Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

    AHMED-EL KEBiR RIFAi HAZRETLERI

    FIRTINA
    FIRTINA
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3752
    Doğum tarihi : 09/08/69
    Kayıt tarihi : 08/12/09
    Tecrübe Puanı : 24
    Yaş : 54
    Ülke : Almanya

    AHMED-EL KEBiR RIFAi HAZRETLERI Empty AHMED-EL KEBiR RIFAi HAZRETLERI

    Mesaj tarafından FIRTINA C.tesi Ara. 19, 2009 2:20 am

    AHMED-EL KEBiR RUFAI VE RIFAi TARiKATI Kutb-ur
    Rabbani ,Gavsu-s Samedani hz Pir Es-Seyid Ahmed-er Rufai (k.s)
    efendimiz H.512 Recep ayinda Basra bölgesinde Karyat Hasan Köyünde
    dünyaya tesrif etmislerdir.Neseb-i Serifleri hz. Ali Efendimize kadar
    uzanir.
    Cok
    kücük yaslarinda iken muhterem pederlerini kaybeden hz.Pir dayilari
    Seyh Mansur Betayihi’nin himaye ve terbiyesi altnda yetismistir.Zira ,
    muhterem dayilari dogumlarindan 40 gün kadar önce Rasul-i Ekrem
    (s.a.v.) Efendimizi mana aleminde görmüsler ve :
    -Ey
    mansur! Cenab-i Hakkin kizkardeslerine Ahmed-er Rufai adinda bir evlat
    ihsan buyuracagini müjdelerim. Ben Nebilerin reisi oldugum gibi o da
    velilerin reisi olacaktir. Zamani gelince onu seyh Aliyyul. Kari-il
    Vasitiye teslim et, terbiye ve tahsiliyle o mesgul olsun, diye
    Peygamber (s.a.v)´in ermini bildirmislerdir.
    Kendileri
    peygamber Efendimiz (s.a.v)´in soyundan olup, seyyiddir. Anne
    tarafindan soyu Halid b.Zeyd Ebu Eyyup el Ensariye dayanir. Bu Yüzden
    kendisine “Ebu´l Abbas da denir. Beni Rifai kabilesine mesup oldugu
    icin Rifai ismi ile meshur oldu. Ahmed Rifai Hz. cocukken bir grup
    evliyanin yanindan geciyordu. Hepzi Ona bakiyordu. Birisi “Lailahe
    illallah, Muhammedün Rasulullah, bu mübarek agac (cocuk) büyümeye
    basladi.“ Ikincisi “Biraz sonra dallanir.“ Ücüncüsü “ Kisa zamanda
    gölgesi etrafi bürür.“ Dördüncüsü “Cok gecmeden meyve verir ve ay gibi
    etrafa isiklarini salar.“ Besincisi “Yakinda insanlar Onun
    kerametlerini fevkalede hallerini görürler, O insanlarin ihtiyaclarini
    istedigi kimse olur.“ Altincisi “Pek kisa zamanda sani pek yükselir.“
    Yedincisi “Onun talebeleri pek fazla olur,“ dediler.
    Insanlarin
    elinde bulunanlardan yüz cevirip hakikatle mesgul olmaya yöneldi. Bu
    hususta kendini gelistirerek, insanlarin sevgisini kazandi. Tasavvufta
    riyazet-i ilmiyye esasi ile bütünlesti. Bir cok insan yetistirdi.
    Hicbir tasarrufunda ulema ile sürtüsmedi. Halkin güvenini kazandi,
    vedigi fetvalari Safi mezhebine göre verdi.
    Tasavvufa
    ilk girisinde Abdulmelik el-Harnubi kendisine “- Ey Ahmed! Sana ilk
    söyleyecegim söz, saga sola bakan hedefe varamaz, süpheli felah
    bulamaz. Vaktinden eksikleri tanimayanin bütün vakitleri eksiktir.“
    Bu
    Sözleri dinledikten sonra Ahmed Rifai (ks) oradan ayrildi ve durmadan
    bu sözleri tekrar edip durdu. Tekrar Abdulmelik (ks)´in huzuruna varip,
    nasihat istedi. Abdulmelik (ks) Hazretleti: “Akillarda cehalet ne kötü
    bireydir, Doktorlarda hastalik ne cikrin?“ buyurur.
    Rifai
    Hazretleri “Üstad Abdulmelik´ten bu sözleri dinledikten sonra
    huzurundan cikip bir sene tekrar ettim, Onun vaaz ve nasihatlarini ile
    menfaat sahibi oldum,“ buyuruyor.
    Rifai
    (ks) Hazretleri tevazunun son derecesine varmisti. Kötürüm ve
    sakatlarin hatta cüzzamlilarin bile elbiselerini yikar, temizliklerini
    yapar, baslarini tarardi. Tevekkülün en üst basamaginda bulunan Ahmed
    Rifai (ks) bütün bunlari Allah (c.c) rizasi icin yapardi.
    Ahmed Rifai (ks) Vefatina yakin ishale yakalandi. Hastalik bir ay kadar devam etti Hizmetcisi: “_
