AHMED-EL KEBiR RUFAI VE RIFAi TARiKATI Kutb-ur
Rabbani ,Gavsu-s Samedani hz Pir Es-Seyid Ahmed-er Rufai (k.s)
efendimiz H.512 Recep ayinda Basra bölgesinde Karyat Hasan Köyünde
dünyaya tesrif etmislerdir.Neseb-i Serifleri hz. Ali Efendimize kadar
uzanir. Cok
kücük yaslarinda iken muhterem pederlerini kaybeden hz.Pir dayilari
Seyh Mansur Betayihi’nin himaye ve terbiyesi altnda yetismistir.Zira ,
muhterem dayilari dogumlarindan 40 gün kadar önce Rasul-i Ekrem
(s.a.v.) Efendimizi mana aleminde görmüsler ve : -Ey
mansur! Cenab-i Hakkin kizkardeslerine Ahmed-er Rufai adinda bir evlat
ihsan buyuracagini müjdelerim. Ben Nebilerin reisi oldugum gibi o da
velilerin reisi olacaktir. Zamani gelince onu seyh Aliyyul. Kari-il
Vasitiye teslim et, terbiye ve tahsiliyle o mesgul olsun, diye
Peygamber (s.a.v)´in ermini bildirmislerdir. Kendileri
peygamber Efendimiz (s.a.v)´in soyundan olup, seyyiddir. Anne
tarafindan soyu Halid b.Zeyd Ebu Eyyup el Ensariye dayanir. Bu Yüzden
kendisine “Ebu´l Abbas da denir. Beni Rifai kabilesine mesup oldugu
icin Rifai ismi ile meshur oldu. Ahmed Rifai Hz. cocukken bir grup
evliyanin yanindan geciyordu. Hepzi Ona bakiyordu. Birisi “Lailahe
illallah, Muhammedün Rasulullah, bu mübarek agac (cocuk) büyümeye
basladi.“ Ikincisi “Biraz sonra dallanir.“ Ücüncüsü “ Kisa zamanda
gölgesi etrafi bürür.“ Dördüncüsü “Cok gecmeden meyve verir ve ay gibi
etrafa isiklarini salar.“ Besincisi “Yakinda insanlar Onun
kerametlerini fevkalede hallerini görürler, O insanlarin ihtiyaclarini
istedigi kimse olur.“ Altincisi “Pek kisa zamanda sani pek yükselir.“
Yedincisi “Onun talebeleri pek fazla olur,“ dediler. Insanlarin
elinde bulunanlardan yüz cevirip hakikatle mesgul olmaya yöneldi. Bu
hususta kendini gelistirerek, insanlarin sevgisini kazandi. Tasavvufta
riyazet-i ilmiyye esasi ile bütünlesti. Bir cok insan yetistirdi.
Hicbir tasarrufunda ulema ile sürtüsmedi. Halkin güvenini kazandi,
vedigi fetvalari Safi mezhebine göre verdi. Tasavvufa
ilk girisinde Abdulmelik el-Harnubi kendisine “- Ey Ahmed! Sana ilk
söyleyecegim söz, saga sola bakan hedefe varamaz, süpheli felah
bulamaz. Vaktinden eksikleri tanimayanin bütün vakitleri eksiktir.“ Bu
Sözleri dinledikten sonra Ahmed Rifai (ks) oradan ayrildi ve durmadan
bu sözleri tekrar edip durdu. Tekrar Abdulmelik (ks)´in huzuruna varip,
nasihat istedi. Abdulmelik (ks) Hazretleti: “Akillarda cehalet ne kötü
bireydir, Doktorlarda hastalik ne cikrin?“ buyurur. Rifai
Hazretleri “Üstad Abdulmelik´ten bu sözleri dinledikten sonra
huzurundan cikip bir sene tekrar ettim, Onun vaaz ve nasihatlarini ile
menfaat sahibi oldum,“ buyuruyor. Rifai
(ks) Hazretleri tevazunun son derecesine varmisti. Kötürüm ve
sakatlarin hatta cüzzamlilarin bile elbiselerini yikar, temizliklerini
yapar, baslarini tarardi. Tevekkülün en üst basamaginda bulunan Ahmed
Rifai (ks) bütün bunlari Allah (c.c) rizasi icin yapardi. Ahmed Rifai (ks) Vefatina yakin ishale yakalandi. Hastalik bir ay kadar devam etti Hizmetcisi: “_
Efendim! Hicbirsey yemediginiz halde bu gelenler neredendir.?“ O da: “
Bu gelenler ettir. Eridiler, Yalniz kemiklerimin icindeki ilik kaldi o
da bugün cikar biter, yarin da Allahu Tealaya gitme günüdür,“ buyurdu.
