Sual: Bazıları, (Namaz kılmayan, içki içen, açık
gezen veya başka günah işleyen bir kimse, boşuna oruç tutmamalı)
diyorlar. Bu söz doğru mudur?
CEVAP
Hayır, dinimize aykırıdır.
Birkaç günah işleyenin, diğer günahları da yapması gerekmez. Hem oruç
tutup hem de günah işleyen kimse, oruç tutmakla hasıl olan büyük sevaba
kavuşamaz. Fakat ahirette niçin oruç tutmadın diye hesaba çekilmez.
Oruç borcunu ödemiş olur. Hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan da
kaçma imkanı olur.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Bütün
günahlara tevbe edip hepsinden kaçmak büyük nimettir. Bu yapılamazsa,
bazı günahlara tevbe etmek de nimettir. Bunların bereketiyle belki
bütün günahlara tevbe etmek nasip olur. Bir şeyin bütünü ele geçmezse,
hepsini de kaçırmamalı.) (Mektubat, 2.c. 66.m.)
Namazın
dinimizdeki yeri, oruca göre daha önemli ise de, bir kimseye namaz
kılmadığı için, (oruç da tutma) denmez. Aksine, (Namaz kılamıyorsan,
orucu bari terk etme) denir. Namaz kılmamakla büyük bir günaha giren
kimse, oruç tutmazsa günah miktarı daha da çok artar.
Birkaç
günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona,
(Diğerlerini bırakmadığına göre bu günaha da devam et) denmez. Günah
miktarı ne kadar azaltılırsa o kadar iyi olur. Allah’tan korkup bir
günahtan vazgeçmek iman alametidir. Hadis-i şerifte, (Ömründe bir defa
Allahü teâlâyı anan veya Ondan korkan Müslüman, Cehennemden çıkar)
buyuruldu. (Tirmizi)
Günah işleyen, oruç tutuyor veya zekat
veriyorsa, (Aman bunları bari bırakma) demelidir! Bu ibadetleri de
yapmazsa, dinden tamamen uzaklaşabilir. Korkutmaktan çok, müjdeleyici
olmak gerekir. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlânın rahmetinden ümit
kestirip, dinden nefret ettirenlere lanet olsun! Kolaylaştırın,
güçleştirmeyin) buyurdu. (Müslim, Şir’a)
Bir genç, Peygamber
efendimize, (Şu üç günahı bırakamıyorum) dedi. O üç günah, yalan, zina
ve içkidir. Resulullah efendimiz, (Bu üç günahtan yalanı benim için
bırak) buyurdu. O genç, kabul edip gitti. Daha sonra, diğer iki günahı
işlemek isteyince, (Bu günahları işleyip Resulullahın karşısına
çıkınca, “Ben işlemedim” desem yalan söylemiş olurum. Eğer işlediğimi
söylersem, beni cezalandırır) diye düşündü. Diğer iki günahtan da
vazgeçti. (Şir’a)
Kelime-i şehadeti dil ile söyleyip kalb ile de
tasdik eden Müslümandır. Günah işleyen Müslümanlıktan çıkmaz. Hadis-i
şerifte (Cebrail aleyhisselam, “Ümmetine müjde ver ki, şirk üzere
ölmeyen Cennete girer” dedi. Ben, “Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete
girer?” diye üç defa sordum. “Evet, zina ve hırsızlık eden de Cennete
girer” dedi. Daha sonra, “İçki içse de yine Cennete girer” dedi)
buyuruldu. (Buhari, Müslim, Bezzar) [Ancak bu günahların cezaları
çekildikten sonra Cennete girilir.]
Bu müjdeler, insanı günah
işlemeye sevk etmemelidir! Her günah, kalbi karartır, insanı küfre
sürükler ve ebedi Cehennemde kalmaya sebep olabilir. Allahü teâlânın
gazabı günahlar içinde saklıdır. Onun için her günahtan kaçınmalıdır.
Belam-ı Baura, çok ibadet eden büyük bir âlim iken, bir günah yüzünden
kâfir oldu. Günah işleyen hemen tevbe etmelidir! (K.Saadet)
gezen veya başka günah işleyen bir kimse, boşuna oruç tutmamalı)
diyorlar. Bu söz doğru mudur?
