Regaib Gecesi
Aziz ve sıddık kardeşlerim ve fedakâr ve sadık arkadaşlarım!
Evvelâ:
Sizin, bu mübarek şuhur-u selâse ve içindeki kıymetdar leyali-i
mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak, herbir geceyi sizin
hakkınızda birer Leyle-i Regaib ve Leyle-i Kadir kıymetinde size sevab
versin, âmîn. ( Kastamonu Lahikası, 84 )
Regaib Nedir?
Regâib,
arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be",
kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı
meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb"
kelimesi ise, "reğabe"'den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet
edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir.
"Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir. Kelime olarak "Regâib"in aslı
budur.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu
geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi
kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli
oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar,
ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua
kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar
verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse
bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar,
Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü
oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç
tutmak faziletlidir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından
sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç
tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
Bir de bu ayda
sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi
dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı
şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek... Sabbe, Arapçada dökmek
demek... Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da
döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten... Receb-ül esabb;
Allah'ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür
güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din alimleri
kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı
işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün
ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim
ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi
Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun
için, "Receb ayı tevbe ayıdır." demişler. Yâni kul ne yapacak?.. "Yâ
Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum,
kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından
dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek.
Şa'ban ayı ibadetlere
devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli
kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.
Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:
Regâib kelimesi
Kur'an'da geçmemektedir. Ancak "reğabe"den türemiş olan çeşitli
kelimeler, Kur'ân'da sekiz yerde geçmekte ve "reğabe"nin ifâde ettiği
mana için kullanılmaktadır .
Ayrıca, "Şüphesiz Allah’ın
gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir.
Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur.
Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin." (Tevbe Suresi, 36) Hz.
Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir
hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade,
Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: "
Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:
• Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
•
Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de
sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.
[Miftah-ül-cenne]
• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün
oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar
Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]
• Şu beş gecede yapılan duâ
geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan
bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
• “Receb-i
Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu
olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük
günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük
günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s
sağir)
• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah
-sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç
tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar
çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.”
buyurmuştur. (Müslim)
• Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü
şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram
aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir
de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı
Recep ayıdır." (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
• "Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
•
Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri
hakkında Enes b. Malik ( r.a. )'dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı
girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: "Allahım! Recep ve Şaban'ı bize
mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned,
1/259)
• Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ,
kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını
kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet
eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın,
çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu
günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]
•
Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb
ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7
gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin
8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün
oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında
Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını
oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]
•
Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler
dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]
• Hz.
Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç
tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller
Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de
amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)
•
Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda
günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin ( r.a) anlatır:
“Kâbe’yi
tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini
işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi.
Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, “Sen kimsin,
durumun ne böyle?” dedim. O kimse dedi ki:
“Adım Menazil... Ben
çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden
bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban
aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu
günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın azabı
şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü
işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi.
Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek
susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri
ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü
teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye
giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu
mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu
felç et!” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu.
Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.”
Hz. Hüseyin,
“Baban bu hâline ne dedi?” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim.
Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği
yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile
gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.”
diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua
bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.
Regaib Gecesi ile İlgili Risale-i Nur’da Geçen İfadeler:
Üstadımız!
Nur talebelerinin okudukları bir eşi, bir benzeri daha dünyada olmayan
"Cevşen-ül Kebir" isimli Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz
Hazretlerinin duasını ve çok sevablı, çok nurlu, çok faziletli
salavat-ı şerifelerinizi elde ettik, okumağa başladık. Sizin devam
ettiğiniz bu pek kıymetdar, çok mübarek evradlar; bizim zikrimiz, bizim
virdimiz oldu elhamdülillah! Fakat en ziyade Risaleleri okumağa gayret
ediyoruz, ehemmiyet veriyoruz. Çünki Nur Risalelerini ne kadar sık sık
okursak, bu dualardan daha ziyade feyz alıyoruz. Duaları, evradları
mübarek gecelerde, hususan Leyle-i Regaib ve Leyle-i Mi'rac ve Leyle-i
Berat, Leyle-i Kadir ve Cuma geceleri gibi vakitlerde okuyoruz.
