Sual: Hacıların hacer-i esvedi öpmesi gerekir mi?
CEVAP
Hacer-i esvedi öpmek sünnettir. Müslümanlara eziyet vermeden öpmeye çalışmalıdır! Eziyet verecekse uzaktan istilam etmelidir!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hacer-i
esved, Cennet yakutlarındandır. Kıyamette, iki gözü ve bir dili olduğu
halde getirilir. Tazim ve sıdk ile istilam edenin lehinde şahitlik
eder. Riya ve alay ile istilam edenin de aleyhine şahitlik eder.)
[Tirmizi]
[İstilam: Hacer-i esvedi öpmek, elle okşamak, kalabalık dolayısıyla mümkün olmazsa, uzaktan hürmet işareti yapmak.]
Hacer-ül esved put değildir
Sual:
Hacıların Hacer-i esvede el sürmeleri, ondan bir yarar beklemeleri,
şefaat ummaları putun şefaati ile aynı değil mi? Şirk değil mi bunlar?
Niye o taşı Kâbe’den sökmezler ki?
CEVAP
Canlıyı konuşturan ve
bazılarına şefaat yetkisi veren Allahü teâlâ, hayvanları ve cansızları
konuşturamaz mı? Onlara şefaat yetkisi veremez mi? Kur'an-ı kerimde de
canlı-cansız her varlığın tesbih ettiği bildiriliyor. Fakat biz
anlamıyoruz diye -hâşâ- Kur'an-ı kerimi mi inkâr etmek gerekir?
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Yedi kat gök ve yer ve
bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder. Hiçbir varlık yok ki, Onu
hamd ile tesbih etmesin. Fakat onların tesbihini anlayamazsınız!) [İsra
44]
(Göktekiler, yerdekiler, kanatlarını çırparak uçan kuşlar, Allah’ı hep tesbih ederler.) [Nur 41]
(Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allahü teâlâyı tesbih etmektedir.) [Hadid 1]
Allahü teâlâ dilerse taş da konuşur, ağaç da konuşur, hayvan da konuşur.
Bütün
mahlukat Allah’ı zikrediyor. Onlara zikir etme kuvvetini veren Allahü
teâlâ onları konuşturamaz mı, onlara şefaat izni veremez mi?
Hacer-ül esved denilen taş, Cennetten gelmiştir. O taşı oraya Allahü teâlâ koydurdu.
Hazret-i
Ömer, tavaf ederken, Hacer-i esvede karşı, (Sen bir taşsın, bir şey
yapamazsın! Ama Resulullah öptüğü için, sünnet olduğu seni öpüyorum)
dedi. Hazret-i Ali, bunu işitince, Resulullahın, (Hacer-ül esved,
kıyamette insanlara şefaat eder) buyurduğunu ben işittim dedi. Hazret-i
Ömer, Hacer-ül Esvedin Cennetten geldiğini ve onun şefaat edeceğini
elbette biliyordu. Böyle söylemesi, Hazret-i Ali’nin o hadis-i şerifi
nakletmesi ve dindeki bir hükmün vesika haline gelmesi içindi.
Hacer-ül esvedle ilgili çok hadis-i vardır. Bazıları şöyledir:
(Hacer-ül esvede el sürmek, günahları giderir.) [İbni Hibban]
(Hacer-ül
esved, tazim ve sıdk ile istilam edenin lehinde şahitlik eder. Riya ve
alay ile istilam edenin de aleyhine şahitlik eder.) [Tirmizi]
(Hacer-ül esved, kıyamette insanlara şefaat eder.) [İbni Hibban]
(Zulmetle kararmasaydı, Hacer-ül esvede dokunup da iyi olmayan dertli kalmazdı.) [Beyheki]
(Resulullah, Hacer-ül esvedi istilâm ettiklerinde, onu öper ve yüzünü sürerdi.) [İbni Mace]
(Hacer-ül Esvede el sürmek günahları döker.) [Nesai]
(Hacer-ül Esved kardan daha beyazdı, insanların günahları onu kararttı.) [Taberani]
(Allah’a
yemin ederim ki, kıyamette Hacer-ül Esved, gören gözleri ve konuşan
dili olduğu halde, kendisine ihlâs ile el sürüp öpenin cennetlik
olduğuna şahit edecektir.) [Tirmizi]
Şefaati inkâr edenler bile kendi kitaplarında diyor ki:
(Gökler
Allah’tan korkar, Allah göklerde his yaratır. Anlarlar, Kur’anda,
yerlerin ve göklerin tesbih ettikleri bildirildi. Resulullahın avucuna
aldığı taş parçalarının tesbih ettiklerini ve mescitteki Hannane
denilen direğin inlediğini ve yemeğin tesbih ettiğini Eshab işittiler.
Buhari’de, İbni Mesud diyor ki, yediğimiz yemeğin tesbih sesini
işitirdik. Ebu Zer diyor ki, Resulullah, avucuna taş parçaları aldı.
Bunların tesbih sesleri işitildi. Resulullahın hutbe okurken dayandığı
odunun inlemesi haberi sahihtir.) [Feth-ül-mecid s. 200, 201]
Netice: Allahü teâlâ dilerse taş da konuşur, ağaç da konuşur, hayvan da konuşur.
