Kur'an üzerine Literatür
Kur’ân-ı Kerîm üzerine yapılan çalışmalar, biri Kur’an’ın açıklanması ve yorumuyla ilgili eserler, diğeri Kur’an’ın toplanıp mushaf haline getirilmesi, tertibi, muhtevası ve özellikleri, kıraati, dil ve üslûbu, i‘câzı, fezâili gibi onu çeşitli yönlerden inceleyen eserler olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. Bu iki alanda oluşan zengin literatüre Batı’da Kur’an üzerine yapılan çalışmaları da eklemek gerekir.
A) Tefsirler. Kur’an’a dair en hacimli çalışmalar olması bakımından tefsirler Kur’an literatürü içerisinde önemli bir yer işgal eder. Hz. Peygamber’in Kur’an yorumu önceleri sözlü hadis rivayet-lerinin bir parçası olarak varlığını sürdürürken hadislerin tedvini üzerine ''Kitâbü't-Tefsîr'' adıyla ayrı bir bölüm olarak hadis mecmualarında yerini aldı. Zamanla tefsir ilmi hadisten ayrılarak müstakil hale geldi ve özgün eserler vücuda getirildi.
1. Rivayet Tefsirleri. Resûl-i Ekrem’in ve ashabın Kur’an yorumlarını ihtiva eden ve bizzat sahâbe tarafından kaleme alınan herhangi bir çalışma bulunmuyorsa da onlardan gelen rivayetler derlenerek bazı tefsir kitaplarının oluşturulduğu bilinmektedir. Bunların en meşhuru Fîrûzâbâdî tarafından derlenen İbn Abbas tefsiridir. İbn Abbas’ın yorumları bazı çağdaş araştırmacılar tarafından da kitap haline getirilmiştir. Tâbiîn müfessirlerine nisbet edilen tefsir sayısı fazla olmakla birlikte bunların kendi telifleri mi yoksa talebelerinin derlemeleri mi olduğu hususu tartışmalıdır. Kaynaklarda Hasan-ı Basrî’ye izâfe edilen bir tefsire henüz rastlanamamışsa da çeşitli kaynaklarda dağınık halde bulunan yorumları derlenerek yayımlanmıştır (Tefsîrü'l-Hasan el-Basrî, nşr. Muhammed Abdürrahîm, III, Kahire 1992). Mücâhid b. Cebr’e nisbet edilen ve iki ayrı neşri yapılan eser de (Tefsîrü'l-İmâm Mücâhid b. Cebr, nşr. M. A. Ebü'z-Nîl, 1989 [Dârü'l-Fikri'l-İslâmî]; Tefsîrü'l-Mücâhid, nşr. Abdurrahman Sûretî, III, Beyrut, ts.), büyük bir ihtimalle Mücâhid’den sonra bir araya getirilmiştir. Tebeü't-tâbiînden Mukatil b. Süleyman’a ait Tefsîrü Mukatil b. Süleymân (nşr. Abdullah Mahmûd Şehhâte, IV, Kahire 1979) müellifinin elinden çıkan ilk tam Kur’an tefsiridir. Bunu Süfyân es-Sevrî, Yahyâ b. Sellâm ve Abdürrezzâk es-San‘ânî’nin eserleri takip eder. Bunların ardından kaleme alınan daha sistemli tefsirlerin başında Muhammed b. Cerîr et-Taberî’nin Câmi'u'l-beyân’ı gelir. Eser, gerek metodu gerekse muhtevasının zenginliğiyle rivayet tefsirlerinin temel kaynağı olmuştur. Rivayet tefsirlerinin diğer önemli örnekleri arasında Ebü'l-Leys es-Semerkandî, Sa‘lebî, Vâhidî, Ferrâ el-Begavî, Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzî, İbn Atıyye el-Endelüsî, Ebü'l-Fidâ İbn Kesîr, Süyûtî, İbn Akıle, Sıddîk Hasan Han, Cemâleddin el-Kasımî ve Melihâbâdî’nin eserleri anılabilir.