Iyice agirlastigi zaman hizmetcisi: “_ Efendim! Kavusmak vakti yaklasti
herhalde“ deyince, “Evet, öyle görünüyor. Hastaligimin su son
zamaninda, bazi hadiseler cereyan etti. Insanlar üzerine büyük bir bela
gelmekte idi. Bu belalara karsi kendi vücudumu feda edip, bu belanin
giderilmesi icin, Allahu Teala´ya yalvardim. Allah(c.c) kabul buyurdu.“
Dedi. Daha sonra mübarek yüzünü topraga sürmeye basladi. Yüzü gözü toz
topraga bulamis bir halde, aglayarak; “_Ya Rabbi Affet! Ya Rabbi!
Insanlarin üzerine gelecek olan dert ve belalar icin beni siper yap da
belalar üzerime yagsin,“ diye yalvardiktan sonra kelime-i sehadet
getirip; “_ Dünya da ahiret icin calisip yorulan pisman olmaz, rahata
kavusur. Her hayir isleyenin ameli kiyamet gününde önüne cikacaktir.“
Buyurdu H.578 M.1182 yilinin Agustos´un 23´ünde altmis alti yasinda
Misir´da ebedi aleme göc eyledi. Ahmed
Rifai (ks.) hacca gitmisti.Hac dönüsü Medine-i Münevvere’de Rasul-i
Ekrem’in mübarek türbesini ziyaret esnasinda su beyti söyledi: “Uzaktik, topragini öpmek icin efendim,Kendim gelemez vekil ruhumu gönderirdim.Simdi seni ziyaret nimeti oldu nasip,Ver mübarek elini, öpsün habib.“ Siir
bitince Peygamberimiz (s.a.v) kabrinden mübarek eli göründü,Seyyid
Ahmed Rifai’de son derece tazim ve hürmetle onu öptü. Orada bulunanlar
bu olayi görüp hayret ettiler. Peygamber
Efendimiz (s.a.v)’in elini öptükten sonra “üzerime basarak geciniz“
diye yalvardi. Alimler baska kapilardan cikmaya mecbur kaldilar.Diger
kimseler üzerine basarak kapidan ciktilar.Bu keramet meshur olup dilden
dile anlatildi ve günümüze kadar geldi. Seyyid
Ahmed Rifai hazretlerinin, müminlerin imanlarinin kemale ermesi icin
gösterdigi yola Rifailik adi verildi. Rifai (k.s) hazretlerine tamamen
bagli olan,yolunu bozmayan, her isinde ve her sözünde islam’in emir ve
yasaklarina tabi olanlara da Rifai denir. Rifai
tarikatina göre kulluk esasinin birincisi nefsi tanimaktir. Oysa onu
taniyan cok azdir.Onu tanimak söyle dursun,varligini kabul edenler dahi
kiymetli kimseler olarak kabul edilir.Allahü
Teala nefs den daha ahmak, daha cirkin ve ondan daha pis kokulu bir sey
yaratmadi. irfan sahipleri icin ondan daha dar bir zindan düsünülemez. Nefsini
taniyabilen her tarafi emin olan, tehlikelerden korunmus bir kalaya
siginmis olur. Taniyamayan,hatta anlamak istemeyen icin tehlike
büyüktür.Onu anlamadikca serrinden kurtulmak mümkün degildir. Onu anlamadan marifet sahibi olunmaz. Rifai (k.s) sohbetlerinde genelde talebelerine söyle nasihat ederdi; 1- Kiyamat gününe hazirlanin. Cünkü; Gidisiniz Allahü Teala’yadir.2- Hayirdan birsey ögrenirseniz, onu insanlara ögretiniz. Böylece bu hayrin meyvelerinden istifade edersiniz.3- Allah
dostlarina karsi hürmetli olup, onlarin huzurunda edebi muhafaza etmeli
ve az konusmaldir. Onlarin hizmeti ile sereflenmeyi büyük kazanc
saymalidir. Gönlünü ve gözünü Mevla’sinin yolundan ayirmayan Rifai hazretlerinin cenaze namazini kilmak icin cok kalabalik toplandi.Binlerce
insan mübarek cenazesini tasimak icin cok gayret gösterdi.Mübarek
kabr-i seriflerini ziyaret edenler,ruhaniyetinden istifade etmektedir. Allahü Tealabizi de feyizleriyle feyizlendirsin –AMIN-
