Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    İSMÂİL ALEYHİSSELÂM

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 55
    Ülke : Almanya

    İSMÂİL ALEYHİSSELÂM Empty İSMÂİL ALEYHİSSELÂM

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 1:39 am

    İbrâhim aleyhisselâmın oğludur. Kurban edilmek istendi. Bıçak kesmedi.

    İSMÂİL ALEYHİSSELÂM


    Arabistan'da
    Cürhüm kabilesine gönderilen peygamber. İbrâhim aleyhisselâmın büyük
    oğlu ve peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) dedelerinden.
    Annesinin adı Hacer'dir. Hazret-i İbrâhim, Nemrut'un ateşinden
    kurtulduktan sonra,Bâbil'den ayrılıp, Mısır'a gittiğinde hanımı Sâre'ye
    Firavun musallat olmuştu. Fakat, Sâre'yi yaklaşmak istediğinde,
    ellerinin tutulup, nefesi kesilerek sara hastalığına benzer bir hâle
    düştü. Bunu üzerine Firavun korkarak İbrâhim aleyhisselâm ve sâre'yi
    bıraktı ve Hacer adlı bir câriyeyide hediye etti. İbrâhim aleyhisselâm,
    Firavun'un korkarak câriye olarak verdiği Hacer'i de alarak, Filistin'e
    döndü. Oradan Şam taraflarına gitti. Buradayken Sâre Hatunun isteği
    üzerine hazret-i Hacer'le evlendi. Bu evlilikten hazret-i İsmâil doğdu.
    Allah'ın emri ile Hacer'i, oğlu il2 birlikte Kudüs'ten Hicaz'a götürdü.
    ve bugünkü Mekke şehrinin bulunduğu yere bırakıp geri döndü. Mekke'nin
    üst tarafında bulunan Seniyye Mevkiine gelince, ellerini açarak onlar
    için duâ ettiği İbrâhin sûresi 37 ve 38. âyetlerinde
    bildirilmektedir.Bu ıssız ve çorak vâdide bir miktar hurma, bir
    dağarcık su ve oğlu iki yaşındaki İsmâil ile yanlız kalan hazret-i
    Hacer, bu işin Allah'ın emri ile olduğunu anlayıp tevekkülle sabretti;
    ''Allahü teâlâ bize kâfisir. O bizi korur, himâye eder. Bizi başıboş
    bırakmaz'' dedi. Semre ağacının dallarından yaptığı küçük barınakta
    kalıyorlardı. Yiyecekler ve suları bitince hazret-i İsmâil susuzluktan
    ağlamaya başladı. Hazret-i Hacer su bulmak ümidi ile Safâ Tepesine
    çıktı. Uçsuz bucaksız çölden ve ağaçsız çıplak tepelerden başka bir şey
    göremedi. Safâ'dan inip koşarak Merve Tepesine çıktı. Safâ ve Merve
    Tepeleri arasında su bulmak ümidi ile yedi defâ koşarak gidip deldi. Bu
    sırada İsmâil'in (aleyhisselâm) ayağını vurduğu veya Cebrâil
    aleyhisselâmın vurduğu yerden su fışkırıp akmaya başladı. Hazret-i
    Hacer heyecanlandı ve akan su ziyan olmasın diye ''Dur! Dur!'' mânâsına
    gelen ''Zem! Zem!'' diyerek suyun etrâfını çevirdi. Sudan oğlu İsmâil'e
    (aleyhisselâm) içirdi ve kendisi de içti. Peygamberimiz bir hadis-i
    şeriflerinde ''Allah İsmâil'in annesi Hacer'e rahmet etsin. O, zemzemi
    kendi hâline bıraksaydı da avuçlamasaydı, muhakkak zemzem akan bir
    ırmak olurdu.'' buyurmuştur.