    Efendim! Hicbirsey yemediginiz halde bu gelenler neredendir.?“ O da: “
    Bu gelenler ettir. Eridiler, Yalniz kemiklerimin icindeki ilik kaldi o
    da bugün cikar biter, yarin da Allahu Tealaya gitme günüdür,“ buyurdu.
    Iyice agirlastigi zaman hizmetcisi: “_ Efendim! Kavusmak vakti yaklasti
    herhalde“ deyince, “Evet, öyle görünüyor. Hastaligimin su son
    zamaninda, bazi hadiseler cereyan etti. Insanlar üzerine büyük bir bela
    gelmekte idi. Bu belalara karsi kendi vücudumu feda edip, bu belanin
    giderilmesi icin, Allahu Teala´ya yalvardim. Allah(c.c) kabul buyurdu.“
    Dedi. Daha sonra mübarek yüzünü topraga sürmeye basladi. Yüzü gözü toz
    topraga bulamis bir halde, aglayarak; “_Ya Rabbi Affet! Ya Rabbi!
    Insanlarin üzerine gelecek olan dert ve belalar icin beni siper yap da
    belalar üzerime yagsin,“ diye yalvardiktan sonra kelime-i sehadet
    getirip; “_ Dünya da ahiret icin calisip yorulan pisman olmaz, rahata
    kavusur. Her hayir isleyenin ameli kiyamet gününde önüne cikacaktir.“
    Buyurdu H.578 M.1182 yilinin Agustos´un 23´ünde altmis alti yasinda
    Misir´da ebedi aleme göc eyledi.
    Ahmed
    Rifai (ks.) hacca gitmisti.Hac dönüsü Medine-i Münevvere’de Rasul-i
    Ekrem’in mübarek türbesini ziyaret esnasinda su beyti söyledi:
    “Uzaktik, topragini öpmek icin efendim,Kendim gelemez vekil ruhumu gönderirdim.Simdi seni ziyaret nimeti oldu nasip,Ver mübarek elini, öpsün habib.“ Siir
    bitince Peygamberimiz (s.a.v) kabrinden mübarek eli göründü,Seyyid
    Ahmed Rifai’de son derece tazim ve hürmetle onu öptü. Orada bulunanlar
    bu olayi görüp hayret ettiler.
    Peygamber
    Efendimiz (s.a.v)’in elini öptükten sonra “üzerime basarak geciniz“
    diye yalvardi. Alimler baska kapilardan cikmaya mecbur kaldilar.Diger
    kimseler üzerine basarak kapidan ciktilar.Bu keramet meshur olup dilden
    dile anlatildi ve günümüze kadar geldi.
    Seyyid
    Ahmed Rifai hazretlerinin, müminlerin imanlarinin kemale ermesi icin
    gösterdigi yola Rifailik adi verildi. Rifai (k.s) hazretlerine tamamen
    bagli olan,yolunu bozmayan, her isinde ve her sözünde islam’in emir ve
    yasaklarina tabi olanlara da Rifai denir.
    Rifai
    tarikatina göre kulluk esasinin birincisi nefsi tanimaktir. Oysa onu
    taniyan cok azdir.Onu tanimak söyle dursun,varligini kabul edenler dahi
    kiymetli kimseler olarak kabul edilir.
    Allahü
    Teala nefs den daha ahmak, daha cirkin ve ondan daha pis kokulu bir sey
    yaratmadi. irfan sahipleri icin ondan daha dar bir zindan düsünülemez.
    Nefsini
    taniyabilen her tarafi emin olan, tehlikelerden korunmus bir kalaya
    siginmis olur. Taniyamayan,hatta anlamak istemeyen icin tehlike
    büyüktür.Onu anlamadikca serrinden kurtulmak mümkün degildir.
    Onu anlamadan marifet sahibi olunmaz. Rifai (k.s) sohbetlerinde genelde talebelerine söyle nasihat ederdi; 1- Kiyamat gününe hazirlanin. Cünkü; Gidisiniz Allahü Teala’yadir.2- Hayirdan birsey ögrenirseniz, onu insanlara ögretiniz. Böylece bu hayrin meyvelerinden istifade edersiniz.3- Allah
    dostlarina karsi hürmetli olup, onlarin huzurunda edebi muhafaza etmeli
    ve az konusmaldir. Onlarin hizmeti ile sereflenmeyi büyük kazanc
    saymalidir.
    Gönlünü ve gözünü Mevla’sinin yolundan ayirmayan Rifai hazretlerinin cenaze namazini kilmak icin cok kalabalik toplandi.Binlerce
    insan mübarek cenazesini tasimak icin cok gayret gösterdi.Mübarek
    kabr-i seriflerini ziyaret edenler,ruhaniyetinden istifade etmektedir.
    Allahü Tealabizi de feyizleriyle feyizlendirsin –AMIN-

      Forum Saati Perş. Mart 28, 2024 1:16 pm