2. Dirâyet Tefsirleri. Tarihi eski olmakla birlikte gelişmesi rivayet metodundan sonraya kalan dirâyet metoduna göre yazılmış tefsirlerin ilk örnekleri Mu‘tezile ekolü âlimlerince kaleme alınmıştır. II. (VIII.) yüzyıldan itibaren telif edilen lugavî tefsirleri bu kategori içerisine almak mümkündür. İşârî ve bâtınî tefsirler geniş anlamda dirâyet yönteminin ürünleri sayılırsa da (aş. bk.) bunların dirâyetin ana çizgisinden farklı özellikleri bulunmaktadır. Dirâyet metodunun kullanıldığı tefsirlere örnek olarak Mâtürîdî, Fahreddin er-Râzî, Kadî Beyzâvî, Ebü'l-Berekât en-Nesefî, Hâzin, Ebû Hayyân el-Endelüsî, Mahallî ve Süyûtî, Bikaî, Ebüssuûd Efendi, Şehâbeddin Mahmûd el-Âlûsî, Elmalılı Muhammed Hamdi, Muhammed Tâhir b. Âşûr, Mevdûdî, Emîn Ahsen Islâhî, Saîd Havvâ, Vehbe ez-Zühaylî ve Süleyman Ateş tarafından yazılan eserler zikredilebilir.
3. Lugavî Tefsirler. II. (VIII.) yüzyılın ortalarından itibaren Arap dili üzerine yapılan köklü çalışmalar, Kur’an dilini tanıma ve Kur’an’ı dil bakımından yorumlama gibi hususları da içine almış, ilk dilcilerin pek çoğu aynı zamanda Kur’an’ın dili ve edebî yönüyle ilgili çalışmalar yapmıştır (ilk telifler için bk. İbnü'z-Nedîm, s. 37-38, 45-97; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, I, 272-279). Garîbü'l-Kur’ân’a dair günümüze ulaşan eserler içerisinde İbn Kuteybe, İbnü'l-Mülakkın ve Fahreddin et-Turayhî’nin Garîbü'l-Kur'ân’ları, Mekkî b. Ebû Tâlib’in el-'Umde, Râgıb el-İsfahânî’nin el-Müfredât, İbnü'l-Cevzî’nin el-Erîb, Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin Tuhfetü'l-erîb ve İbnü't-Türkmânî’nin Behcetü'l-erîb’i önemlidir (diğerleri için bk. Ali Şevvâh İshak, III, 289-308; Abdülhamîd Seyyid Taleb, tür.yer.; DİA, XIII, 380). İ‘râbü'l-Kur’ân hakkında Sîbeveyhi’nin el-Kitâb, Ahfeş el-Asgar’ın el-Kitâbü'l-Ferîd, Nehhâs’ın İ'râbü'l-Kur'ân ve İbn Hâleveyh’in İ'râbü selâsîne sûre adlı eser-leri anılmalıdır (geniş bilgi için bk. DİA, XXII, 376-379). Ferrâ ile Ahfeş el-Evsat’ın Me'âni'l-Kur'ân, Zeccâc’ın Me'âni'l-Kur'ân ve i'râbüh, Mahmûd b. Ebü'l-Hasan en-Nîsâbûrî’nin el-İ'câzü'l-beyân 'an me'ani'l-Kur'ân adlı çalışmaları da günümüze ulaşmıştır. Ma‘mer b. Müsennâ’nın Mecâzü'l-Kur'ân’ı, İbn Kuteybe’nin Te'vîlü müşkili'l-Kur'ân’ı, Şerîf er-Radî’nin Telhîsü'l-beyân fî mecâzâti'l-Kur'ân’ı da önemli lugavî tefsirlerdendir. Başta Zemahşerî’nin el-Keş-şâf’ı olmak üzere bazı dirâyet tefsirleri de lugavî tefsirlerin özelliklerini taşımaktadır.