CEVAP
Hayır, dinimize aykırıdır.
Birkaç günah işleyenin, diğer günahları da yapması gerekmez. Hem oruç
tutup hem de günah işleyen kimse, oruç tutmakla hasıl olan büyük sevaba
kavuşamaz. Fakat ahirette niçin oruç tutmadın diye hesaba çekilmez.
Oruç borcunu ödemiş olur. Hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan da
kaçma imkanı olur.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Bütün
günahlara tevbe edip hepsinden kaçmak büyük nimettir. Bu yapılamazsa,
bazı günahlara tevbe etmek de nimettir. Bunların bereketiyle belki
bütün günahlara tevbe etmek nasip olur. Bir şeyin bütünü ele geçmezse,
hepsini de kaçırmamalı.) (Mektubat, 2.c. 66.m.)
Namazın
dinimizdeki yeri, oruca göre daha önemli ise de, bir kimseye namaz
kılmadığı için, (oruç da tutma) denmez. Aksine, (Namaz kılamıyorsan,
orucu bari terk etme) denir. Namaz kılmamakla büyük bir günaha giren
kimse, oruç tutmazsa günah miktarı daha da çok artar.
Birkaç
günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona,
(Diğerlerini bırakmadığına göre bu günaha da devam et) denmez. Günah
miktarı ne kadar azaltılırsa o kadar iyi olur. Allah’tan korkup bir
günahtan vazgeçmek iman alametidir. Hadis-i şerifte, (Ömründe bir defa
Allahü teâlâyı anan veya Ondan korkan Müslüman, Cehennemden çıkar)
buyuruldu. (Tirmizi)
Günah işleyen, oruç tutuyor veya zekat
veriyorsa, (Aman bunları bari bırakma) demelidir! Bu ibadetleri de
yapmazsa, dinden tamamen uzaklaşabilir. Korkutmaktan çok, müjdeleyici
olmak gerekir. Peygamber efendimiz, (Allahü teâlânın rahmetinden ümit
kestirip, dinden nefret ettirenlere lanet olsun! Kolaylaştırın,
güçleştirmeyin) buyurdu. (Müslim, Şir’a)
Bir genç, Peygamber
efendimize, (Şu üç günahı bırakamıyorum) dedi. O üç günah, yalan, zina
ve içkidir. Resulullah efendimiz, (Bu üç günahtan yalanı benim için
bırak) buyurdu. O genç, kabul edip gitti. Daha sonra, diğer iki günahı
işlemek isteyince, (Bu günahları işleyip Resulullahın karşısına
çıkınca, “Ben işlemedim” desem yalan söylemiş olurum. Eğer işlediğimi
söylersem, beni cezalandırır) diye düşündü. Diğer iki günahtan da
vazgeçti. (Şir’a)
Kelime-i şehadeti dil ile söyleyip kalb ile de
tasdik eden Müslümandır. Günah işleyen Müslümanlıktan çıkmaz. Hadis-i
şerifte (Cebrail aleyhisselam, “Ümmetine müjde ver ki, şirk üzere
ölmeyen Cennete girer” dedi. Ben, “Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete
girer?” diye üç defa sordum. “Evet, zina ve hırsızlık eden de Cennete
girer” dedi. Daha sonra, “İçki içse de yine Cennete girer” dedi)
buyuruldu. (Buhari, Müslim, Bezzar) [Ancak bu günahların cezaları
çekildikten sonra Cennete girilir.]
Bu müjdeler, insanı günah
işlemeye sevk etmemelidir! Her günah, kalbi karartır, insanı küfre
sürükler ve ebedi Cehennemde kalmaya sebep olabilir. Allahü teâlânın
gazabı günahlar içinde saklıdır. Onun için her günahtan kaçınmalıdır.
Belam-ı Baura, çok ibadet eden büyük bir âlim iken, bir günah yüzünden
kâfir oldu. Günah işleyen hemen tevbe etmelidir! (K.Saadet)