Rabbani ,Gavsu-s Samedani hz Pir Es-Seyid Ahmed-er Rufai (k.s)
efendimiz H.512 Recep ayinda Basra bölgesinde Karyat Hasan Köyünde
dünyaya tesrif etmislerdir.Neseb-i Serifleri hz. Ali Efendimize kadar
uzanir. Cok
kücük yaslarinda iken muhterem pederlerini kaybeden hz.Pir dayilari
Seyh Mansur Betayihi’nin himaye ve terbiyesi altnda yetismistir.Zira ,
muhterem dayilari dogumlarindan 40 gün kadar önce Rasul-i Ekrem
(s.a.v.) Efendimizi mana aleminde görmüsler ve : -Ey
mansur! Cenab-i Hakkin kizkardeslerine Ahmed-er Rufai adinda bir evlat
ihsan buyuracagini müjdelerim. Ben Nebilerin reisi oldugum gibi o da
velilerin reisi olacaktir. Zamani gelince onu seyh Aliyyul. Kari-il
Vasitiye teslim et, terbiye ve tahsiliyle o mesgul olsun, diye
Peygamber (s.a.v)´in ermini bildirmislerdir. Kendileri
peygamber Efendimiz (s.a.v)´in soyundan olup, seyyiddir. Anne
tarafindan soyu Halid b.Zeyd Ebu Eyyup el Ensariye dayanir. Bu Yüzden
kendisine “Ebu´l Abbas da denir. Beni Rifai kabilesine mesup oldugu
icin Rifai ismi ile meshur oldu. Ahmed Rifai Hz. cocukken bir grup
evliyanin yanindan geciyordu. Hepzi Ona bakiyordu. Birisi “Lailahe
illallah, Muhammedün Rasulullah, bu mübarek agac (cocuk) büyümeye
basladi.“ Ikincisi “Biraz sonra dallanir.“ Ücüncüsü “ Kisa zamanda
gölgesi etrafi bürür.“ Dördüncüsü “Cok gecmeden meyve verir ve ay gibi
etrafa isiklarini salar.“ Besincisi “Yakinda insanlar Onun
kerametlerini fevkalede hallerini görürler, O insanlarin ihtiyaclarini
istedigi kimse olur.“ Altincisi “Pek kisa zamanda sani pek yükselir.“
Yedincisi “Onun talebeleri pek fazla olur,“ dediler. Insanlarin
elinde bulunanlardan yüz cevirip hakikatle mesgul olmaya yöneldi. Bu
hususta kendini gelistirerek, insanlarin sevgisini kazandi. Tasavvufta
riyazet-i ilmiyye esasi ile bütünlesti. Bir cok insan yetistirdi.
Hicbir tasarrufunda ulema ile sürtüsmedi. Halkin güvenini kazandi,
vedigi fetvalari Safi mezhebine göre verdi. Tasavvufa
ilk girisinde Abdulmelik el-Harnubi kendisine “- Ey Ahmed! Sana ilk
söyleyecegim söz, saga sola bakan hedefe varamaz, süpheli felah
bulamaz. Vaktinden eksikleri tanimayanin bütün vakitleri eksiktir.“ Bu
Sözleri dinledikten sonra Ahmed Rifai (ks) oradan ayrildi ve durmadan
bu sözleri tekrar edip durdu. Tekrar Abdulmelik (ks)´in huzuruna varip,
nasihat istedi. Abdulmelik (ks) Hazretleti: “Akillarda cehalet ne kötü
bireydir, Doktorlarda hastalik ne cikrin?“ buyurur. Rifai
Hazretleri “Üstad Abdulmelik´ten bu sözleri dinledikten sonra
huzurundan cikip bir sene tekrar ettim, Onun vaaz ve nasihatlarini ile
menfaat sahibi oldum,“ buyuruyor. Rifai
(ks) Hazretleri tevazunun son derecesine varmisti. Kötürüm ve
sakatlarin hatta cüzzamlilarin bile elbiselerini yikar, temizliklerini
yapar, baslarini tarardi. Tevekkülün en üst basamaginda bulunan Ahmed
Rifai (ks) bütün bunlari Allah (c.c) rizasi icin yapardi. Ahmed Rifai (ks) Vefatina yakin ishale yakalandi. Hastalik bir ay kadar devam etti Hizmetcisi: “_
Efendim! Hicbirsey yemediginiz halde bu gelenler neredendir.?“ O da: “
Bu gelenler ettir. Eridiler, Yalniz kemiklerimin icindeki ilik kaldi o
da bugün cikar biter, yarin da Allahu Tealaya gitme günüdür,“ buyurdu.