4. İşârî ve Tasavvufî Tefsirler. Tasavvuf ehli Kur’an tefsirinde bâtınî yorumları öne çıkarmıştır. Tefsir ilminde bir otorite ve tasavvuf tarihinde önemli şahsiyetlerden biri kabul edilen Hasanı Basrî, bâtınî yorumları öne çıkarmamakla birlikte bazı açıklamaları sebebiyle ilk dönem işârî tefsirlerinde görüşlerine geniş yer verilmiştir. Kur’an’ı sistematik olarak tefsir eden ilk mutasavvıfın Sehl et-Tüsterî olduğu kaydedilir. Onun günümüze ulaşan Tefsîrü'l-Kur'âni'l-'azîm’i ile Sülemî’nin Haka'iku't-tefsîr, Kuşeyrî’nin Letâ'ifü'l-işârât, Rûzbihân-ı Baklî’nin 'Arâ'isü'l-beyân, Necmeddîn-i Dâye’nin Te'vîlât-ı Necmiyye (Bahrü'l-haka'ik ve'l-me'ânî), Hüseyin Vâizi Kâşifî’nin Tefsîr-i Hüseynî (Mevâhib-i 'Aliyye), Ni‘metullah b. Mahmûd Nahcuvânî’nin el-Fevâtihu'l-ilâhiyye, İsmâil Hakkı Bursevî’nin Rûhu'l-beyân ve Eşref Ali Tehânevî’nin Beyânü'l-Kur'ân adlı eserleri önemli tasavvufî tefsirlerden-dir. Muhyiddin İbnü'l-Arabî’nin eserlerinde de işârî tefsirin geniş örnekleri vardır (M. Hüseyin ez-Zehebî, II, 337-416; Ateş, İşârî Tefsir Okulu, tür.yer.; DİA, XXIII, 424-428).
5. Mezhebî Tefsirler. Ehli sünnet dışında yer alan mezhep ve fırkalar içinde tefsir ilmine en fazla katkıda bulunan ekol Mu‘tezile olmuştur. Bu mezhebin hareketi uzun soluklu olmamışsa da ilk dönemde yazılan dirâyet tefsirleri içerisinde önemli bir yeri vardır. Ebû Bekir el-Esam ve Ebû Ali el-Cübbâî’nin tefsirleri, Ebû Müslim el-İsfahânî’nin Câmi'u't-te'vîl’i, Kadî Abdülcebbâr’ın Tenzîhü'l-Kur'ân 'ani‘lmetâ'in’i ile Müteşâbihü'l-Kur'ân’ı ve Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı Mu‘tezile ekolünün önemli tefsirleridir. Sonuncusunun Sünnî müfessirler üzerinde de geniş etkisi olmuş ve hakkında çalışmalar yapılmıştır. Şîa âlimleri de birçok Kur’an tefsiri hazırlamışlardır. İmâmiyye Şîası’ndan Muhammed el-Bâkır, Câbir el-Cu‘fî, Zeyd b. Ali, Ca‘fer es-Sâdık ve Ebü'l-Hasan el-Askerî’ye çeşitli tefsirler nisbet edilmişse de (İbnü'z-Nedîm, s. 36; Brockelmann, GAL, I, 203; Suppl., I, 104, 313-314, 333; Goldziher, s. 303-304) bugün mevcut olan en eski Şiî tefsirleri, Muhammed b. Hacer el-Becahtî’nin 311’de (923) tamamladığı Beyânü's-sa'âde fî makami'l-'ibâde’si ile Ali b. İbrâhim b. Hâşim el-Kummî’nin eseridir. Bu konuda en yaygın olanı ise Tabersî’nin Mecma'u'l-beyân’ıdır. Ebû Ca‘fer et-Tûsî’nin Tefsîrü't-Tibyân’ı, Feyz-i Kâşânî’nin Tefsîrü’ssâfî’si, Muhammed Hüseyin Tabâtabâî’nin el-Mîzân fî tefsîri'l-Kur'ân’ı diğer önemli çalışmalar arasında sayılabilir. Şîa’nın Zeydiyye koluna mensup âlimler çok sayıda tefsir kaleme almış olup (M. Hüseyin ez-Zehebî, II, 280-284; Cer-rahoğlu, Tefsir Tarihi, I, 504-509) bunların en meşhuru Şevkânî’nin rivayet ve dirâyet metodunu birlikte kullandığı Fet-hu'l-kadîr’idir. Hâricî âlimlerinin de birçoğu günümüze ulaşmayan tefsirleri vardır. Muhammed b. Yûsuf Ettafeyyiş’in Himyânü’z-zâd’ı, özellikle İbâzıyye kolunun görüşlerini ortaya koyması bakımından dikkate değer bir çalışmadır (M. Hüseyin ez-Zehebî, II, 314-336; mez-hebî tefsirler için ayrıca bk. Goldziher, s. 286-336).