(Hanımlar Rehberi: 158)
“Evvelâ: Tekraren hem sizin Receb-i
şerifinizi ve Leyle-i Regaib’inizi tebrik, hem Safranbolu’lu
kardeşlerimizin tebriklerine mukabeleten şuhur-u selâselerini ve dört
leyali-i mübarekelerini ve Nurlarla gayet ciddî alâkalarını tebrik
ederiz." (Emirdağ L. - 1: 166)
Evvelâ: Seksen küsur sene bir
ömr-ü manevîyi sizlere kazandıracak olan şuhur-u selâse-i mübarekeyi ve
bilhassa bu geceki Leyle-i Regaib'i tebrik ediyoruz. (Kastamonu L.:
147)
“Evvelen: Seksen sene bir manevî ömr-ü bâki kazandıran
şuhur-u selâsenizi ve mübarek kudsî gecelerinizi ve leyle-i regaibinizi
ve leyle-i mi’racınızı ve leyle-i beratınızı ve leyle-i kadrinizi ruh u
canımızla tebrik ve herbir Nurcunun manevî kazançları ve duaları umum
kardeşleri hakkında makbuliyetini rahmet-i İlahiyeden rica ve hizmet-i
Nuriyede muvaffakıyetinizi tebrik ederiz." (Emirdağ L.-2: 121)
Birinci Sualiniz: Mü'minin mü'mine en iyi duası nasıl olmalıdır?
Elcevab:
Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünki bazı şerait dâhilinde dua makbul
olur. Şerait-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir.
Ezcümle: Dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli, sonra
makbul bir dua olan salavat-ı şerifeyi şefaatçı gibi zikretmeli ve
âhirde yine salavat getirmeli. Çünki iki makbul duanın ortasında bir
dua makbul olur. Hem bi-zahr-il gayb yani "gıyaben ona dua etmek"; hem
hadîste ve Kur'anda gelen me'sur dualarla dua etmek. Meselâ:
Allahumme inni es’elukel afve vel-afiyete livelehu fid-dini ved-dünya vel-ahiret
Rebbenatina fid-dünya haseneten ve fil-ahireti haseneten ve gıne azabennar.
gibi
câmi' dualarla dua etmek; hem hulûs ve huşu' ve huzur-u kalb ile dua
etmek; hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra; hem
mevâki'-i mübarekede, hususan mescidlerde; hem Cum'ada, hususan saat-ı
icabede; hem şuhur-u selâsede, hususan leyali-i meşhurede; hem
ramazanda, hususan leyle-i kadirde dua etmek kabule karin olması
rahmet-i İlahiyeden kaviyyen me'muldür. O makbul duanın ya aynen
dünyada eseri görünür veyahut dua olunanın âhiretine ve hayat-ı
ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek aynı maksad yerine gelmezse, dua
kabul olmadı denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmiş
denilir. (Mektubat)
Mübarek Kandil Gecelerini Nasıl Değerlendirmeliyiz?
1. Kur'an-ı Kerim okuyarak,
2. Peygamberimiz ( a.s.m)’ın mübarek duası olan Cevşen-ül Kebiri okuyarak,
3. Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek,
4. Allah rızası için namaz kılarak,
5. Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak,
6. Günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dileyerek,
7. Sevgili Peygamberimize bol bol salât ve selâm okuyarak,
8. Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek,
9. Hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirerek,
10. Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşerek,
11. Dargın ve küskünleri barıştırarak, değerlendirebiliriz
Regaib Gecesi Namazı Nasıl Kılınır?
Regâib
Gecesi Namazı: Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevabı pek çoktur. Bu
gecede kılınacak namaz 12 rek’attir. Bu namazın kılınışı şöyledir:
Her
rek’atta fatihadan sonra üç kadir suresi ile 12 adette ihlas suresi
okunur. Her iki rek’atta bir selam verilerek 12 rek’at tamamlanır. On
ikinci rek’at kılınıp selam verildikten sonra yerinden kalkmadan yetmiş
kere “ Allahumme salli ala Muhammedinin nebiyyil ummiyyi ve ala alihi”
denilir. Sonra secdeye varılır. Secdede yetmiş kere “ subbuhun kuddusun
Rabb-ul melaiketi verruhi” denir.