Iyice agirlastigi zaman hizmetcisi: “_ Efendim! Kavusmak vakti yaklasti
herhalde“ deyince, “Evet, öyle görünüyor. Hastaligimin su son
zamaninda, bazi hadiseler cereyan etti. Insanlar üzerine büyük bir bela
gelmekte idi. Bu belalara karsi kendi vücudumu feda edip, bu belanin
giderilmesi icin, Allahu Teala´ya yalvardim. Allah(c.c) kabul buyurdu.“
Dedi. Daha sonra mübarek yüzünü topraga sürmeye basladi. Yüzü gözü toz
topraga bulamis bir halde, aglayarak; “_Ya Rabbi Affet! Ya Rabbi!
Insanlarin üzerine gelecek olan dert ve belalar icin beni siper yap da
belalar üzerime yagsin,“ diye yalvardiktan sonra kelime-i sehadet
getirip; “_ Dünya da ahiret icin calisip yorulan pisman olmaz, rahata
kavusur. Her hayir isleyenin ameli kiyamet gününde önüne cikacaktir.“
Buyurdu H.578 M.1182 yilinin Agustos´un 23´ünde altmis alti yasinda
Misir´da ebedi aleme göc eyledi. Ahmed
Rifai (ks.) hacca gitmisti.Hac dönüsü Medine-i Münevvere’de Rasul-i
Ekrem’in mübarek türbesini ziyaret esnasinda su beyti söyledi: “Uzaktik, topragini öpmek icin efendim,Kendim gelemez vekil ruhumu gönderirdim.Simdi seni ziyaret nimeti oldu nasip,Ver mübarek elini, öpsün habib.“ Siir
bitince Peygamberimiz (s.a.v) kabrinden mübarek eli göründü,Seyyid
Ahmed Rifai’de son derece tazim ve hürmetle onu öptü. Orada bulunanlar
bu olayi görüp hayret ettiler. Peygamber
Efendimiz (s.a.v)’in elini öptükten sonra “üzerime basarak geciniz“
diye yalvardi. Alimler baska kapilardan cikmaya mecbur kaldilar.Diger
kimseler üzerine basarak kapidan ciktilar.Bu keramet meshur olup dilden
dile anlatildi ve günümüze kadar geldi. Seyyid
Ahmed Rifai hazretlerinin, müminlerin imanlarinin kemale ermesi icin
gösterdigi yola Rifailik adi verildi. Rifai (k.s) hazretlerine tamamen
bagli olan,yolunu bozmayan, her isinde ve her sözünde islam’in emir ve
yasaklarina tabi olanlara da Rifai denir. Rifai
tarikatina göre kulluk esasinin birincisi nefsi tanimaktir. Oysa onu
taniyan cok azdir.Onu tanimak söyle dursun,varligini kabul edenler dahi
kiymetli kimseler olarak kabul edilir.Allahü
Teala nefs den daha ahmak, daha cirkin ve ondan daha pis kokulu bir sey
yaratmadi. irfan sahipleri icin ondan daha dar bir zindan düsünülemez. Nefsini
taniyabilen her tarafi emin olan, tehlikelerden korunmus bir kalaya
siginmis olur. Taniyamayan,hatta anlamak istemeyen icin tehlike
büyüktür.Onu anlamadikca serrinden kurtulmak mümkün degildir. Onu anlamadan marifet sahibi olunmaz. Rifai (k.s) sohbetlerinde genelde talebelerine söyle nasihat ederdi; 1- Kiyamat gününe hazirlanin. Cünkü; Gidisiniz Allahü Teala’yadir.2- Hayirdan birsey ögrenirseniz, onu insanlara ögretiniz. Böylece bu hayrin meyvelerinden istifade edersiniz.3- Allah
dostlarina karsi hürmetli olup, onlarin huzurunda edebi muhafaza etmeli
ve az konusmaldir. Onlarin hizmeti ile sereflenmeyi büyük kazanc
saymalidir. Gönlünü ve gözünü Mevla’sinin yolundan ayirmayan Rifai hazretlerinin cenaze namazini kilmak icin cok kalabalik toplandi.Binlerce
insan mübarek cenazesini tasimak icin cok gayret gösterdi.Mübarek
kabr-i seriflerini ziyaret edenler,ruhaniyetinden istifade etmektedir. Allahü Tealabizi de feyizleriyle feyizlendirsin –AMIN-