Kur’ân-ı Kerîm üzerine yapılan çalışmalar, biri Kur’an’ın açıklanması ve yorumuyla ilgili eserler, diğeri Kur’an’ın toplanıp mushaf haline getirilmesi, tertibi, muhtevası ve özellikleri, kıraati, dil ve üslûbu, i‘câzı, fezâili gibi onu çeşitli yönlerden inceleyen eserler olmak üzere başlıca iki gruba ayrılır. Bu iki alanda oluşan zengin literatüre Batı’da Kur’an üzerine yapılan çalışmaları da eklemek gerekir.
A) Tefsirler. Kur’an’a dair en hacimli çalışmalar olması bakımından tefsirler Kur’an literatürü içerisinde önemli bir yer işgal eder. Hz. Peygamber’in Kur’an yorumu önceleri sözlü hadis rivayet-lerinin bir parçası olarak varlığını sürdürürken hadislerin tedvini üzerine ''Kitâbü't-Tefsîr'' adıyla ayrı bir bölüm olarak hadis mecmualarında yerini aldı. Zamanla tefsir ilmi hadisten ayrılarak müstakil hale geldi ve özgün eserler vücuda getirildi.
1. Rivayet Tefsirleri. Resûl-i Ekrem’in ve ashabın Kur’an yorumlarını ihtiva eden ve bizzat sahâbe tarafından kaleme alınan herhangi bir çalışma bulunmuyorsa da onlardan gelen rivayetler derlenerek bazı tefsir kitaplarının oluşturulduğu bilinmektedir. Bunların en meşhuru Fîrûzâbâdî tarafından derlenen İbn Abbas tefsiridir. İbn Abbas’ın yorumları bazı çağdaş araştırmacılar tarafından da kitap haline getirilmiştir. Tâbiîn müfessirlerine nisbet edilen tefsir sayısı fazla olmakla birlikte bunların kendi telifleri mi yoksa talebelerinin derlemeleri mi olduğu hususu tartışmalıdır. Kaynaklarda Hasan-ı Basrî’ye izâfe edilen bir tefsire henüz rastlanamamışsa da çeşitli kaynaklarda dağınık halde bulunan yorumları derlenerek yayımlanmıştır (Tefsîrü'l-Hasan el-Basrî, nşr. Muhammed Abdürrahîm, III, Kahire 1992). Mücâhid b. Cebr’e nisbet edilen ve iki ayrı neşri yapılan eser de (Tefsîrü'l-İmâm Mücâhid b. Cebr, nşr. M. A. Ebü'z-Nîl, 1989 [Dârü'l-Fikri'l-İslâmî]; Tefsîrü'l-Mücâhid, nşr. Abdurrahman Sûretî, III, Beyrut, ts.), büyük bir ihtimalle Mücâhid’den sonra bir araya getirilmiştir. Tebeü't-tâbiînden Mukatil b. Süleyman’a ait Tefsîrü Mukatil b. Süleymân (nşr. Abdullah Mahmûd Şehhâte, IV, Kahire 1979) müellifinin elinden çıkan ilk tam Kur’an tefsiridir. Bunu Süfyân es-Sevrî, Yahyâ b. Sellâm ve Abdürrezzâk es-San‘ânî’nin eserleri takip eder. Bunların ardından kaleme alınan daha sistemli tefsirlerin başında Muhammed b. Cerîr et-Taberî’nin Câmi'u'l-beyân’ı gelir. Eser, gerek metodu gerekse muhtevasının zenginliğiyle rivayet tefsirlerinin temel kaynağı olmuştur. Rivayet tefsirlerinin diğer önemli örnekleri arasında Ebü'l-Leys es-Semerkandî, Sa‘lebî, Vâhidî, Ferrâ el-Begavî, Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzî, İbn Atıyye el-Endelüsî, Ebü'l-Fidâ İbn Kesîr, Süyûtî, İbn Akıle, Sıddîk Hasan Han, Cemâleddin el-Kasımî ve Melihâbâdî’nin eserleri anılabilir.
