Emekli ağır ceza hâkimi Sezgin’in, kendisini hayata bağlayan kızı
Belgin’in öldürülmesi ve sanık olarak yargılanan damadı İlker’in beraat
etmesi, adalete ve mesleğine olan inancını yitirmesine neden olur.
Yaşadığı şehirden uzaklaşarak bir sahil kasabasına yerleşir. Sezgin, her
ne kadar mahkemede beraat etmiş olsa da kızını, damadı İlker’in
öldürdüğüne inanmaktadır. Adaleti kendi yöntemleriyle gerçekleştirmek
isteyen Sezgin, damadı İlker’i bir şekilde kaçırarak villanın mahzenine
yaptırdığı hücreye hapseder. Kendisi ölünceye kadar damadının orada
kalmasına karar verir.