, uzun seneler insanları hak dine dâvet etti. Yeryüzünün
    meskûn yerlerini dört bölgeye ayırıp herbirine bir vekil tâyin etti.
    Bir müddet sonra Aşûre gününde göğe (semâya) kaldırıldı. Dünyâda
    yaşadığı ömrünün sonuna doğru ölüm meleği Azrâil aleyhisselâm, İdris
    aleyhisselâmı ziyârete geldi. İdris aleyhisselâm, Azrâil'e: ''Bir anlık
    benim rûhumu al.'' dedi. Bunun üzerine Allahü teâlâ, Azrâil
    aleyhisselâma; ''Onun rûhunu al!'' diye vahyetti. Azrâil aleyhisselâm
    rûhunu aldı. Allahü teâlâ, İdris aleyhisselâmın rûhunu tekrar iâde
    etti. İdris aleyhisselâm, Azrâil aleyhisselâma; ''Beni semâlara götür.
    Cennet'i ve Cehennem'i göreyim.'' dedi. Allahü teâlâ, Azrâil'e onu
    semâya götürmesini vahyetti. İdris aleyhisselâma Cehennem gösterildi.
    Cennet'e götürüldü. Cennet'e girince, çıkmak istemedi. Kendisine;
    ''Niçin çıkmıyorsun?'' diye sorulunca; ''Allahü teâlâ, ''Her nefis
    ölümü tadacaktır'' buyurdu. Ben ise ölümü tattım. Yine Allahü teâlâ,
    ''Herkes Cehennem'e uğrayacaktır'' buyurdu. Ben oraya uğradım. Allahü
    teâlâ, ''Onlar oradan (Cennet'ten) çıkmayacaklardır.'' buyurdu. İşte
    ben bunun için Cennet'ten çıkmak istemem. dedi. Bunun üzerine Allahü
    teâlâ, Azrâil'e vahyedip, İdris aleyhisselâmın Cennet'te kalmasını
    bildirdi.İdris aleyhisselâm böylece Cennet'te kaldı. Bu husus Kur'ân-ı
    kerim'de Meryem sûresi 57. âyet-i kerimesinde meâlen; ''Biz onu yüksek
    bir mekâna kaldırdık.'' buyrulmak suretiyle bildirilmiştir. Tefsir
    âlimleri âyet-i kerimede bildirilen ''yüce mekân'' dan murâdın,
    peygamberlik ve Allahü teâlâya yakınlık mertebesi veya Cennet veya
    altıncı, yâhut dördüncü kat semâ olduğunu bildirmişlerdir. Nitekim
    Buhâri ve Müslim'de bildirilen hadis-i şerifte, peygamberimiz
    aleyhisselâm Mirâca çıktığı zaman, hazret-i İdris'i dördüncü kat semâda
    gördüğünü bildirmiştir. İdris aleyhisselâm diri olarak göğe
    çıkarılınca, onu çok sevenler, ayrılık acısına dayanamadılar.
    Hatırlamak için resmini yaptılar. Daha sonra gelenler bu resmi tanrı
    sandılar, çeşitli heykeller yapıp tapıldı. Böylece putperestlik meydana
    çıktı. İdris aleyhisselâm, ağaçların yapraklarının sayısını bilirdi.
    Duâ ederken (Bi adedil-evrâk) ''Ağaçların yaprakları kadar'' diyerek
    tesbih okurdu. Yıldızlara âit ilmi bilirdi. Kavmini imâna dâvet ettiği
    zaman, yıldızların heyeti, durumu ve diğer husûsi hâllerini
    açıklamasını istediler. İdris aleyhisselâm bunu geniş olarak haber
    verdi. Yıldızların durumunu anlattı. Bunun için ''nücûm ilmi'' hazret-i
    İdris'ten kalmıştır, dennir. Melekler grup grup onun ziyâretine gelip
    görünürlerdi. Her birinin ismini, vazifesini, tesbihibi bilirdi. Havada
    uçup giderlerken onları görürdü. Gökyüzündeki bulutlara dağılmalarını
    emrettiği zaman dağılırlar ve dile gelip onunla konuşurlardı. Bunlar
    Allah'ın İdris aleyhisselâma verdiği mûcizelerdir.

    İdris aleyhisselâmın hikmetli sözlerinden bâzıları şunlardır:

    ''Akıllı kimsenin rütbesi yükseldikçe, tevâzûsu (alçak gönüllülüğü) artar.''

    ''Câhil, mertebesi yüksek olsa da, basiret ehlini hakir ve aşağı görür.''

    ''Dostlar
    arasındaki hakiki sevgi, içinde bir menfeat temin etme ve kendisinden
    bir zararı def etme düşüncesi olmayan sevgidir.''

    ''İnsanda bulunan en faziletli cevher, akıldır. Sâhibini pişman ettirmeyen en kıymetli şey sâlih ameldir.''

    ''İyi
    hasletlerin en üstünü, kızgınlık hâlinde doğruluk, sıkıntı hâlinde
    cömertlik cezâ vermeye gücü yettiği hâlde affetmektir.''

    Kur'ân-ı kerim'in Meryem, Enbiyâ sûrelerinde İdris aleyhisselâmla ilgili haberler verilmiştir.

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 6:53 am