Sonra secdeden kalkılarak
ettahiyyatta oturulur. Ve yetmiş kere “Rabbiğfir ve erham ve tecavez
ta’lemü” dedikten sonra tekrar secde edilir. Secdede yetmiş kere “
subbuhun kuddusun Rabb-ul melaiketi verruhi” dedikten sonra,
isteklerimizi alemlerin Rabbine arz edilir. ( İhya ulumuddin, Bedir
yayınları, 1974, c:1, s:555)
Regâib namazını cemaatle kılmak bid'attir. Zaten terâvihten başka hiçbir nâfile namaz cemaatle kılınmaz.
Aziz ve sıddık kardeşlerim ve fedakâr ve sadık arkadaşlarım!
Evvelâ:
Sizin, bu mübarek şuhur-u selâse ve içindeki kıymetdar leyali-i
mübarekeleri tebrik ediyoruz. Cenab-ı Hak, herbir geceyi sizin
hakkınızda birer Leyle-i Regaib ve Leyle-i Kadir kıymetinde size sevab
versin, âmîn. ( Kastamonu Lahikası, 84 )
Regaib Nedir?
Regâib,
arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. "Reğa-be",
kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı
meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb"
kelimesi ise, "reğabe"'den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet
edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, "reğîbe"dir.
"Reğîbe"nin çoğulu da "reğâib" dir. Kelime olarak "Regâib"in aslı
budur.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu
geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi
kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli
oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar,
ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua
kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar
verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse
bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar,
Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü
oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç
tutmak faziletlidir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından
sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç
tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
Bir de bu ayda
sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi
dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı
şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek... Sabbe, Arapçada dökmek
demek... Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da
döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten... Receb-ül esabb;
Allah'ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür
güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din alimleri
kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı
işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün
ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa'ban bakım ayıdır. Ramazan biçim
ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi
Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun
için, "Receb ayı tevbe ayıdır." demişler. Yâni kul ne yapacak?.. "Yâ
Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum,
kusurluyum; beni affet..." diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından
dönerek, Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girecek.
Şa'ban ayı ibadetlere
devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli
kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.
Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:
Regâib kelimesi
Kur'an'da geçmemektedir. Ancak "reğabe"den türemiş olan çeşitli
kelimeler, Kur'ân'da sekiz yerde geçmekte ve "reğabe"nin ifâde ettiği
mana için kullanılmaktadır .
Ayrıca, "Şüphesiz Allah’ın
gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir.
Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur.
Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin." (Tevbe Suresi, 36) Hz.
Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir
hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade,
Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: "
Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:
• Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
•
Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de
sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.
[Miftah-ül-cenne]
• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün
oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar
Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]
• Şu beş gecede yapılan duâ
geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan
bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
• “Receb-i
Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu
olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük
günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük
günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s
sağir)
• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah
-sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç
tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar
çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.”
buyurmuştur. (Müslim)
• Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü
şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram
aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir
de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı
Recep ayıdır." (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
• "Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
•
Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri
hakkında Enes b. Malik ( r.a. )'dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı
girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: "Allahım! Recep ve Şaban'ı bize
mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned,
1/259)
• Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene, Allahü teâlâ,
kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder. Yalnız, 7 kimsenin duasını
kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet
eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın,
çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu
günahlardan vazgeçmedikçe, duaları kabul olmaz.] [Saadet-i Ebediyye]
•
Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Receb
ayında bir gün oruç tutana, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7
gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün oruç tutana Cennetin
8 kapısı açılır. On gün oruç tutana, Allah istediğini verir. 15 gün
oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Receb ayında
Allahü teâlâ Nuh aleyhisselamı gemiye bindirdi ve o da, Receb ayını
oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. [Taberânî]
•
Kim Receb ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler
dile gelip “Ya Rabbi onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]
• Hz.
Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç
tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller
Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de
amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)
•
Receb ayında yapılan dua kabul edilir, günahlar affedilir. Bu ayda
günah işleyenin cezası da kat kat olur. Hz. Hüseyin ( r.a) anlatır:
“Kâbe’yi
tavaf ederken, yanık sesle Allahü teâlâya dua eden bir kimsenin sesini
işittik. Babam bunu çağırmamı emretti. Güzel yüzlü, temiz bir kimseydi.
