يا معشر من آمن بلسانه ولم يدخل الأيمان قلبه
لاتغتابوا المسلمين ولا تتبعوا عوراتهم فانه من اتبع عوراتهم يتبع الله
عورته ومن يتبع الله عورته يفضحه في بيته>
“Ey dilleriyle
iman edip fakat kalbine iman girmemiş olan topluluk! Müslümanların
gıybetini yapmayınız, onların mahremlerinin (ırz ve namuslarının)
peşine düşüp kusurlarını ortaya koymaya çalışmayınızMuhakkak bilin kim
ki, Müslümanların kusurlarını araştırıp ortaya çıkarmaya çalışırsa
(fitne fesat çıkarırsa), Allah da onun kusurlarını ortaya çıkarmaya
çalışır Kim ki, Allah onun kusurlarını ortaya çıkarmaya çalışırsa onu,
evinin içerisinde dahi rezil eder”4
Nitekim gıybet ve dedikodu fitnesinden korunmak için Kur’an-ı Kerim bizleri şu şekilde uyarmaktadır:
َياأَيُّهَا
الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ جَاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَإٍ فَتَبَيَّنُوا أَنْ
تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ
نَادِمِينَ
“Ey iman edenler! Eğer fâsıkın biri size bir haber
getirirse onun doğruluğunu araştırın Yoksa bilmeden bir topluluğa
kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz” (Hucurât,
49/6)
Cenab-ı Hak burada da, Müslümanları her an için fitne
tehlikesine karşı uyanık olmaya çağırmaktadır Zira fitneyi çıkarmanın
en kolay yollarından biri de, yalan haber yaymak, insanların kusurunu
araştırmak ve söz taşımaktır Onun için Müslüman bir kimse, kendisine
getirilen her haberi doğru kabul edip peşine düşmeyecektir Her zaman,
kendisine ulaştırılan bilgilerin aslının olup olmadığını araştıracak ve
dedikoducuların, fitnecilerin tuzağına düşmeyecektir Zaten Hz Peygamber
de, bir çok hadisinde olduğu gibi Müslümanları, dillerini kötüye
kullanmama konusunda da şu şekilde uyarmaktadır:
مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَسْكُتْ
“ Kim Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsa, hayır söylesin veya sussun ( faydasız veya zararlı söz söylemesin )” 4
Diğer bir hadiste de Hzpeygamber (sas) şöyle buyurmuştur:
الْمُسْلِمُ
مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ وَالْمُؤْمِنُ مَنْ
أَمِنَهُ النَّاسُ عَلَى دِمَائِهِمْ وَأَمْوَالِهِمْ
“(Kamil)
Müslüman, diğer Müslüman kardeşlerinin elinden ve dilinden zarar
görmediği kişidir Mü’min de insanların canları ve malları konusunda
kendisine güvendiği kişidir” 1
Müslüman, emin, güvenilir kimsedir
Ondan hiç kimseye zarar gelmez, gelmemelidir Çünkü müslümanın inancı
bunu gerektirirAksine Müslüman, başkasının kusurunu, eksiğini görmezden
gelmeli, ayıbını örtmelidir Müslüman her ne olursa olsun fitneye çanak
tutmamalıdır HzPeygamber dilin, fitne ve kötülükte ne kadar etkili bir
araç olduğunu ve dili iyiye kullanmanın ne kadar önemli ve güzel
sonuçlara vesile olduğunu bir hadis-i şerifinde şu şekilde ifade
etmektedir:
أَنَّ سُفْيَانَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ
الثَّقَفِىَّ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ حَدِّثْنِى بِأَمْرٍ
أَعْتَصِمُ بِهِ قَالَ « قُلْ رَبِّىَ اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقِمْ » قُلْتُ
يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا أَكْثَرُ مَا تَخَافُ عَلَىَّ فَأَخَذَ رَسُولُ
اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِلِسَانِ نَفْسِهِ ثُمَّ قَالَ « هَذَ»ا
“Süfyan
bin Abdillah es-Sakafi (ra)’dan; şöyle demiştir: Ben; Ey allah’ın
Resulü! Sıkıca sarılacağım bir şeyi bana anlat (tavsiye buyur), dedim O
da;“Rabbim Allah’tır” de ve dosdoğru ol” buyurdu Ben de : Yâ
Resulallah! Benim hakkımda en çok korktuğun şey nedir? diye sordum
Bunun üzerine Resulûllah (sas) kendi dilini tuttu Sonra: “İşte bu”
buyurdu”5