2. Dirâyet Tefsirleri. Tarihi eski olmakla birlikte gelişmesi rivayet metodundan sonraya kalan dirâyet metoduna göre yazılmış tefsirlerin ilk örnekleri Mu‘tezile ekolü âlimlerince kaleme alınmıştır. II. (VIII.) yüzyıldan itibaren telif edilen lugavî tefsirleri bu kategori içerisine almak mümkündür. İşârî ve bâtınî tefsirler geniş anlamda dirâyet yönteminin ürünleri sayılırsa da (aş. bk.) bunların dirâyetin ana çizgisinden farklı özellikleri bulunmaktadır. Dirâyet metodunun kullanıldığı tefsirlere örnek olarak Mâtürîdî, Fahreddin er-Râzî, Kadî Beyzâvî, Ebü'l-Berekât en-Nesefî, Hâzin, Ebû Hayyân el-Endelüsî, Mahallî ve Süyûtî, Bikaî, Ebüssuûd Efendi, Şehâbeddin Mahmûd el-Âlûsî, Elmalılı Muhammed Hamdi, Muhammed Tâhir b. Âşûr, Mevdûdî, Emîn Ahsen Islâhî, Saîd Havvâ, Vehbe ez-Zühaylî ve Süleyman Ateş tarafından yazılan eserler zikredilebilir.
3. Lugavî Tefsirler. II. (VIII.) yüzyılın ortalarından itibaren Arap dili üzerine yapılan köklü çalışmalar, Kur’an dilini tanıma ve Kur’an’ı dil bakımından yorumlama gibi hususları da içine almış, ilk dilcilerin pek çoğu aynı zamanda Kur’an’ın dili ve edebî yönüyle ilgili çalışmalar yapmıştır (ilk telifler için bk. İbnü'z-Nedîm, s. 37-38, 45-97; Cerrahoğlu, Tefsir Tarihi, I, 272-279). Garîbü'l-Kur’ân’a dair günümüze ulaşan eserler içerisinde İbn Kuteybe, İbnü'l-Mülakkın ve Fahreddin et-Turayhî’nin Garîbü'l-Kur'ân’ları, Mekkî b. Ebû Tâlib’in el-'Umde, Râgıb el-İsfahânî’nin el-Müfredât, İbnü'l-Cevzî’nin el-Erîb, Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin Tuhfetü'l-erîb ve İbnü't-Türkmânî’nin Behcetü'l-erîb’i önemlidir (diğerleri için bk. Ali Şevvâh İshak, III, 289-308; Abdülhamîd Seyyid Taleb, tür.yer.; DİA, XIII, 380). İ‘râbü'l-Kur’ân hakkında Sîbeveyhi’nin el-Kitâb, Ahfeş el-Asgar’ın el-Kitâbü'l-Ferîd, Nehhâs’ın İ'râbü'l-Kur'ân ve İbn Hâleveyh’in İ'râbü selâsîne sûre adlı eser-leri anılmalıdır (geniş bilgi için bk. DİA, XXII, 376-379). Ferrâ ile Ahfeş el-Evsat’ın Me'âni'l-Kur'ân, Zeccâc’ın Me'âni'l-Kur'ân ve i'râbüh, Mahmûd b. Ebü'l-Hasan en-Nîsâbûrî’nin el-İ'câzü'l-beyân 'an me'ani'l-Kur'ân adlı çalışmaları da günümüze ulaşmıştır. Ma‘mer b. Müsennâ’nın Mecâzü'l-Kur'ân’ı, İbn Kuteybe’nin Te'vîlü müşkili'l-Kur'ân’ı, Şerîf er-Radî’nin Telhîsü'l-beyân fî mecâzâti'l-Kur'ân’ı da önemli lugavî tefsirlerdendir. Başta Zemahşerî’nin el-Keş-şâf’ı olmak üzere bazı dirâyet tefsirleri de lugavî tefsirlerin özelliklerini taşımaktadır.
