Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    Tebbet Suresi

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    Tebbet Suresi Empty Tebbet Suresi

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 2:59 am

    Tebbet Suresi 088tebbet


    Download




    MÂNÂSI

    Ebû
    Leheb'in iki eli kurudu, kendisi de (helâk oldu!). Ne malı fayda verdi
    ona, ne de kazandığı. O, (dünyada benzeri görülmemiş) bir alevli ateşe
    yaslanacak. Gerdanında hurma liflerinden bükülmüş bir iple odun taşıyan
    karısı da!



    Tefsir - Bu sûrede bahis konusu Ebû Leheb,
    Peygamberimizin öz amcasıdır. Fakat ne yazık ki bu, İslâm'ın en azılı
    düşmanlarından idi. Peygamber Efendimiz, yakınlarını İslâm'a dâvet
    etmek, İslâm'ın esaslarını onlara anlatmak üzere Allâh'tan emir aldığı
    zaman hepsini bir yere topladı ve onlara "kendisini nasıl bildiklerini,
    söyleyeceği şeye inanıp inanmıyacaklarını" sordu. Onlar da: "Seni çok
    doğru ve emin biliriz, ne söylersen doğru söylersin" dediler. Bunun
    üzerine Peygamber Efendimiz: "Biliniz ki Allah beni size elçi gönderdi,
    en yakınlarıma kendi emirlerini söylememi ve dinlemiyenleri, âhiretin
    azâbı ile korkutmamı emir buyurdu. Geliniz, evvelâ Allâh'ın birliğine,
    Ondan başka İlâh olmadığına ve benim hak Peygamber olduğuma ve âhiret
    gününe îman ediniz. Putlardan yüz çeviriniz. Böylece îman ederseniz
    selâmete erersiniz, kurtulursunuz. Allâh'ı bırakıp da, birçok tanrılara
    ve putlara tapmak insanlığı alçaltmaktan, varlığını süflîleştirmekten
    başka bir şey değildir. İnsan yalnız Yaradana tapar, yalnız O'ndan
    yardım ister. Eğer böyle yapmaz ve beni dinlemezseniz sizin için
    Allâh'ın azabından kurtuluş yoktur" dedi.



    Peygamber
    Efendimizin öz amcası Ebû Leheb de bu toplantıda hazır bulunuyordu.
    Kendisi çok müteassıp bir müşrik ve putperest idi. Peygamber
    Efendimizin bu öğütlerini işitir işitmez, son derece öfkelendi ve ayağa
    kalkalarak "Yuh sana, bizi bunun için mi topladın?" dedi ve orada
    bulunan cemaati dağıttı; hepsini Peygamberin aleyhine kışkırttı; Kureyş
    kavmini ondan soğuttu. Bu kadarla da kalmıyarak ondan sonra da, bir
    taraftan kendisi, bir taraftan karısı var kuvvetleriyle müslümanlar
    aleyhine çalışmaya başladılar. Peygambere yardım edeceği yerde O'nun
    aleyhinde fitne ve fesat ateşini alevlendirmek için ne lâzımsa
    yaptılar. Sihirbaz olduğunu, deli olduğunu söylediler. Böylece İslâm'ın
    yayılmasına, karanlıklar içinde gidecek bir yol arayan insanların doğru
    yolu tutup gitmelerine engel olmaya çalıştılar. Hele Peygamberin
    şahsına ve müslüman olanlara ne eziyetler yaptılar!..



    Fakat
    bunların bu çalışmaları, bu didinmeleri nasıl bir netice verdi? İşte bu
    sûre onu tâ önceden haber veriyordu: Ebû Leheb'in Müslümanlık aleyhine
    çalışan iki eli kuruyacak, kendisi de yok olacak; sâde dünyada değil,
    âhirette de muradına ermiyecek, onun ve karısının bütün uğraşmaları
    boşa çıkacak ve Müslümanlık her tarafa yayılacak, kökleşecek,
    yaşıyacak. Karşısına bin Ebû Leheb çıksa yine boştu. Ona karşı açılan
    ağızlar günün birinde kapanacak, Ona karşı kalkan eller kuruyacak ve o
    ellerin sahipleri en fecî bir ölümle yok olacaktı. Bu iki kere iki dört
    edercesine kesin idi. Çünkü "Tebbet" Sûresi bunu, daha olmadan, oldu
    diye haber veriyordu. Gelecekte olacak şeyi oldu diye ifade etmek çok
    beliğ bir ifadedir. Onun muhakkak surette olacağının kesin bir
    delilidir.