Ancak sağ tarafı felç olmuş, kurumuş, hareketsiz idi. Ona, “Sen kimsin,
durumun ne böyle?” dedim. O kimse dedi ki:
“Adım Menazil... Ben
çalgı çalmak, şarkı söylemekle şöhret salmış, Arabistan’ın ünlülerinden
bir gençtim. Hep nefsin arzuları peşinde koştum. Receb ve Şaban
aylarında bile, bu günahlara devam ederdim. Salih babam, beni bu
günahlardan kurtarmaya çalıştı. Bana, “Allahü Teâlânın azabı
şiddetlidir, bir anda kahredebilir. Kötü arkadaşlardan vazgeç, bu kötü
işleri bırak! Melekler ve bu aylar senden şikâyet ediyorlar” dedi.
Nasihate hiç tahammülüm yoktu. Babamın üzerine yürüyüp, döverek
susturdum. Üzüntülü ve kırık kalble, “Bu aylarda oruç tutup, geceleri
ibadet ediyorum. Beytullah’a gidip şerrinden korunmak için, Allahü
teâlâdan yardım dileyeceğim” dedi. Bir hafta oruç tutup, Kâbe’ye
giderek, “Ey Rabbim, mazlumların âhını yerde bırakmazsın. Bu ayda, bu
mübarek yerlerde yapılan duaları red etmezsin. Hakkımı oğlumdan al, onu
felç et!” diye dua etti. Henüz duası bitmeden sağ tarafım felç oldu.
Beni gören, “Baba bedduasına uğramış kişi” derdi.”
Hz. Hüseyin,
“Baban bu hâline ne dedi?” buyurdu. O genç, “Babamdan özür diledim.
Onun da babalık şefkati galip gelerek beni bağışladı. Beddua ettiği
yerde, bu sefer şifa bulmam için hayır dua etmek üzere deve ile
gelirken, devenin ürkmesi ile babam düşüp öldü. Şimdi çaresizim.”
diyor. Hz. Ali bu felçli gence dua ediyor, Receb’de yaptığı bu dua
bereketiyle de Hak teâlâ ona şifa ihsan ediyor.
Regaib Gecesi ile İlgili Risale-i Nur’da Geçen İfadeler:
Üstadımız!
Nur talebelerinin okudukları bir eşi, bir benzeri daha dünyada olmayan
"Cevşen-ül Kebir" isimli Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimiz
Hazretlerinin duasını ve çok sevablı, çok nurlu, çok faziletli
salavat-ı şerifelerinizi elde ettik, okumağa başladık. Sizin devam
ettiğiniz bu pek kıymetdar, çok mübarek evradlar; bizim zikrimiz, bizim
virdimiz oldu elhamdülillah! Fakat en ziyade Risaleleri okumağa gayret
ediyoruz, ehemmiyet veriyoruz. Çünki Nur Risalelerini ne kadar sık sık
okursak, bu dualardan daha ziyade feyz alıyoruz. Duaları, evradları
mübarek gecelerde, hususan Leyle-i Regaib ve Leyle-i Mi'rac ve Leyle-i
Berat, Leyle-i Kadir ve Cuma geceleri gibi vakitlerde okuyoruz.
(Hanımlar Rehberi: 158)
“Evvelâ: Tekraren hem sizin Receb-i
şerifinizi ve Leyle-i Regaib’inizi tebrik, hem Safranbolu’lu
kardeşlerimizin tebriklerine mukabeleten şuhur-u selâselerini ve dört
leyali-i mübarekelerini ve Nurlarla gayet ciddî alâkalarını tebrik
ederiz." (Emirdağ L. - 1: 166)
Evvelâ: Seksen küsur sene bir
ömr-ü manevîyi sizlere kazandıracak olan şuhur-u selâse-i mübarekeyi ve
bilhassa bu geceki Leyle-i Regaib'i tebrik ediyoruz. (Kastamonu L.:
147)
“Evvelen: Seksen sene bir manevî ömr-ü bâki kazandıran
şuhur-u selâsenizi ve mübarek kudsî gecelerinizi ve leyle-i regaibinizi
ve leyle-i mi’racınızı ve leyle-i beratınızı ve leyle-i kadrinizi ruh u
canımızla tebrik ve herbir Nurcunun manevî kazançları ve duaları umum
kardeşleri hakkında makbuliyetini rahmet-i İlahiyeden rica ve hizmet-i
Nuriyede muvaffakıyetinizi tebrik ederiz." (Emirdağ L.-2: 121)
Birinci Sualiniz: Mü'minin mü'mine en iyi duası nasıl olmalıdır?
