Yalnız yaşayan bir derviş, sahranın bir
köşesinde oturuyordu. Yanından adamlarıyla bir hükümdar geçti. Derviş,
başını kaldırıp hükümdara iltifat etmedi. Hükümdar öfkelendi. Vezir
dervişe dedi ki:
- Niçin saygı göstermedin?
Derviş cevap verdi:
-
Hükümdara söyle, kim kendisinden nimet umuyorsa saygıyı ondan beklesin.
Şunu da bilsin ki, hükümdarlar halkın koruması içindir. Koyun, çoban
için değildir. Fakat çoban, koyun içindir.
Hükümdar, dervişin sözünü beğendi:
- Benden bir şey iste, dedi.
Derviş cevap verdi:
- Bir daha beni rahatsız etmemenizi istiyorum.
Hükümdar:
- O halde bana öğüt ver, deyince derviş şunu söyledi:
-
Şimdi elinde nimet varken düşün! Zirvedesin, Allah için ne yapacaksan
şimdi yap. Bu devlet de, saltanat da elden ele geçip gidecektir. Kalıcı
olan ahiret için yapılandır. Yapılan ibadet bile olsa Allah rızası için
yapılmamışsa dünyalık olur, dünyada kalır.
köşesinde oturuyordu. Yanından adamlarıyla bir hükümdar geçti. Derviş,
başını kaldırıp hükümdara iltifat etmedi. Hükümdar öfkelendi. Vezir
dervişe dedi ki:
- Niçin saygı göstermedin?
Derviş cevap verdi:
-
Hükümdara söyle, kim kendisinden nimet umuyorsa saygıyı ondan beklesin.
Şunu da bilsin ki, hükümdarlar halkın koruması içindir. Koyun, çoban
için değildir. Fakat çoban, koyun içindir.
Hükümdar, dervişin sözünü beğendi:
- Benden bir şey iste, dedi.
Derviş cevap verdi:
- Bir daha beni rahatsız etmemenizi istiyorum.
Hükümdar:
- O halde bana öğüt ver, deyince derviş şunu söyledi:
-
Şimdi elinde nimet varken düşün! Zirvedesin, Allah için ne yapacaksan
şimdi yap. Bu devlet de, saltanat da elden ele geçip gidecektir. Kalıcı
olan ahiret için yapılandır. Yapılan ibadet bile olsa Allah rızası için
yapılmamışsa dünyalık olur, dünyada kalır.