Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Hacer-i esvedi öpmek

    Ruzgar
    Ruzgar
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3096
    Doğum tarihi : 19/09/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 47
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    Hacer-i esvedi öpmek Empty Hacer-i esvedi öpmek

    Mesaj tarafından Ruzgar Paz Ara. 20, 2009 10:05 pm

    Sual: Hacıların hacer-i esvedi öpmesi gerekir mi?
    CEVAP
    Hacer-i esvedi öpmek sünnettir. Müslümanlara eziyet vermeden öpmeye çalışmalıdır! Eziyet verecekse uzaktan istilam etmelidir!
    Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
    (Hacer-i
    esved, Cennet yakutlarındandır. Kıyamette, iki gözü ve bir dili olduğu
    halde getirilir. Tazim ve sıdk ile istilam edenin lehinde şahitlik
    eder. Riya ve alay ile istilam edenin de aleyhine şahitlik eder.)
    [Tirmizi]

    [İstilam: Hacer-i esvedi öpmek, elle okşamak, kalabalık dolayısıyla mümkün olmazsa, uzaktan hürmet işareti yapmak.]

    Hacer-ül esved put değildir
    Sual:
    Hacıların Hacer-i esvede el sürmeleri, ondan bir yarar beklemeleri,
    şefaat ummaları putun şefaati ile aynı değil mi? Şirk değil mi bunlar?
    Niye o taşı Kâbe’den sökmezler ki?
    CEVAP
    Canlıyı konuşturan ve
    bazılarına şefaat yetkisi veren Allahü teâlâ, hayvanları ve cansızları
    konuşturamaz mı? Onlara şefaat yetkisi veremez mi? Kur'an-ı kerimde de
    canlı-cansız her varlığın tesbih ettiği bildiriliyor. Fakat biz
    anlamıyoruz diye -hâşâ- Kur'an-ı kerimi mi inkâr etmek gerekir?
    Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
    (Yedi kat gök ve yer ve
    bunların içindekiler, Allah’ı tesbih eder. Hiçbir varlık yok ki, Onu
    hamd ile tesbih etmesin. Fakat onların tesbihini anlayamazsınız!) [İsra
    44]

    (Göktekiler, yerdekiler, kanatlarını çırparak uçan kuşlar, Allah’ı hep tesbih ederler.) [Nur 41]

    (Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi Allahü teâlâyı tesbih etmektedir.) [Hadid 1]

    Allahü teâlâ dilerse taş da konuşur, ağaç da konuşur, hayvan da konuşur.

    Bütün
    mahlukat Allah’ı zikrediyor. Onlara zikir etme kuvvetini veren Allahü
    teâlâ onları konuşturamaz mı, onlara şefaat izni veremez mi?

    Hacer-ül esved denilen taş, Cennetten gelmiştir. O taşı oraya Allahü teâlâ koydurdu.

    Hazret-i
    Ömer, tavaf ederken, Hacer-i esvede karşı, (Sen bir taşsın, bir şey
    yapamazsın! Ama Resulullah öptüğü için, sünnet olduğu seni öpüyorum)
    dedi. Hazret-i Ali, bunu işitince, Resulullahın, (Hacer-ül esved,
    kıyamette insanlara şefaat eder) buyurduğunu ben işittim dedi. Hazret-i
    Ömer, Hacer-ül Esvedin Cennetten geldiğini ve onun şefaat edeceğini
    elbette biliyordu. Böyle söylemesi, Hazret-i Ali’nin o hadis-i şerifi
    nakletmesi ve dindeki bir hükmün vesika haline gelmesi içindi.

    Hacer-ül esvedle ilgili çok hadis-i vardır. Bazıları şöyledir:
    (Hacer-ül esvede el sürmek, günahları giderir.) [İbni Hibban]

    (Hacer-ül
    esved, tazim ve sıdk ile istilam edenin lehinde şahitlik eder. Riya ve
    alay ile istilam edenin de aleyhine şahitlik eder.) [Tirmizi]

    (Hacer-ül esved, kıyamette insanlara şefaat eder.) [İbni Hibban]

    (Zulmetle kararmasaydı, Hacer-ül esvede dokunup da iyi olmayan dertli kalmazdı.) [Beyheki]

    (Resulullah, Hacer-ül esvedi istilâm ettiklerinde, onu öper ve yüzünü sürerdi.) [İbni Mace]

    (Hacer-ül Esvede el sürmek günahları döker.) [Nesai]

    (Hacer-ül Esved kardan daha beyazdı, insanların günahları onu kararttı.) [Taberani]

    (Allah’a
    yemin ederim ki, kıyamette Hacer-ül Esved, gören gözleri ve konuşan
    dili olduğu halde, kendisine ihlâs ile el sürüp öpenin cennetlik
    olduğuna şahit edecektir.) [Tirmizi]

    Şefaati inkâr edenler bile kendi kitaplarında diyor ki:
    (Gökler
    Allah’tan korkar, Allah göklerde his yaratır. Anlarlar, Kur’anda,
    yerlerin ve göklerin tesbih ettikleri bildirildi. Resulullahın avucuna
    aldığı taş parçalarının tesbih ettiklerini ve mescitteki Hannane
    denilen direğin inlediğini ve yemeğin tesbih ettiğini Eshab işittiler.
    Buhari’de, İbni Mesud diyor ki, yediğimiz yemeğin tesbih sesini
    işitirdik. Ebu Zer diyor ki, Resulullah, avucuna taş parçaları aldı.
    Bunların tesbih sesleri işitildi. Resulullahın hutbe okurken dayandığı
    odunun inlemesi haberi sahihtir.) [Feth-ül-mecid s. 200, 201]

    Netice: Allahü teâlâ dilerse taş da konuşur, ağaç da konuşur, hayvan da konuşur.

      Forum Saati Çarş. Mayıs 08, 2024 3:56 am