Elcevab:
Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünki bazı şerait dâhilinde dua makbul
olur. Şerait-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir.
Ezcümle: Dua edileceği vakit, istiğfar ile manevî temizlenmeli, sonra
makbul bir dua olan salavat-ı şerifeyi şefaatçı gibi zikretmeli ve
âhirde yine salavat getirmeli. Çünki iki makbul duanın ortasında bir
dua makbul olur. Hem bi-zahr-il gayb yani "gıyaben ona dua etmek"; hem
hadîste ve Kur'anda gelen me'sur dualarla dua etmek. Meselâ:
Allahumme inni es’elukel afve vel-afiyete livelehu fid-dini ved-dünya vel-ahiret
Rebbenatina fid-dünya haseneten ve fil-ahireti haseneten ve gıne azabennar.
gibi
câmi' dualarla dua etmek; hem hulûs ve huşu' ve huzur-u kalb ile dua
etmek; hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra; hem
mevâki'-i mübarekede, hususan mescidlerde; hem Cum'ada, hususan saat-ı
icabede; hem şuhur-u selâsede, hususan leyali-i meşhurede; hem
ramazanda, hususan leyle-i kadirde dua etmek kabule karin olması
rahmet-i İlahiyeden kaviyyen me'muldür. O makbul duanın ya aynen
dünyada eseri görünür veyahut dua olunanın âhiretine ve hayat-ı
ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek aynı maksad yerine gelmezse, dua
kabul olmadı denilmez; belki daha iyi bir surette kabul edilmiş
denilir. (Mektubat)
Mübarek Kandil Gecelerini Nasıl Değerlendirmeliyiz?
1. Kur'an-ı Kerim okuyarak,
2. Peygamberimiz ( a.s.m)’ın mübarek duası olan Cevşen-ül Kebiri okuyarak,
3. Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek,
4. Allah rızası için namaz kılarak,
5. Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak,
6. Günahlarımızın bağışlanması için Allah'tan af dileyerek,
7. Sevgili Peygamberimize bol bol salât ve selâm okuyarak,
8. Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek,
9. Hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirerek,
10. Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşerek,
11. Dargın ve küskünleri barıştırarak, değerlendirebiliriz
Regaib Gecesi Namazı Nasıl Kılınır?
Regâib
Gecesi Namazı: Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevabı pek çoktur. Bu
gecede kılınacak namaz 12 rek’attir. Bu namazın kılınışı şöyledir:
Her
rek’atta fatihadan sonra üç kadir suresi ile 12 adette ihlas suresi
okunur. Her iki rek’atta bir selam verilerek 12 rek’at tamamlanır. On
ikinci rek’at kılınıp selam verildikten sonra yerinden kalkmadan yetmiş
kere “ Allahumme salli ala Muhammedinin nebiyyil ummiyyi ve ala alihi”
denilir. Sonra secdeye varılır. Secdede yetmiş kere “ subbuhun kuddusun
Rabb-ul melaiketi verruhi” denir.
Sonra secdeden kalkılarak
ettahiyyatta oturulur. Ve yetmiş kere “Rabbiğfir ve erham ve tecavez
ta’lemü” dedikten sonra tekrar secde edilir. Secdede yetmiş kere “
subbuhun kuddusun Rabb-ul melaiketi verruhi” dedikten sonra,
isteklerimizi alemlerin Rabbine arz edilir. ( İhya ulumuddin, Bedir
yayınları, 1974, c:1, s:555)
Regâib namazını cemaatle kılmak bid'attir. Zaten terâvihten başka hiçbir nâfile namaz cemaatle kılınmaz.