    Mekke'nin yakınında konaklayan
    Cürhüm kabilesi zemzem suyunu görünce hazret-i Hacer'den izin alarak
    oraya yerleştiler ve böylece Mekke şehri kuruldu. Bir müddet sonra
    hazret-i İbrâhim hanımını ve oğlunu ziyârete geldiğinde onları bolluk
    ve bereket içinde buldu. Hazret-i İsmâil konuşmaya başlayınca hazret-i
    İbrâhim üç gün üst üste gördüğü rüyâ üzerine onu kurbân etmeye karar
    verdi. Zilhicce ayının 9 ve 10. gügü de aynı rüyâyı görünce sahih
    olduğunu anladı. Bir bahâneyle annesinden izin alarak kurban etmek için
    götürdü. Şeytan, insan sûretinde annesi Hâcer'e hazret-i İsmâil'e ve
    hazret-i İbrâhim'e göründü ve onlara vesvese vermeye çalıştı ise de
    dinlemediler. Hazret-i İsmâil, şeytanın arkasından yedi tâne taş attı.
    Hazret-i İbrâhim, bugün Minâ denilen yere gelince, oğluna rüyâsını ve
    Allah'ın emrinin kendisini kurbân etmek olduğunu açıkladı. Hazret-i
    İsmâil'i tevekkülle hazırladı. Yere yatırıp bıçağı boynuna çaldı ise de
    bıçak, Allah'ın emri ile kesmedi. Taşa vurdu, taşı kesti. Nihâyet
    Cebrâil aleyhisselâm Cennetten bir koç getirdi. Cebrâil aleyhisselâm
    makâmından ''Allahü ekber, Allahü ekber'' diyerek geldi.Hazret-i
    İbrâhim bu tekbiri işitince; ''La ilâhe illallahü vallahü ekber'' dedi.
    Hazret-i İsmâil de; ''Allahü ekber ve lillâhil hamd.'' diyerek tekbiri
    tamamladı. Hazret-i İbrâhim koçu kurban etti. Onların bu hâli Kur'ân-ı
    kerimde anlatılmakta ve meâlen; ''Muhakkak ki bu açık bir imtihandı.''
    buyrulmaktadır. Hazret-i İbrâhim kurban hâdisesinden sonra Sâre'nin
    yanına döndü. Hazret-i İsmâil büyüyünce Cürhüm kabilesinden bir kızla
    evlendi. Annesi hazret-i Hâcer de vefât etti ve Kâbe temelinin
    bitişiğine defnedildi. Hazret-i İbrâhim yine ara sıra gelip gidiyordu.
    Allahü teâlâ Kâbe'nin yapılmasını emredince baba oğul Kâbe'nin eski
    temelini bulup yeniden inşâ ettiler ve şöyle duâ ettiler: ''Ey Rabbimiz
    bizden bu hayırlı işi kabul et. Hakikaten sen duâmızı işitici,
    niyetimizi bilicisin.''

    Hazret-i İsmâil, babası hazret-i
    İbrâhim'in vefâtından sonra, Yemen'den gelip Mekke'ye yerleşmiş olan
    Cürhüm kabilesine peygamber olarak gönderildi. Kendisine başka kitap ve
    din verilmeyip, babası İbrâhim aleyhisselâmın dinini insanlara tebliğ
    etti. İnsanları elli yıl imâna dâvet etti, ancak pek az kimse imânla
    şereflendi. Filistin'e giderek hazret-i İbrâhim'in kabrini ziyâret
    etti. Sonra Şam'a gidip kardeşi İshak aleyhisselâm ile görüştü.
    Hazret-i İsmâil'in 12 oğlu ve pekçok torunu oldu. Onun dini İslâmiyet
    gönderilinceye kadar doğru olarak devâm etti. Muhammed aleyhisselâmın
    bütün dedeleri hazret-i İsmâil'in soyundan ve onun dinindendi. Vefâtına
    yakın kardeşi İshâk'ı aleyhisselâm yanına dâvet edip, kızını oğlu Iys'a
    nikâhladı ve bâzı vasiyetlerde bulundu. Mekke'de 133 veya 137
    yaşlarındayken vefât etti. Mescid'i Haramda Kâbe-i muazzamanın kuzey
    duvarı önünde bulunan ve annesi Hâcer'in kabrinin bulunduğu Hatim
    denilen yere defnedildi.

    Mûcizeleri:

    1-Dikenli bir
    arâzide yaşayan müşriklerin teklifi üzerine duâ edip, dikenli ağaçlarda
    çeşitli meyveler bitmiştir. 2- Cürhümileri imâna dâvet ettiği zaman,
    onlar kısır koyundan süt çıkarmasını istediler. O da elini koyunun
    sırtına koyarak; ''Beni peygamber olarak gönderen Allahü teâlânın ismi
    ile...'' dediği anda koyunun memelerinden süt akmaya başladı. 3- İsmâil
    aleyhisselâmın duâsı bereketiyle koyunların yünleri ipek oldu ve
    sayıları çoğaldı. 4-Kendisine misâfir gelen iki yüz Yemenliye ikrâm
    edecek bir şey bulamayınca mahcub oldu. O anda duâ etti ve yanındaki
    kumlar un oldu. Bunu gören misâfirlerin hepsi imâna geldiler.

    Kur'ân-ı
    kerim'in, Bakara, Âl-i İmrân, Nisâ, En'âm, İbrâhim, Meryem, Enbiyâ ve
    Sâd sûrelerinde İsmâil aleyhisselâmla ilgili haberler verilmiştir.

      Forum Saati C.tesi Kas. 23, 2024 1:09 am