Sual: Hacda ölmekten korkuyorum. Hacca gitmek yerine,
bir hayır kurumuna yardım eden, aynı sevaba kavuşur mu? Bu uygun değilse haccın
kabul olması için nelere dikkat etmeli?
CEVAP
Bir kimse, hacca gitmeyip
onun yerine, bin tane cami, bin tane okul, bin fakire ev yaptırsa, hacca gitme
sevabı alamaz. Zekat vermeyip onun yerine, bin tane cami, bin tane okul
yaptırsa, bir kuruşluk zekat borcunu ödemiş olmaz. Namaz kılmayan kimse de, bir
vakit namaz yerine, bin tane cami, bin tane okul yaptırsa, bir vakit namaz
sevabına kavuşamaz, bir vakit borcu ödenmiş olmaz.
İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
(Farz ibadetin yanında nafile ibadetlerin hiç
kıymeti yoktur. Deniz yanında damla kadar bile değildir. Melun şeytan, bazı
kimseleri aldatarak farzları küçük gösteriyor. Nafileye önem verdiriyor. Zekat
verdirmeyip, nafile sadakaları güzel gösteriyor. Halbuki, zekat niyetiyle fakire
bir altın vermek, yüz altın sadaka vermekten daha sevaptır. Çünkü zekat vermek
farzı yapmaktır.)
Farz haccı yaptıktan sonra, nafile hacca gitmeyip onun
yerine yakınlarına, fakirlere yardım etmek elbette çok sevap olur. Farz olan
hacca gitmeye çalışmalıdır! Bir defa farz olan haccı yapmak, yirmi defa Allah
yolunda savaşmaktan daha sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hac, suyun
kirleri temizlediği gibi, günahları yok eder.) [Taberani]
Kabul olan hac,
kılınmamış namazların, tutulmamış oruçların, verilmemiş zekatların günahlarının
affına sebep olmaz. Bunları geciktirme günahlarının affına sebep olur. Kul
borçları da verilmedikçe veya helalleşilmedikçe ödenmiş olmaz. Kul ve Hak
borcundan başka günahlar affedilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Arafat’ta
vakfeye durup da günahlarının affedilmediğini zanneden mümin, büyük günaha
girmiş olur.) [Hatib]
Haccın kabul olması için, haccın farzlarını,
vaciplerini ve sünnetlerini yapmaya çalışmalı, niyeti düzeltmeli, riya
karıştırmamalı, ihlasla hareket etmeli ve helal para ile hacca gitmelidir!
Ticareti, dünyalık işleri, hac işine karıştırmamalı, borçları varsa ödemeli, hak
sahipleri ile helalleşmeli, günahlarına tevbe etmelidir! Bunlara riayet edilerek
yapılan hac makbul olur. İki hadis-i şerif meali:
(Hac edin ki, muhtaç
olmayın! Sefere çıkın ki sağlığa kavuşun!) [Şir’a]
(Hac zenginliğe, zina
fakirliğe sebep olur.) [Taberani]
Hacca giden, başkalarına sıkıntı
vermediği gibi, onlardan gelecek sıkıntılara da katlanmalı, yumuşak
davranmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Yumuşak davranmayan hayır
yapmamış olur.) [Müslim]
Sert, kırıcı olmaktan da kaçmalıdır! Hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
(Sertlikten, çirkin şeyden sakının! Yumuşaklık insanı
süsler, çirkinliği giderir.) [Müslim]
Hacca giderken orada ölmekten
korkmamalıdır! Hatta hac yolunda ölmeyi ganimet bilmelidir. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Hacca giderken veya gelirken ölenin, bütün günahları af olur.
O kimse, hesaba çekilmeden ve azap görmeden Cennete girer.)
[İsfehani]
Denizde damla değil
Sual: Bazıları, “Hacca gitmek yerine o
parayı muhtaç bir fakire vermek hacca gitmekten iyidir. Adak kurbanını kesmek
yerine parasını bir fakire vermek kurbanı kesmekten daha iyidir” diyorlar. O
zaman hiç hacca gitmemek ve hiç kurban kesmemek mi gerekiyor?
CEVAP
Kurban
diye adanınca, onu ilk kurban bayramında kesmek gerekir. Kesilmezse artık bir
daha kesilmez. Kurban demeyip adak denirse, her zaman kesilebilir.
Fakire yardım etmek sadaka vermek adak yerine geçmez. Sadaka vermek veya
yoksullara yardım etmek, hac yerine geçmez. Böyle söyleyenlerin ya dinden
haberleri yok veya kasıtlı olarak ibadetleri bozmak için böyle şeyler
uyduruyorlar. Hac farzdır, sadaka nafiledir. Kurban vaciptir, sadaka nafiledir.
Nafile vacibin ve farzın yerine geçmez. Fakire yardım etmek nafile ibadettir.
Hac ise farzdır. Kurban ise vaciptir. Adak da vaciptir. İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
(Farzın yanında nafilenin hiç kıymeti yoktur. Deniz
yanında, damla bile değildir.)
İnandığın gibi yaşamazsan, yaşadığın gibi
inanmaya başlarsın. Bunun için Hazret-i Ömer buyuruyor ki:
(Dininizi doğru
öğrenip, buna uygun yaşayın. Yoksa yaşadığınızı din
zannedersiniz.)
bir hayır kurumuna yardım eden, aynı sevaba kavuşur mu? Bu uygun değilse haccın
kabul olması için nelere dikkat etmeli?
