PEYGAMBER EFENDİMİZ (SAV)'İN> GÜZEL HUYLARINDAN BAZILARI
Hüccet-ul
İslam olarak bilinen İmam Gazali; Tirmizi, Taberani, Buhari, Müslim,
İmam Ahmed, Ebu Davud, İbni Mace gibi büyük İslam alimlerinden
derleyerek, Peygamber Efendimiz (sav)' in güzel huylarından bazılarını
şöyle özetlemiştir:
"Resulullah
insanların en yumuşak huylusu, en yiğidi, en adili ve en namuslusu idi.
O, insanların en cömerti idi. Allah'ın kendisine verdiklerinden hurma,
arpa ne olursa olsun yalnız senelik yiyeceğini ayırırdı, geri kalanını
Allah yolunda harcardı. Kendisinde bulunan bir şey istendiğinde
verirdi.
O haya olarak da insanların en mükemmeliydi. Rabbi için kızar, şahsı için öfkelenmezdi.
Kendisi veya sahabeleri zarar görse bile hakkı uygulardı.
Allah
Rasulü insanların en alçak gönüllüsü, lafı uzatmadan en beliğ konuşanı,
en güler yüzlüsüydü. Dünya işlerinden hiçbir şey kendisini endişeye
düşürmezdi.
Medine'nin öbür ucundaki hastaları ziyarete gider,
güzel kokudan hoşlanır, pis kokulardan tiksinirdi. Fakirlerle oturur,
yoksullarla yerdi. Kimseye kaba davranmazdı, kendisine özür beyan
edenin özrünü kabul ederdi. Latife yapar idi ama hakkı söylerdi.
Mübah
oyunları gördüğünde men etmezdi, hanımlarıyla yarış yapardı.
Zavallıları yoksulluklarından dolayı horlamaz, zengine de varlığından
dolayı saygı göstermezdi, onu da bunu da Allah'a eşit olarak çağırırdı.
Allah Teala üstün huyu ve mükemmel siyaseti onda birleştirmişti...
Allah
Teala ahlakın bütün güzelliklerini, iyi yolları, öncekilerin ve
sonrakilerin başlarından geçmiş ve geçecek hadiselerin haberlerini,
ahirette kurtuluşa ve saadete erdirecek hususları, dünyada gıpta edilip
peşinden gidilecek ve gidilmeyecek herşeyi ona öğretmişti.
Allah Teala, onun buyruklarına itaat ve hareketlerinde kendisinin izinden gitmeye bizleri muvaffak kılsın.
Hüccet-ul
İslam olarak bilinen İmam Gazali; Tirmizi, Taberani, Buhari, Müslim,
İmam Ahmed, Ebu Davud, İbni Mace gibi büyük İslam alimlerinden
derleyerek, Peygamber Efendimiz (sav)' in güzel huylarından bazılarını
şöyle özetlemiştir:
Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkar edenlerin sonu ise ateştir. (Rad Suresi, 35) | ||||||
"Resulullah
insanların en yumuşak huylusu, en yiğidi, en adili ve en namuslusu idi.
O, insanların en cömerti idi. Allah'ın kendisine verdiklerinden hurma,
arpa ne olursa olsun yalnız senelik yiyeceğini ayırırdı, geri kalanını
Allah yolunda harcardı. Kendisinde bulunan bir şey istendiğinde
verirdi.
O haya olarak da insanların en mükemmeliydi. Rabbi için kızar, şahsı için öfkelenmezdi.
Kendisi veya sahabeleri zarar görse bile hakkı uygulardı.
Allah
Rasulü insanların en alçak gönüllüsü, lafı uzatmadan en beliğ konuşanı,
en güler yüzlüsüydü. Dünya işlerinden hiçbir şey kendisini endişeye
düşürmezdi.
Medine'nin öbür ucundaki hastaları ziyarete gider,
güzel kokudan hoşlanır, pis kokulardan tiksinirdi. Fakirlerle oturur,
yoksullarla yerdi. Kimseye kaba davranmazdı, kendisine özür beyan
edenin özrünü kabul ederdi. Latife yapar idi ama hakkı söylerdi.
Mübah
oyunları gördüğünde men etmezdi, hanımlarıyla yarış yapardı.
Zavallıları yoksulluklarından dolayı horlamaz, zengine de varlığından
dolayı saygı göstermezdi, onu da bunu da Allah'a eşit olarak çağırırdı.
Allah Teala üstün huyu ve mükemmel siyaseti onda birleştirmişti...
Allah
Teala ahlakın bütün güzelliklerini, iyi yolları, öncekilerin ve
sonrakilerin başlarından geçmiş ve geçecek hadiselerin haberlerini,
ahirette kurtuluşa ve saadete erdirecek hususları, dünyada gıpta edilip
peşinden gidilecek ve gidilmeyecek herşeyi ona öğretmişti.
Allah Teala, onun buyruklarına itaat ve hareketlerinde kendisinin izinden gitmeye bizleri muvaffak kılsın.
Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size Kitap ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik. (Bakara Suresi, 151) | ||||||