    Hakikaten Ebû Leheb, muradına ermiyerek,
    hüsran ile öldü. Bedir harbinde müslümanların muzaffer olduğunu
    duyunca, kötü bir hastalığa tutularak kahrından öldü. Hastalığında âile
    efradından bile kimse yanına yaklaşamamış, ölüsü üç gün kalmış ve
    kokmuş idi. Demek ki, Kur'ân'ın daha evvel haber verdiği dünyada iken
    gerçekleşmişti.



    Sâde Ebû Leheb değil, onun benzerleri
    de hep aynı âkıbete uğradı. İslâmiyeti yıkmak için uğraşanların elleri
    kurudu, sesleri kısıldı ve sonunda hepsi helâk oldular. Ne malları, ne
    kazançları, ne şöhretleri, ne mevkileri kendilerine fayda vermedi;
    lâyık oldukları âkıbeti önliyemedi. Çünkü Ebû Leheb lugat bakımından,
    alev babası demek olduğundan bundan maksat, yalnız onun şahsını
    söylemek olmayıp, vasfına ve bu vasıfta ona benzeyenlerin, yani
    Peygambere ve İslâm'a karşı ateş püskürmek isteyenlerin, hallerine de
    bu sûrede işaret edilmiş oluyordu. Binaenaleyh bu sûre. Ebû leheb ile o
    tıynette olanların âkibetlerini önceden nasıl haber vermiş ise, dünyada
    öylece olmuş ve düşündüklerine muvaffak olamamışlardır. Dünyaya kötü
    adlarından başka bir şey bırakmamışlar, âhirette de alev saçan
    cehennemlere yaslanmak suretiyle cezâlarını çekeceklerdir.



    Ebû
    Leheb'in karısına gelince: Bu kadın Hz. Peygamber Efendimizin geçeceği
    yollara geceleyin dikenli ağaçlar ve dallar koymak suretiyle Ona eziyet
    eder ve kocasının kötü işlerine bu da katılırdı. Bunun için Kur'an bunu
    odun taşıyıcı diye tavsif eder. Odun taşıyıcının bir mânâsı da
    kundakçılık yapmak, fesat çıkarmak demektir. Gerçekten bu kadın
    Müslümanlık ve Peygamberimiz aleyhine kundakçılık yapmakta idi. Demet
    demet dikenleri toplar, iplerle bağlar ve karanlık gecelerde
    Peygamberin yolu üzerine yığardı. Peygamberimiz aleyhinde kundakçılık
    ederdi. Âyette bunun bu kötü hali, gerdanında ip diye çok beliğ bir
    şekilde ifade olunmuştur.



    Fakat bu uğraşmalar da hep
    boşa gitti ve bu yüzden kendileri de kahrolup gittiler. "Tebbet" Sûresi
    "Ebû Leheb'in iki eli kurudu" demekle bu tıynette olan kimselerin hem
    dünyada, hem de ahirette âkıbetlerinin çok facî olacağını önceden haber
    vermişti. Bunların dünyadaki âkıbetlerini çağdaşları gördüler veya
    işittiler, âhiretteki âkıbetlerini de herkes görecektir.



    "Tebbet"
    Sûresinin verdiği büyük ders kısaca şudur: İslâm'a, hak ve hakikate
    düşman olan ve bunu söndürebilmek için kundakçılık yapan kimseler,
    başka değil, kendileri için kötü bir âkıbet hazırlarlar ve kendi
    elleriyle kendi çukurlarını kazarlar ve kendilerini saracak ve yakacak
    olan Cehennem ateşinin yakıtlarını hazırlamış olurlar. Hiçbir kuvvet
    onu söndüremez ve onun önüne geçemez.



    İşte görünüşte Ebû Leheb denilen şahıs ile onun karısından bahseder sanılan bu sûre, bize böyle yüksek bir ders vermektedir

      Forum Saati Cuma Mart 29, 2024 7:16 am