CEVAP
Bir kimse, hacca gitmeyip
onun yerine, bin tane cami, bin tane okul, bin fakire ev yaptırsa, hacca gitme
sevabı alamaz. Zekat vermeyip onun yerine, bin tane cami, bin tane okul
yaptırsa, bir kuruşluk zekat borcunu ödemiş olmaz. Namaz kılmayan kimse de, bir
vakit namaz yerine, bin tane cami, bin tane okul yaptırsa, bir vakit namaz
sevabına kavuşamaz, bir vakit borcu ödenmiş olmaz.
İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
(Farz ibadetin yanında nafile ibadetlerin hiç
kıymeti yoktur. Deniz yanında damla kadar bile değildir. Melun şeytan, bazı
kimseleri aldatarak farzları küçük gösteriyor. Nafileye önem verdiriyor. Zekat
verdirmeyip, nafile sadakaları güzel gösteriyor. Halbuki, zekat niyetiyle fakire
bir altın vermek, yüz altın sadaka vermekten daha sevaptır. Çünkü zekat vermek
farzı yapmaktır.)
Farz haccı yaptıktan sonra, nafile hacca gitmeyip onun
yerine yakınlarına, fakirlere yardım etmek elbette çok sevap olur. Farz olan
hacca gitmeye çalışmalıdır! Bir defa farz olan haccı yapmak, yirmi defa Allah
yolunda savaşmaktan daha sevaptır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hac, suyun
kirleri temizlediği gibi, günahları yok eder.) [Taberani]
Kabul olan hac,
kılınmamış namazların, tutulmamış oruçların, verilmemiş zekatların günahlarının
affına sebep olmaz. Bunları geciktirme günahlarının affına sebep olur. Kul
borçları da verilmedikçe veya helalleşilmedikçe ödenmiş olmaz. Kul ve Hak
borcundan başka günahlar affedilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Arafat’ta
vakfeye durup da günahlarının affedilmediğini zanneden mümin, büyük günaha
girmiş olur.) [Hatib]
Haccın kabul olması için, haccın farzlarını,
vaciplerini ve sünnetlerini yapmaya çalışmalı, niyeti düzeltmeli, riya
karıştırmamalı, ihlasla hareket etmeli ve helal para ile hacca gitmelidir!
Ticareti, dünyalık işleri, hac işine karıştırmamalı, borçları varsa ödemeli, hak
sahipleri ile helalleşmeli, günahlarına tevbe etmelidir! Bunlara riayet edilerek
yapılan hac makbul olur. İki hadis-i şerif meali:
(Hac edin ki, muhtaç
olmayın! Sefere çıkın ki sağlığa kavuşun!) [Şir’a]
(Hac zenginliğe, zina
fakirliğe sebep olur.) [Taberani]
Hacca giden, başkalarına sıkıntı
vermediği gibi, onlardan gelecek sıkıntılara da katlanmalı, yumuşak
davranmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Yumuşak davranmayan hayır
yapmamış olur.) [Müslim]
Sert, kırıcı olmaktan da kaçmalıdır! Hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
(Sertlikten, çirkin şeyden sakının! Yumuşaklık insanı
süsler, çirkinliği giderir.) [Müslim]
Hacca giderken orada ölmekten
korkmamalıdır! Hatta hac yolunda ölmeyi ganimet bilmelidir. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Hacca giderken veya gelirken ölenin, bütün günahları af olur.
O kimse, hesaba çekilmeden ve azap görmeden Cennete girer.)
[İsfehani]
Denizde damla değil
Sual: Bazıları, “Hacca gitmek yerine o
parayı muhtaç bir fakire vermek hacca gitmekten iyidir. Adak kurbanını kesmek
yerine parasını bir fakire vermek kurbanı kesmekten daha iyidir” diyorlar. O
zaman hiç hacca gitmemek ve hiç kurban kesmemek mi gerekiyor?
CEVAP
Kurban
diye adanınca, onu ilk kurban bayramında kesmek gerekir. Kesilmezse artık bir
daha kesilmez. Kurban demeyip adak denirse, her zaman kesilebilir.
Fakire yardım etmek sadaka vermek adak yerine geçmez. Sadaka vermek veya
yoksullara yardım etmek, hac yerine geçmez. Böyle söyleyenlerin ya dinden
haberleri yok veya kasıtlı olarak ibadetleri bozmak için böyle şeyler
uyduruyorlar. Hac farzdır, sadaka nafiledir. Kurban vaciptir, sadaka nafiledir.
Nafile vacibin ve farzın yerine geçmez. Fakire yardım etmek nafile ibadettir.
Hac ise farzdır. Kurban ise vaciptir. Adak da vaciptir. İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
(Farzın yanında nafilenin hiç kıymeti yoktur. Deniz
yanında, damla bile değildir.)
İnandığın gibi yaşamazsan, yaşadığın gibi
inanmaya başlarsın. Bunun için Hazret-i Ömer buyuruyor ki:
(Dininizi doğru
öğrenip, buna uygun yaşayın. Yoksa yaşadığınızı din
zannedersiniz.)