Sual: Ölen babamın yerine hacca gitmek istiyorum. Ne yapmam
lazımdır?
CEVAP
Vekaleten hacca gidecek kimsenin daha önce haccetmiş
olması yahut zengin birisi olması tercih edilmelidir! Vekil olarak hacca gidecek
kimse fakir ise, daha önce de hacca gitmemişse, kendi için de, başka bir yıl hac
yapması farz olur.
Vekilin, ihrama girerken, emreden kimse için, kalb
ile niyet etmesi şarttır. Hac borcu olan kimsenin, öldükten sonra kendi için hac
yapacak vekilin adını bildirerek vasi olan kimseye emir vermesi lazımdır. Meyyit
veya meyyitin vasi yaptığı yabancı kimse, vârislerden birini, diğer vârisler
izin vermedikçe, vekil yapamaz.
Bir kimse izin vermeden, başkasının,
bunun yerine hacca gönderilmesi caiz değildir. Yalnız vâris, ölen akrabası,
vasiyet etmemiş, yani hac parası ayırmamış ise, kendine miras kalan para ile,
onun yerine hacca gidebilir veya başkasını gönderebilir. Böylece ana-babasını
hac borcundan kurtarmış olur. Kendine de, farz olmuş ise, kendi için, ayrıca
gitmesi lazımdır. Onları borçtan kurtarması, kendine çok sevap kazandırır.
Sual: Ölmüş veya sağ olan bir kimsenin yerine farz olan hacca gitmek
caiz midir? Mesela bir kimse, bu yıl dayısının, öteki yıl amcasının yerine
gidiyor. Onlar, hac borcundan kurtuluyor mu?
CEVAP
Namaz, oruç gibi beden
ile yapılan ibadetler başkası yerine yapılamaz. Herkesin kendi yapması lazımdır.
Vekaletle yaptırılamaz. Zekat gibi yalnız mal ile yapılan ibadetleri, onun izni
ve malı ile başkasının yapması caiz olur. Hac, hem beden, hem mal ile yapılır.
Bir kimse, hayatta iken, bir özrü de yok iken onun yerine başkası hac yapamaz.
Devamlı özrü olan, kendi yerine başkasını hacca gönderebilir. İzinsiz vekil olup
haccedenin haccı kendine olur. Sevabını vekil olduğu kimseye bağışlayabilir.
Fakat bağışladığı kimse, hac borcundan kurtulamaz.
lazımdır?
CEVAP
Vekaleten hacca gidecek kimsenin daha önce haccetmiş
olması yahut zengin birisi olması tercih edilmelidir! Vekil olarak hacca gidecek
kimse fakir ise, daha önce de hacca gitmemişse, kendi için de, başka bir yıl hac
yapması farz olur.
Vekilin, ihrama girerken, emreden kimse için, kalb
ile niyet etmesi şarttır. Hac borcu olan kimsenin, öldükten sonra kendi için hac
yapacak vekilin adını bildirerek vasi olan kimseye emir vermesi lazımdır. Meyyit
veya meyyitin vasi yaptığı yabancı kimse, vârislerden birini, diğer vârisler
izin vermedikçe, vekil yapamaz.
Bir kimse izin vermeden, başkasının,
bunun yerine hacca gönderilmesi caiz değildir. Yalnız vâris, ölen akrabası,
vasiyet etmemiş, yani hac parası ayırmamış ise, kendine miras kalan para ile,
onun yerine hacca gidebilir veya başkasını gönderebilir. Böylece ana-babasını
hac borcundan kurtarmış olur. Kendine de, farz olmuş ise, kendi için, ayrıca
gitmesi lazımdır. Onları borçtan kurtarması, kendine çok sevap kazandırır.
Sual: Ölmüş veya sağ olan bir kimsenin yerine farz olan hacca gitmek
caiz midir? Mesela bir kimse, bu yıl dayısının, öteki yıl amcasının yerine
gidiyor. Onlar, hac borcundan kurtuluyor mu?
CEVAP
Namaz, oruç gibi beden
ile yapılan ibadetler başkası yerine yapılamaz. Herkesin kendi yapması lazımdır.
Vekaletle yaptırılamaz. Zekat gibi yalnız mal ile yapılan ibadetleri, onun izni
ve malı ile başkasının yapması caiz olur. Hac, hem beden, hem mal ile yapılır.
Bir kimse, hayatta iken, bir özrü de yok iken onun yerine başkası hac yapamaz.
Devamlı özrü olan, kendi yerine başkasını hacca gönderebilir. İzinsiz vekil olup
haccedenin haccı kendine olur. Sevabını vekil olduğu kimseye bağışlayabilir.
Fakat bağışladığı kimse, hac borcundan kurtulamaz.