4. İşârî ve Tasavvufî Tefsirler. Tasavvuf ehli Kur’an tefsirinde bâtınî yorumları öne çıkarmıştır. Tefsir ilminde bir otorite ve tasavvuf tarihinde önemli şahsiyetlerden biri kabul edilen Hasanı Basrî, bâtınî yorumları öne çıkarmamakla birlikte bazı açıklamaları sebebiyle ilk dönem işârî tefsirlerinde görüşlerine geniş yer verilmiştir. Kur’an’ı sistematik olarak tefsir eden ilk mutasavvıfın Sehl et-Tüsterî olduğu kaydedilir. Onun günümüze ulaşan Tefsîrü'l-Kur'âni'l-'azîm’i ile Sülemî’nin Haka'iku't-tefsîr, Kuşeyrî’nin Letâ'ifü'l-işârât, Rûzbihân-ı Baklî’nin 'Arâ'isü'l-beyân, Necmeddîn-i Dâye’nin Te'vîlât-ı Necmiyye (Bahrü'l-haka'ik ve'l-me'ânî), Hüseyin Vâizi Kâşifî’nin Tefsîr-i Hüseynî (Mevâhib-i 'Aliyye), Ni‘metullah b. Mahmûd Nahcuvânî’nin el-Fevâtihu'l-ilâhiyye, İsmâil Hakkı Bursevî’nin Rûhu'l-beyân ve Eşref Ali Tehânevî’nin Beyânü'l-Kur'ân adlı eserleri önemli tasavvufî tefsirlerden-dir. Muhyiddin İbnü'l-Arabî’nin eserlerinde de işârî tefsirin geniş örnekleri vardır (M. Hüseyin ez-Zehebî, II, 337-416; Ateş, İşârî Tefsir Okulu, tür.yer.; DİA, XXIII, 424-428).
5. Mezhebî Tefsirler. Ehli sünnet dışında yer alan mezhep ve fırkalar içinde tefsir ilmine en fazla katkıda bulunan ekol Mu‘tezile olmuştur. Bu mezhebin hareketi uzun soluklu olmamışsa da ilk dönemde yazılan dirâyet tefsirleri içerisinde önemli bir yeri vardır. Ebû Bekir el-Esam ve Ebû Ali el-Cübbâî’nin tefsirleri, Ebû Müslim el-İsfahânî’nin Câmi'u't-te'vîl’i, Kadî Abdülcebbâr’ın Tenzîhü'l-Kur'ân 'ani‘lmetâ'in’i ile Müteşâbihü'l-Kur'ân’ı ve Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ı Mu‘tezile ekolünün önemli tefsirleridir. Sonuncusunun Sünnî müfessirler üzerinde de geniş etkisi olmuş ve hakkında çalışmalar yapılmıştır. Şîa âlimleri de birçok Kur’an tefsiri hazırlamışlardır. İmâmiyye Şîası’ndan Muhammed el-Bâkır, Câbir el-Cu‘fî, Zeyd b. Ali, Ca‘fer es-Sâdık ve Ebü'l-Hasan el-Askerî’ye çeşitli tefsirler nisbet edilmişse de (İbnü'z-Nedîm, s. 36; Brockelmann, GAL, I, 203; Suppl., I, 104, 313-314, 333; Goldziher, s. 303-304) bugün mevcut olan en eski Şiî tefsirleri, Muhammed b. Hacer el-Becahtî’nin 311’de (923) tamamladığı Beyânü's-sa'âde fî makami'l-'ibâde’si ile Ali b. İbrâhim b. Hâşim el-Kummî’nin eseridir. Bu konuda en yaygın olanı ise Tabersî’nin Mecma'u'l-beyân’ıdır. Ebû Ca‘fer et-Tûsî’nin Tefsîrü't-Tibyân’ı, Feyz-i Kâşânî’nin Tefsîrü’ssâfî’si, Muhammed Hüseyin Tabâtabâî’nin el-Mîzân fî tefsîri'l-Kur'ân’ı diğer önemli çalışmalar arasında sayılabilir. Şîa’nın Zeydiyye koluna mensup âlimler çok sayıda tefsir kaleme almış olup (M. Hüseyin ez-Zehebî, II, 280-284; Cer-rahoğlu, Tefsir Tarihi, I, 504-509) bunların en meşhuru Şevkânî’nin rivayet ve dirâyet metodunu birlikte kullandığı Fet-hu'l-kadîr’idir. Hâricî âlimlerinin de birçoğu günümüze ulaşmayan tefsirleri vardır. Muhammed b. Yûsuf Ettafeyyiş’in Himyânü’z-zâd’ı, özellikle İbâzıyye kolunun görüşlerini ortaya koyması bakımından dikkate değer bir çalışmadır (M. Hüseyin ez-Zehebî, II, 314-336; mez-hebî tefsirler için ayrıca bk. Goldziher, s. 286-336).