CEVAP
Hacer-i esvedi öpmek sünnettir. Müslümanlara eziyet vermeden öpmeye çalışmalıdır! Eziyet verecekse uzaktan istilam etmelidir!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Hacer-i
esved, Cennet yakutlarındandır. Kıyamette, iki gözü ve bir dili olduğu
halde getirilir. Tazim ve sıdk ile istilam edenin lehinde şahitlik
eder. Riya ve alay ile istilam edenin de aleyhine şahitlik eder.)
[Tirmizi]
[İstilam: Hacer-i esvedi öpmek, elle okşamak, kalabalık dolayısıyla mümkün olmazsa, uzaktan hürmet işareti yapmak.]
Hacer-ül esved put değildir
Sual:
Hacıların Hacer-i esvede el sürmeleri, ondan bir yarar beklemeleri,
şefaat ummaları putun şefaati ile aynı değil mi? Şirk değil mi bunlar?
Niye o taşı Kâbe’den sökmezler ki?
CEVAP
Canlıyı konuşturan ve
bazılarına şefaat yetkisi veren Allahü teâlâ, hayvanları ve cansızları
konuşturamaz mı? Onlara şefaat yetkisi veremez mi? Kur'an-ı kerimde de
canlı-cansız her varlığın tesbih ettiği bildiriliyor. Fakat biz
anlamıyoruz diye -hâşâ- Kur'an-ı kerimi mi inkâr etmek gerekir?
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Yedi kat gök ve yer ve
bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder. Hiçbir varlık yok ki, Onu
hamd ile tesbih etmesin. Fakat onların tesbihini anlayamazsınız!) [İsra
44]
(Göktekiler, yerdekiler, kanatlarını çırparak uçan kuşlar, Allah’ı hep tesbih ederler.) [Nur 41]
(Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allahü teâlâyı tesbih etmektedir.) [Hadid 1]
Allahü teâlâ dilerse taş da konuşur, ağaç da konuşur, hayvan da konuşur.
Bütün
mahlukat Allah’ı zikrediyor. Onlara zikir etme kuvvetini veren Allahü
teâlâ onları konuşturamaz mı, onlara şefaat izni veremez mi?
Hacer-ül esved denilen taş, Cennetten gelmiştir. O taşı oraya Allahü teâlâ koydurdu.
Hazret-i
Ömer, tavaf ederken, Hacer-i esvede karşı, (Sen bir taşsın, bir şey
yapamazsın! Ama Resulullah öptüğü için, sünnet olduğu seni öpüyorum)
dedi. Hazret-i Ali, bunu işitince, Resulullahın, (Hacer-ül esved,
kıyamette insanlara şefaat eder) buyurduğunu ben işittim dedi. Hazret-i
Ömer, Hacer-ül Esvedin Cennetten geldiğini ve onun şefaat edeceğini
elbette biliyordu. Böyle söylemesi, Hazret-i Ali’nin o hadis-i şerifi
nakletmesi ve dindeki bir hükmün vesika haline gelmesi içindi.
Hacer-ül esvedle ilgili çok hadis-i vardır. Bazıları şöyledir:
(Hacer-ül esvede el sürmek, günahları giderir.) [İbni Hibban]
(Hacer-ül
esved, tazim ve sıdk ile istilam edenin lehinde şahitlik eder. Riya ve
alay ile istilam edenin de aleyhine şahitlik eder.) [Tirmizi]
(Hacer-ül esved, kıyamette insanlara şefaat eder.) [İbni Hibban]
(Zulmetle kararmasaydı, Hacer-ül esvede dokunup da iyi olmayan dertli kalmazdı.) [Beyheki]
(Resulullah, Hacer-ül esvedi istilâm ettiklerinde, onu öper ve yüzünü sürerdi.) [İbni Mace]
(Hacer-ül Esvede el sürmek günahları döker.) [Nesai]
(Hacer-ül Esved kardan daha beyazdı, insanların günahları onu kararttı.) [Taberani]
(Allah’a
yemin ederim ki, kıyamette Hacer-ül Esved, gören gözleri ve konuşan
dili olduğu halde, kendisine ihlâs ile el sürüp öpenin cennetlik
olduğuna şahit edecektir.) [Tirmizi]
Şefaati inkâr edenler bile kendi kitaplarında diyor ki:
(Gökler
Allah’tan korkar, Allah göklerde his yaratır. Anlarlar, Kur’anda,
yerlerin ve göklerin tesbih ettikleri bildirildi. Resulullahın avucuna
aldığı taş parçalarının tesbih ettiklerini ve mescitteki Hannane
denilen direğin inlediğini ve yemeğin tesbih ettiğini Eshab işittiler.
Buhari’de, İbni Mesud diyor ki, yediğimiz yemeğin tesbih sesini
işitirdik. Ebu Zer diyor ki, Resulullah, avucuna taş parçaları aldı.
Bunların tesbih sesleri işitildi. Resulullahın hutbe okurken dayandığı
odunun inlemesi haberi sahihtir.) [Feth-ül-mecid s. 200, 201]
Netice: Allahü teâlâ dilerse taş da konuşur, ağaç da konuşur, hayvan da konuşur.