1 Tirmizi, İman, 12 V, 17Nesai, İman, 8 VIII 105
لاتغتابوا المسلمين ولا تتبعوا عوراتهم فانه من اتبع عوراتهم يتبع الله
عورته ومن يتبع الله عورته يفضحه في بيته>
“Ey dilleriyle
iman edip fakat kalbine iman girmemiş olan topluluk! Müslümanların
gıybetini yapmayınız, onların mahremlerinin (ırz ve namuslarının)
peşine düşüp kusurlarını ortaya koymaya çalışmayınızMuhakkak bilin kim
ki, Müslümanların kusurlarını araştırıp ortaya çıkarmaya çalışırsa
(fitne fesat çıkarırsa), Allah da onun kusurlarını ortaya çıkarmaya
çalışır Kim ki, Allah onun kusurlarını ortaya çıkarmaya çalışırsa onu,
evinin içerisinde dahi rezil eder”4
Nitekim gıybet ve dedikodu fitnesinden korunmak için Kur’an-ı Kerim bizleri şu şekilde uyarmaktadır:
َياأَيُّهَا
الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ جَاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَإٍ فَتَبَيَّنُوا أَنْ
تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ
نَادِمِينَ
“Ey iman edenler! Eğer fâsıkın biri size bir haber
getirirse onun doğruluğunu araştırın Yoksa bilmeden bir topluluğa
kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz” (Hucurât,
49/6)
Cenab-ı Hak burada da, Müslümanları her an için fitne
tehlikesine karşı uyanık olmaya çağırmaktadır Zira fitneyi çıkarmanın
en kolay yollarından biri de, yalan haber yaymak, insanların kusurunu
araştırmak ve söz taşımaktır Onun için Müslüman bir kimse, kendisine
getirilen her haberi doğru kabul edip peşine düşmeyecektir Her zaman,
kendisine ulaştırılan bilgilerin aslının olup olmadığını araştıracak ve
dedikoducuların, fitnecilerin tuzağına düşmeyecektir Zaten Hz Peygamber
de, bir çok hadisinde olduğu gibi Müslümanları, dillerini kötüye
kullanmama konusunda da şu şekilde uyarmaktadır:
مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَسْكُتْ
“ Kim Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsa, hayır söylesin veya sussun ( faydasız veya zararlı söz söylemesin )” 4
Diğer bir hadiste de Hzpeygamber (sas) şöyle buyurmuştur:
الْمُسْلِمُ
مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ وَالْمُؤْمِنُ مَنْ
أَمِنَهُ النَّاسُ عَلَى دِمَائِهِمْ وَأَمْوَالِهِمْ
“(Kamil)
Müslüman, diğer Müslüman kardeşlerinin elinden ve dilinden zarar
görmediği kişidir Mü’min de insanların canları ve malları konusunda
kendisine güvendiği kişidir” 1
Müslüman, emin, güvenilir kimsedir
Ondan hiç kimseye zarar gelmez, gelmemelidir Çünkü müslümanın inancı
bunu gerektirirAksine Müslüman, başkasının kusurunu, eksiğini görmezden
gelmeli, ayıbını örtmelidir Müslüman her ne olursa olsun fitneye çanak
tutmamalıdır HzPeygamber dilin, fitne ve kötülükte ne kadar etkili bir
araç olduğunu ve dili iyiye kullanmanın ne kadar önemli ve güzel
sonuçlara vesile olduğunu bir hadis-i şerifinde şu şekilde ifade
etmektedir:
أَنَّ سُفْيَانَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ
الثَّقَفِىَّ قَالَ قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ حَدِّثْنِى بِأَمْرٍ
أَعْتَصِمُ بِهِ قَالَ « قُلْ رَبِّىَ اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقِمْ » قُلْتُ
يَا رَسُولَ اللَّهِ مَا أَكْثَرُ مَا تَخَافُ عَلَىَّ فَأَخَذَ رَسُولُ
اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِلِسَانِ نَفْسِهِ ثُمَّ قَالَ « هَذَ»ا
“Süfyan
bin Abdillah es-Sakafi (ra)’dan; şöyle demiştir: Ben; Ey allah’ın
Resulü! Sıkıca sarılacağım bir şeyi bana anlat (tavsiye buyur), dedim O
da;“Rabbim Allah’tır” de ve dosdoğru ol” buyurdu Ben de : Yâ
Resulallah! Benim hakkımda en çok korktuğun şey nedir? diye sordum
Bunun üzerine Resulûllah (sas) kendi dilini tuttu Sonra: “İşte bu”
buyurdu”5
1 Tirmizi, İman, 12 V, 17Nesai, İman, 8 VIII 105